Gündem
  • 7.11.2006 00:00

YÜCE DİVAN : MESUT YILMAZ'IN "MAFYAYI ENGELLEDİK" SAVUNMASI GERÇEKÇİ DEĞİLDİR

EDA HAN
ANKARA - Yüce Divan, eski Başbakan Mesut Yılmaz ve Devlet eski Bakanı Güneş Taner'in 'Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla ilgili yargılandıkları ve 4616 sayılı Şartlı Salıverme, Dava ve Cezaların Ertelenmesi Yasası kapsamında cezalarının ertelenmesine ilişkin verdiği kararın gerekçesini açıkladı.


Kararda, olayların ve anlatımların sanıkların ihaleye girecek kişilerle ihale öncesinde görüşmeler yaparak, fiyat oluşumunu etkilemeye çalıştıkları belirtilerek, "Böylece ihalenin objektif ve serbest rekabet ortamında yapılmasını engellediklerini açıkça ortaya koymaktadır" denildi. Sanıkların eylemleriyle suç örgütlerinin ihaleye müdahelesinin engellenmesi için gerekli girişimlerde bulunmadığı belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi:


"İhalenin yapılması ve tamamlanmasında yetkili kurum ve organların görev alanlarına olumsuz müdahalede bulunmuş, böylece kendi memuriyet görevlerinin sınırlarını aşarak ihaleyi yönlendirme yolunda gayret göstermişlerdir. Sanıkların ihaleye mafyanın karışmasını engellemeye çalıştıkları yolundaki beyanları ise kabul karşısında inandırıcı bulunmamış ve bunlara itibar edilmemiştir."
Yılmaz ve Taner hakkında beraat kararı verilmesini isteyen ve sanıklar hakkında verilen karara muhalif oy kullanan üyeler Mehmet Erten, Necmi Özler ve Serdar Özgüldür ise; karşı oy gerekçelerinde, Korkmaz Yiğit ve Alaattin Çakıcı ilişkisi konusunda elde mevcut olan somut delilin varlığına rağmen bundan Emniyet Genel Müdürü'nün dahi bilgisinin olmadığını, sanık başbakan Mesut Yılmazın da defaatle somut bir kanıt istemesine karşın ihale tarihi öncesinden başlayıp, ihalenin sonuçlanmasına dek kendisine bu konuda bir bilgi verilmediğini belirtti.


Türbank ihalesiyle ilgili olarak ihaleye katılacak firmaların halen yurtdışında bulunan ve aranır durumdaki organize suç liderleri ve elemanları tarafından tehdit edildikleri, ihalenin Korkmaz Yiğit lehine sonuçlanması için diğer firmaların ihaleye katılmak şartıyla herhangi bir artırmada bulunmamaları yönünde baskıya maruz kaldıkları ayrıca ismi geçen firma sahiplerinin bazı organize suç liderleri ile de ilişki içerisinde oldukları şeklindeki istihbari bilgilerin, benzer biçimde somut bir delile dayandırılmadığının görüldüğünü belirten muhalif üyeler, gerekçeli kararlarında, "İhale süreci TMSF'nin sorumluluğunda ve Hazine Müsteşarlığı ile Rekabet Kurulu'nun koordinesi ile yürütülmüş ve prosedüre uygun şekilde gerçekleştirilmiştir. Diğer bir deyişle ihalenin hiçbir aşamasında sanıkların doğrudan bir yetkileri bulunmamakta, tüm yetki TMSF'nin uhdesinde kalmaktadır" ifadelerini kullandı.


Yılmaz'ın başbakan olarak ülkenin yüksek hak ve menfaatlerini korumak amacıyla ihale ile ilgilenmesinin, ihaleye girecek işadamlarına belli bir fiyattan düşük vermemeleri yolunda kimi telkinlerde bulunmasınının görevinin sınırlarınını dışına çıkmak değil, bilakis görevinin gereği olduğunu belirten muhalif üyeler, sanık Taner'in de tavır ve davranışlarının paralel olmasının doğal ve olağan olduğunu belirtti. Muhalif üyeler gerekçelerince ayrıca, sanıklar Yılmaz ve Taner'in Korkmaz Yiğit'in ihaleye girmesine izin vermemesi durumunda bunun hukuki sorun çıkaracağını belirtti.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 01:48

İLGİLİ HABERLER