Abdulhamid Han'a suikast düzenleyen teröristi alkışlayan hain, Tevfik Fikret

1905 yılı idi.. Osmanlı Sultanı Ulu Hakan Abdulhamid Han, batılı ülkelerin organize ettiği bir grup Ermeni terörist tarafından bombalı suikaste uğradı..


İşte bu alçak teröristlerin gerçekleştirdiği eylem içimizdeki hainlerce de alkışlandı. Bunların önde geleni de kanı bozuk şair Tevfik Fikret’di..
Ermeniler, İngilizlerin kışkırtma ve mali desteğiyle 19. yüzyılın sonlarına doğru bağımsız olabilmek için çeşitli isyanlar çıkardılar.


Dönemin hükümdarı İkinci Abdülhamid Ermeniler'e taviz vermeyip bağımsızlık yolunu tıkayınca,  Ermeni teröristler sultanı en büyük düşman olarak gördüler.



ABDULHAMİD HAN’I CUMA NAMAZI ÇIKIŞINDA ÖLDÜRMEYE KARAR VERDİLER



İngilizlerin para ve lojistik desteğini alan Ermeni teröristler, 21 Temmuz 1905 Cuma günü 80 kilo patlayıcı madde ihtiva eden bombalı arabalarıyla Yıldız Camii'ne geldiler.


O BOMBA

Plana göre Abdulhamid Han camiden çıktığında bomba patlayacaktı..
O sırada beklenmedik bir şey oldu.
Camide bulunan Şeyhülislam Cemaleddin Efendi, namaz bitiminde sultanın yanına gelerek dini konularda bazı mevzuları aktardı.
Sultan içeride oyalalınca saati ayarlanmış bomba daha o çıkmadan patladı.
Abdulhamid Han bir kaç dakika ile kurtuldu.
O sırada orada bulunan 26 kişi şehit olurken 58 kişi yaralandı.


Yapılan soruşturmayla; Charles-Edouard Joris ve bazı suçlular yakalandı. Bazı teröristler ise yurt dışına kaçmayı başardılar.
Sultan Abdülhamid, canına kasteden Joris'in idam cezasını önce müebbed hapse çevirdi, sonra da affetti. Charles-Edouard Joris Belçika'ya iade edilmedi ama pasaportu verilerek Avrupa'ya gönderildi. Onlarca kişinin katili bir terörist Batı'nın baskısıyla serbest kalmıştı.

Ermeni teröristlerin gerçekleştirdiği bu alçak eylem, malesef içimizdeki hainler tarafından alkışlandı.
Bunların da başında şair Tevfik Fikret denen kanı bozuk bulunuyordu.

ŞANLI AVCI


Tevfik Fikret, o zamanlar dinine, milletine, tarihine ve ülkesine düşman olmuştu.
"Milletim nev'i- beşerdir, vatanım ruy-i zemin", yani "Milletim insanlık, vatanım yeryüzüdür" gibi şiirler yazıyordu.
Bu hain sefil,  Sultan İkinci Abdülhamid'e düzenlenen suikastın başarısızlığına duyduğu üzüntüyü "Bir lâhza-i teehhür (Bir gecikme anı)" isimli bir şiirle dile getirdi.

Mısralarında teröristleri "şanlı bir avcıya" benzetip, bombanın erken patlamasına şu şekilde esef etmişti: "Ey şanlı avcı dâmını bihude kurmadın/ Attın fakat yazık ki, yazıklar ki vurmadın!/ Mâlik sesin o sevret-i ra'din-i gayza ki/Her yerde hiss-i hakk u halâsın muharriki/Dursaydı bir dakikacağız devr-i bi-sükun/Bir hayr olurdu misli asırlarca gelmemiş (Ey şanlı avcı, tuzağını boş yere kurmadın, attın ama yazıklar olsun ki, vuramadın! Öfkeyle ve kızgınlıkla gürleyen sesin, hak ve kurtuluş duygusunu her yerde harekete geçirendir. O an bir dakikalığına devam etseydi, örneği asırlar boyu görülmemiş bir hayır, bir iyilik olurdu).

Padişahını öldürmeye çalışan Ermeni katillerine övgüler düzüp, ‘Şanlı avcı’ diyen Tevfik Fikret gibi hainler her zaman olmuştur.
Günümüzdeki hainlerde bu Tevfik Fikret kanı bozuğunun kanından gelen alçaklardır.