Gündem
  • 13.2.2004 00:15

‘POPSTAR’ YARIŞMASININ GALİBİ, ABİDİN : TAYYİP ERDOĞAN'IN DA CEM UZAN'IN DA MİTİNGLERİNDE ŞARKI SÖYLEMEM

Kanal D’de yayınlanan ‘Popstar Türkiye’ yarışmasında uzun sürenin maratonu galip olarak bitiren Abidin Özşahin, ‘memleket meseleleri’ hakkında görüşlerini açıkladı. Özşahin, Haftalık’tan Oray Eğin’e konuştu. İşte ixtanbul.com farkıyla, bu röportajdan çarpıcı bölümler: -Rock’çı mı olacaksınız? Piyasada, barlarda her tür çalıyorduk. Arabesk, fantezi, pop, alaturka... Gönül ister ki ileride hakikaten baba bir rock yapalım ama şu durumda bir kalıba sokmak istemiyorum. -Devleti seviyor musunuz? Tabii ki. Çünkü burada yaşıyoruz. Halkı da seviyorum, devleti yönetenleri de. Bizleri bir şirketin başına koysalar apışıp kalırız, ama bu insanlar 70 milyon insan için bir şeyler yapıyorlar. -Bir star biraz da muhalif olmalı mı? Bir politikacının ne kadar destekçisi varsa, bir sanatçının da o kadar var. Bence sanatçı tepkisini şarkılarıyla belli etmeli. Şimdi bu ülkeye negatif yönde zarar getirecek bir durum olsa bütün sanatçılar işe koyulur, bu da böyle olmalı. -Lisede filan hiç politik oldunuz mu? Politik arkadaşlarım oldu, sağ görüşlü de, sol görüşlü de. Ama ben hiçbir zaman çizgimden sapmadım. Atatürkçüyüm ben. Ne sağa, ne sola çekebilirler beni. -Yeni Türkü’nün ‘Çember’ şarkısını biliyor musunuz? Güzel bir şarkı. Barlarda çaldık. Bana göre çok fazla bir şey anlatmıyor, ama çok güzel bir şarkı. Çember, insanın kaos içindeki hayatını ya da kısırdöngü bir hayatı anlatıyor olabilir. -12 Eylül sonrası solcuları anlatıyor olabilir mi? Olabilir, olabilir. Ben dinliyorum, ne dediğini anlamaya çalışıyorum ama... Cem Karaca’nın da ‘Tamirci Çırağı’ diye şarkısı var, ‘İşçisin sen, işçi kal/ Bırak bu olayları’ diyor ama ilgilenmiyorum bu tarafıyla. Ben alınteriyle, çabalayarak, emek vererek çalışan insanların her zaman yanındayım. Hep sempati duydum onlara. Ama ülkesini seven insanların da yanındayım. “Abidin deyince akla başka bir tip geliyor. Ercan Saatçi bana ‘Artık adın Şahin olsun’ dedi ama yarışma süresince adım Abidin diye tanınınca değiştirmedik.” -Ailenizin sempati duyduğu bir figür, bir parti oldu mu? Atatürk’ün resmi vardır bizim evde. Atatürk’ün ilkelerini okurum. Çok önemli şeyler yazmış. Adana’ya bir sürü parti geliyor, konuşuyor, hiçbirine gitmedim. -Cem Uzan sizi Genç Parti mitinglerine çıkarmak istese? Hayır, hayır... Hiçbir partinin mitinginde şarkı söylemem. Yapmam. Çünkü bir partide şarkının işi yok. Bana dese ki, “Gençlik festivali düzenleyeceğiz”, o ya da Tayyip Erdoğan, seve seve... Ama parti için gövde gösterisi olacaksa olmaz. -Dinle aranız nasıl? Oruç tutamıyorum, çünkü kalbimde bir sorunum var. Tutabilirim ama riske atmak istemiyorum. Bayram namazı kıldım, vefat eden çok yakınımız olduğu için cenaze namazı kıldım. Ama öyle beş vakit namaz kılan birisi değilim. “Türkiye’nin önceliği demokrasi değil, ekonomi.” -Varoşta büyümüş bir genç olarak, Türkiye’nin önceliği ekonomik mi demokratik mi? Ekonomik. İşsizlikle ilgili bir sorunumuz var. İşyerlerinin kapanması gibi bir sorun var ve ben bunun en yakın tanığıyım. Çünkü benim babam Körfez Savaşı döneminde iflas etti. -Avrupa Birliği’ne girmek ister misiniz? Tabii ki, gireceksek girelim. Dünyaya açılmanın kolay yolu buysa girelim. Ama ödün vermeden... -Kıbrıs’ı vermeyelim, diyorsunu yani... Niye verelim ki? Kıbrıs’ın zaten yarısı bizim, yarısı Rum kesiminin. Bizim olan kesim bizimdir. Birbirimize sahip çıkmamız lazım. -İlk Körfez Savaşı’ndan etkilenmişsiniz ya, ikincisinden sonra bölgede bir Kürt devleti tartışması başladı, ne düşünüyorsunuz? Zamanında toprak almak amacıyla savaşlar yasaklandı. Winston kanunlarıyla. Türkiye’de de her türden insan yaşıyor; Arap, Türk, Kürt, Çerkez... Ekstradan toprak olayını bilmiyorum. -Modern-muhafazakarlığınız özel hayatınıza sirayet etmiyor mu? İlişkilerimi muhafazakar bir insan olarak değerlendirmiyorum. Sevdiğim zaman sadığım, sevmediğim bir insana sadık olmaya gerek yok. Ayrıca tek eşlilik en iyisi. İnsan artık biraz bu tarz şeylere dönüyor. Zaten bar olayı yüzünden hayatıma çok insan girdi. -Metroseksüel misiniz? Aman boşver... Bu tür şeyler hep vardı, bakımlı erkeğin adı o oldu. Yeni bir şey değil ki. İmkanı olan herkes bakımını yaptırdı, tarlada çalışan bir insan manikür yaptıracak değil ya. -Siz başladınız mı maniküre? Yok, zaten gitar çalıyorum. Ayrıca pek de tarzım değil. Sadece spor yapamadım, tam erittim derken yayıldım biraz. -O yüzden mi hep kıyafetlisiniz? Zaten şu aşamada çıplak poz vermek benim tarzım değil. Daha bir şey olmadık biz. Hemen soyunmak değil, önce müziğimizi yapalım. İXTANBUL Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:37

İLGİLİ HABERLER