Dünya
  • 17.2.2003 00:36

ABD'DEN SADDAM'A RAPORLU "YALAN SÖYLÜYOR" SUÇLAMASI...

AYHAN GONCA SAMSUN - Amerika Birleşik Devletleri (ABD) muhtemel Irak operasyonunu haklı çıkarmak için bütün tepkilere rağmen olmadık yöntemlere başvuruyor. Irak'ta kitle imha silahları olduğunu ispatlamak için 1998 yılında BM Silah Denetçisi Richard Spertzel ile Irak Biyolojik Silah Uzmanı Rihab Taha arasında geçtiği iddia edilen konuşmayı dahi gündeme getiren ve dünya kamuoyuna haklı olduğunu ispatlamaya çalışan ABD'nin ve Bush yönetiminin bu konuda zorlandığına dikkat çekiliyor. ABD, haklılığını ispat için Saddam Hüseyin'in yıllardır aldatmacalarda bulunduğunu ileri sürerek, kendine göre tespit ettiği "Saddam Yalanları"nı "Yalan Makinesi" adlı bir rapor hazırlayarak dünya kamuoyuna sundu. ABD'nin raporunda yer alan ve www.voanews.com internet adresinde dünyanın bilgisine sunulan, tahrif edilmiş belgelerden, propaganda eylemlerinden derlenen ve yorumlanan ABD'ye göre Saddam yalanlarının başında 1998 yılında yapıldığı ileri sürülen konuşma geliyor. İddiaya göre, 1998 Aralık ayında Birleşmiş Milletler Silah Denetçisi Richard Spertzel, Irak'ın biyolojik silah uzmanı Rihab Taha'ya "Bize yalan söylüyorsunuz ve bunu bizim bildiğimizi de biliyorsunuz" diyor. Taha ise, "Size yalan söylemeniz için emir verilirse, bu yalan sayılmaz" diye yanıtlıyor. "SADDAM, BBC'Yİ DE KANDIRMIŞ" ABD'nin "Yalan Makinesi" raporuna göre, Saddam Hüseyin'in Irak'ında medya ustalık ve nispeten de başarıyla yanıltılıyor. Örneğin, en büyük kandırmacalardan biri ceset gösterisi. Raporda, "Irak Hükümeti, ölen çocukları defnetmek yerine cesetlerini morgda dondurarak uygun durumlarda kullanmak için saklıyor" deniliyor. 2002 yılının Haziran ayında BBC'nin, Bağdat'taki Şehitler Meydanı'nda 60 ölü çocuğun cesedinin sergilendiğini haber verdiğini de kaydeden rapor, "Bu çocukların, Körfez Savaşı sırasında Amerikan bombardımanında kullanılan bombaların uranyum artıklarından öldüğü iddia ediliyordu. Cenaze törenine katılanlar Amerika aleyhinde sloganlar attı ve Birleşmiş Milletler'in ekonomik yaptırımlarına son verilmesini istedi. Yabancı basın da haberi verdi. Oysa bu düzmece bir olaydı. Ölü çocuklar çeşitli kentlerde aylarca morglarda bekletildikten sonra Bağdat'a cenaze töreni için götürülmüştü. Çocukların hepsi farklı nedenlerle ölmüştü" açıklamasını yapıyor. Amerikan Hükümeti'nde 'Yalan Propagandalar Uzmanı' olan Herb Romerstein ise, Körfez Savaşı sırasında da benzer şeyler yaşandığını anımsıyor. Romerstein'in 'anımsadığı' olaylar da ABD'nin raporunda Irak ve Saddam aleyhinde kullanılıyor. Ramsey, söz konusu internet sitesinde yayınlanan raporda, "Irak'ta fabrikanın kapısına 'bebek maması fabrikası' adını hem de İngilizce yazmışlar. Dünya basını da bunu alıp resmiyle yayınladı. Hikaye kulağa hoş geliyor ancak, tamamı ile gerçek dışı. Bugün, orada çalışmış insanlardan da biliyoruz ki o fabrika bir kimya tesisiydi" bilgisine yer veriyor. ABD'NİN YALAN RAPORU ROMERSTEİN'İN ESERİ Amerika'nın raporuna göre, Irak'ta uygulanan ambargo sonucu çocukların beslenme yetersizliğinden ölmesinden de tümüyle Irak rejimi sorumlu. İddiaya göre, Saddam Hüseyin, petrol karşılığında aldığı gıda maddelerini satarak kazanç sağlıyor. Hüseyin, bu gelirin 2 milyon dolarını 48 yeni saray yaptırmak için harcadı. Bu saraylarda altın musluklar ve yapay şelaleler bile var. Petrol karşılığı gıda programının da istendiği gibi işlemediğini belirten Yalan Propaganda Uzmanı Romerstein, "Saddam Hüseyin'e petrol karşılığı gıda edinmesine izin veren düşüncenin ardında Irak halkının sıkıntısını azaltmak yatıyordu. Böylelikle yaptırımlar yalnızca Saddam Hüseyin ve hükümetini etkileyecekti. Saddam Hüseyin halkı için gıda almak yerine bu parayı saray yaptırmaya ve silah geliştirmeye harcadı" tezini savunuyor. İlginçtir ki büyük kısmı Romerstein'ın anımsamalarından yola çıkılarak hazırlandığı anlaşılan raporla ilgili aynı kişi tarafından bir de şöyle yorum yapılıyor: "Rapor, Irak'ın aldatmacalarını sıralaması ve Internet'te herkesin bilgisine sunulması nedeniyle yararlıdır." ABD, SADDAM'A YAPTIRIM UYGULADI, SIKINTIYI HALK ÇEKTİ ABD Dış İlişkiler Konseyi'nin Ortadoğu uzmanı Warren Bass ise, Saddam Hüseyin'in yalan propagandalarının amacının Irak'taki her türlü olumsuzluktan Amerika'yı suçlamak olduğunu söylüyor. Bass, "Irak'ta yaptırımların sonucu bir insani kriz olduğu, üstesinden gelinmesi gereken sorunlar bulunduğu inkar edilemez. Bu yaptırımlar Amerika'nın baskıları sonucu uygulanıyor. Ancak, Saddam Hüseyin bu yaptırımlardan doğan sıkıntının büyüğünü halkın çekmesi için elinden geleni yaptı, kendisi ve çevresindeki bir avuç azınlıksa lüks içinde yaşamaya devam etti" görüşlerini yine yalan makinesi raporuyla gündeme getiriyor. Irak'ın, Körfez Savaşı sırasında kullanılan uranyumlu bombaların kanser vakalarını ve sakat doğumları arttırdığını da iddia etmesinin yalan olduğuna dikkat çekilen ABD'nin raporunda, "Hastalıklı kişilerin fotoğrafları Irak tarafından geniş bir kesime dağıtıldı. Bu konuda uluslararası bir konferans düzenleyen Irak, ülke dışına gönderdiği temsilcilerle bunun propagandasını da yaptı. Amerika'nın bu konudaki raporu, sağlık sorunlarının İran-Irak savaşı sırasında kimyasal bombaların kullanıldığı bölgede görüldüğünü ortaya koydu. Irak'ın kullandığı hardal gazının kanser yaptığı ve sakat doğumlara yol açtığı biliniyor. Irak'ın kimyasal silah kullandığı Halepçe'de kanser ve sakat doğum oranının en az 5 ile 10 kat arttığı söyleniyor. Bölgeye giden doktorlar gelecek nesillerin bunun acısını çekmeye devam edeceklerini belirtiyor" deniliyor. Yine ABD'nin iddiasına göre, Irak savaş ihtimaline karşı yeni bir oyuna başvurdu. Muhtemel bir savaşa hazırlık yapan Iraklılar, hava savunma sistemleriyle di"amsey, söz konusu internet sitesinde yayınlanan raporda, "ğer askeri malzemeyi park, cami, hastane, otel, alışveriş merkezi ve mezarlıkların yakınına yerleştirdi. Kimi roket rampalarıysa futbol stadyumlarında bulunuyor. Uydu fotoğrafları, Irak'ın Bağdat yakınlarındaki Sarabadi kentinde bir okulun hemen yakınına askeri kışlalar inşa ettiğini ortaya koydu. Bu noktalara karşı bir saldırı sivillerin ölümüne yol açacak ve Amerika'yı zor duruma düşürecek. BUSH YÖNETİMİNİN ELİNDE IRAK'LA İLGİLİ SOMUT KANIT YOK ABD'nin Yalan Propaganda Uzmanı Romerstein, "Saddam Hüseyin yanıltıcı bilgiler konusunda Batı'da büyük bir başarı kazanamamıştı. Arap dünyasındaysa Saddam'ın aldatmacaları başarılı oldu, Irak Lideri şimdi batı dünyasının bir bölümünden de destek görmeye başladı. Kuzey Koreliler de Irak'ın iddialarını sanki gerçekmiş gibi savunuyor. Amerika'ya göre, bütün bu aldatmacıların arkasında kitle imha silahlarını saklama gayreti var. Beyaz Saray, Saddam Hüseyin'in gerçekleri gizlediğinden emin" diyor. Bush yönetiminden bir yetkili de New York Times gazetesine verdiği demeçte, Irak'ta kitle imha silahı olduğunu gösteren kanıtlara Merkezi İstihbarat Örgütü CIA'nin elde ettiği binlerce ipucunun birleştirilmesiyle ulaşıldığını belirterek, "Bir istihbarat uzmanı için çok açık olan bu kanıtlar, konuya yabancı olanlar için bir şey ifade etmeyebilir" yorumunun yapılması "Dünyaya kesin kanıt gösteremeyenler yazdıkları senaryolarla sonuca gitmeye çalışıyor" yorumuna neden oluyor. Ortadoğu Uzmanı Warren Bass, Bush yönetiminin iç ve dış kamuoyunu ve politikacıları ikna etmekte zorlandığını vurguluyor ve şu açıklamayı yapıyor: "Bush yönetiminin karşılaştığı güçlük, elinde somut kanıt bulunmadığı için, Irak'ın Birleşmiş Milletler kararlarını sürekli ihlal etme çabalarını sergilemek ve bunu inandırıcı bir şekilde yapmaktır. Bu da hiç kolay değil. Amerika'nın Avrupa'daki dostları bile yönetimin söylediklerini kuşkuyla dinliyor, çünkü Bush yönetiminin kovboy gibi saldırgan ve tek başına davranma eğilimi olduğuna inanıyorlar. Raporun amacı bu kuşkucu kitleyi ikna etmek. Raporun amacı, yeni unsurlar getirmek değil, mevcut unsurları birleştirerek toplu halde Amerikan ve Avrupa kamuoyuyla politikacılarına sunarak onları inandırmaktır. Amaç, Bush Yönetimi'nin yapmaya hazırlandığı anlaşılan askeri operasyona ortam hazırlamaktır." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:21

İLGİLİ HABERLER