Gündem
  • 16.10.2005 12:28

ZANA VE ARKADAŞLARININ PARTİSİNİN TÜZÜĞÜ İMRALI''DAN...

İMRALI’DAN terör örgütü PKK’nın faaliyetlerine yön verdiği belirtilen teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın parmağı, bu kez de Leyla Zana ve ekibinin partileşme çalışmalarına hız verdiği Demokratik Toplum Hareketi’nde (DTH) çıktı. Aralarında Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak gibi isimlerin de bulunduğu ekip tarafından hazırlandığı öne sürülen partinin tüzüğünde, Öcalan imzasıyla bir süre önce sözde ‘Barış Deklarasyonu’ olarak yayımlanan bildirideki ifadeler yer alıyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da yakın takibinde bulunan oluşumla ilgili olarak şu gelişmeler yaşandı: İnternette yayınlandı Teröristbaşı tarafından hazırlanan sözde “Barış Deklarasyonu” yaklaşık bir hafta önce “Özgür Gündem Gazetesi”nde ve çeşitli internet sitelerinde yer aldı. Sözde metnin basında yer almasından bir hafta sonra bu kez Demokratik Toplum Hareketi, tüzüğünü açıkladı. Tüzükte, “Kürt Sorunu Barışçıl-Demokratik Temelde Çözülecektir” başlığı altında yer alan maddelerle, teröristbaşı tarafından hazırlanan deklarasyonda açıklanan maddelerin birbirinin aynı olduğu görüldü. Hareketin tüzüğü ile teröristbaşı Öcalan’ın eğitime ilişkin görüşlerinin de kelimesi kelimesine aynı olması dikkat çekiyor. Bu konuyla ilgili olarak, “Temel eğitimde Kürtçe, eğitim dili olarak kullanılır. İsteyen herkes bu okullarda çocuğunu okutabilmelidir. Liselerde ise Kürt kültürü, Kürt dili ve edebiyatı dersleri konulmalı. Üniversitelerde ise Kürt dili, edebiyatı, kültürü ve tarihi yüksek okulları kurulmalıdır” ifadeleri veriliyor. DTH ile bebek katilinin, tutuklanan ve yurt dışına kaçan teröristlere ilişkin görüşleri de aynı. “Bir toplumsal barış ve demokratik katılım yasası çıkartılmalı, bu yasayla gerillanın, cezaevindekilerin, yurt dışındakilerin ve yurt dışına çıkmak zorunda kalmış tüm sürgünlerin hiçbir kayıt konmadan demokratik siyasal yaşama katılmaları sağlanmalıdır” şeklinde bebek katilinin deklarasyonunda yer alan ifade aynen DTH tüzüğünde de yer buldu. Köy koruculuğu ve Kürt kimliğiyle ilgili kısımlar da birbiriyle benzer ifadeler taşıyor. DTH’yi yakından izleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu ve benzer gelişmeleri de mercek altına aldığı belirtiliyor. Temel hak ve özgürlükler Temel hak ve özgürlükler konusunda ise DTH ile teröristbaşı birbirine benzer görüşleri paylaşıyor. Tüzükte “Her türlü temel insan hakkı, her dönem değişik gerekçelerle bir kenara bırakılmıştır. Bu anlayış ve bundan doğan düzenleme ve uygulamalara son verecek yeni bir anayasanın hazırlanması, temel hak ve özgürlüklerin güvenceye alınmasını sağlayacaktır” denilirken, deklarasyonda, “Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalı, serbest siyaset yapmanın tüm koşulları sağlanmalıdır. Kürt sorununun ilgilendiren konularda da bu özgürlükler bütünüyle tanınmalıdır” ifadelerine yer veriliyor Kürtçe eğitim: Teröristbaşı: Dil, kültür hakları yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Radyo, tv ve basın üzerindeki hiçbir kısıtlama olmamalıdır. Türkçe radyo, tv hangi kurala bağlıysa Kürtçe ve diğer dillerdeki yayınlar da aynı prosedüre bağlı olarak yürütülmelidir. Tüzükteki madde: Temel eğitimde Kürtçe eğitim dili olarak kullanılır. İsteyen herkes bu okullarda çocuğunu okutabilmelidir. Liselerde ise Kürt kültürü, Kürt dili ve edebiyatı dersleri konulmalı. Köye dönüş: Teröristbaşı: Savaş döneminde zoraki göç ettirilen köylülerin köye dönüşleri sağlanmalı, bunun için gereken idari, hukuki, ekonomik ve sosyal tedbirler alınmalıdır. Tüzükteki madde: Çatışmalar nedeniyle zorunlu göçe tabi tutulan insanların köylerine dönüşünün önündeki yasal ve fiili engeller kaldırılacak, mağdur olanların zararları karşılanacak, gerekli imkan ve destek sağlanacaktır. Özgürlükler : Teröristbaşı. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalı, serbest siyaset yapmanın tüm koşulları sağlanmalıdır. Kürt sorununun ilgilendiren konularda da bu özgürlükler bütünüyle tanınmalıdır. Ttüzükteki madde: Her türlü temel insan hakkı, her dönem değişik gerekçelerle bir kenara bırakılmıştır. Bu anlayış ve bundan doğan düzenleme ve uygulamalara son verecek yeni bir anayasanın hazırlanması, temel hak ve özgürlüklerin güvenceye alınmasını sağlayacaktır.” (TERCÜMAN) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:53

İLGİLİ HABERLER