
AĞCA PAPAYI VURDURTAN ADAMI SONUNDA AÇIKLADI!..
TRT Haber, Milliyet gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi’nin katili olan ve tahliye edildikten sonra Türk basını tarafından adeta “boykot” edilen Mehmet Ali Ağca’yı ekrana çıkardı. TRT, internet sitesinde Kozmik Oda programıyla ilgili tanıtımda Ağca’nın 14 yıl sonra ilk kez bir Türk gazeteciye konuştuğunu vurgularken, sitede yayınlanan fragmanda da İpekçi cinayetine ilişkin tek bir kelime dahi geçmemesi dikkati çekti.
İpekçi 1 Şubat 1979’da İstanbul Maçka’da aracının içinde uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirirken, cinayetin zanlısı olarak yakalanan Ağca, idamla yargılandığı sırada Maltepe Askeri Cezaevi’nde kaçmayı başardı. 2 yıl sonra Ağca bu kez Vatikan’daki San Pietro meydanında ortaya çıktı. Meydanda toplanan binlerce kişiyi selamlayan Papa 2. Jean Paul, Ağca’nın kurşunlarından yaralı kurtulmayı başardı.
İtalya’da yapılan yargılama sonucu Mart 1986’da ömür boyu hapse mahkûm edilen Ağca, 14 yıl sonra 2000 yılında Türkiye’ye gönderildi. Gasp suçundan aldığı ceza sonucu girdiği cezaevinden, Ocak 2006’da Rahşan affıyla çıktı. Adalet Bakanlığı’nın itirazı ve Yargıtay’ın tahliye kararını bozması sonrası yeniden cezaevine girdi.
Bu yıl 18 Ocak’ta Kartal Cezaevi’nden çıkan Ağca, bu tarihten Türk basınından “ambargo yedi.” Ankara’da basın toplantısı düzenleyerek şov yapan, yaptığı tutarsız açıklamalar nedeniyle ciddiye alınmayan, İstanbul’a giderken gazetecilere çıkışan Ağca ile hiçbir gazete ve televizyon kanalı görüşmedi. Ancak İpekçi’nin katiline yönelik bu “ambargo”yu TRT Haber bitirdi. Söz konusu kanalda yayınlanan Kozmik Oda programı dün Ağca’yı konuk etti. Rıdvan Memi’nin sunduğu programla ilgili olarak TRT’nin internet sitesine konulan tanıtım metninde ise, İpekçi suikastına ilişkin bir tek ifade yer almadı. Söz konusu metinde şöyle denildi: “Papa’ya suikast düzenleyen Ağca Kozmik Oda’da... Mehmet Ali Ağca, 14 yıl sonra bir Türk gazeteciye, Rıdvan Memi’ye konuşuyor. 13 Mayıs 1981’de Sen Pietro Meydanı’nda Papa’yı neden vurdu? Suikast girişiminin P2 Mason Locası ile bağlantısı var mı? Perde arkasında Bulgar-Rus işbirliği olduğu doğru mu? Sen Pietro Meydanı’nda kendisinden başka suikastçı var mıydı? Cezaevinde kendisini ziyaret eden Papa ile ne konuştular? Ve 29 yıldır aydınlanamamış pek çok konu...”
Abdi İpekçi sorusu yok
Saat 23.00’da başlayan programda Ağca’ya, İpekçi cinayeti ve arkasındakilerle ilgili tek bir soru dahi sorulmadı, yöneltilen sorular Papa suikastı ile ilgiliydi. “Yasalar karşısında suçsuz olduğu” ilan edilen Ağca’nın röportaj için para talep etmediği ifade edildi. Sunucu Memi, , “Para almayı bırakın talep etmedi, ima bile etmedi. Hatta ve hatta bu yayının görüşmeleri sırasında içilen çay ve kahvenin parasını bile bana ödettirmedi, kendisi ödedi” sözleriyle de Ağca’nın paraya yaklaşımını anlattı. Memi’nin bir diğer açıklaması ise Ağca’nın yasalar karşısındaki suçsuzluğuyla ilgiliydi. Memi, “Bugün konuşacağımız Ağca İtalyan ceza yasasına göre de Türk ceza yasasına göre de sabit olan suçlarından dolayı hükümlerini yatmış, bugün yasalar karşısında suçsuz bir insan” dedi.
Programda konuğuna karşı gayet saygılı olan ve zaman zaman ‘Şu soruyu sormama izin verin’ ifadelerini kullanan Memi’nin dikkat çeken bir diğer yorumu da, ‘O mesafeden öldürmek istediğiniz birini ıskalamanız pek mümkün değil’ oldu. Programın sonunda ise, Memi internet sitelerinde Ağca’nın konuk edilmesine yönelik eleştirileri yanıtladı. Ağca ile röportaj yapma şansı ele geçirip, bunu gerçekleştirmeyen bir insanın gazeteciliği bırakıp limon satması gerektiğini belirten Memi, “Ama tutarlı davransın lütfen limon satarken, satacağı insandan sabıka kaydını da istesin” dedi.
TRT'de Rıdvan Memi'nin hazırlayıp sunduğu Kozmik Oda'ya konuk olan Ağca cezaevinden çıktıktan hemen sonra özel röportaj isteyen televizyon kanallarından 2 milyon dolar talep etmişti.
* Rıdvan Memi, program sunuşunu yapıyor...
* Rıdvan Memi, Ağca'nın kendisinden asla para talep etmediğini söyledi.
MEMİ: Siz cezaevinden kaçtıktan sonra Milliyet Gazetesi'ne bir mektup yolladınız. İçinde, Papa'yı vurmak için kaçtım yazıyordu. O gün hapisaneden kaçtığınızda Papa suikastını planlamış mıydınız?
AĞCA: Doğrudur. Ama ben o mektubu blöf olarak yazmıştım. Papa'yı vurmak gibi bir planım ve niyetim yoktu. Ama bu mektup daha sonra bin yıllık bir tarihin uzantısı olarak ortaya çıktı.
Mekke Baskını isimli kitabın yazarı ile Fehmi Koru görüşmüş. O diyor ki, "Ağca en önemli figürlerden biriydi. O mektubun ne kadar değerli olduğunu tahmin edemezsiniz"
MEMİ: Bu bir tesadüf müydü?
AĞCA: Vatikan'ın ilahi plan anlayışı çerçevesinde İstanbul'dan Vatikan'a kadar değerlendirirseniz ortaya daha farklı sonuç çıkar.
MEMİ: Suikastla ilgili 3 temel teori ortaya sürüldü.
1- Aslan Polonyalı olan Papa, bütün katolik dünyasında anti-sovyet politika yöneltiyordu. Bu nedenle mi yaşandı bu suikast? Doğru mu?
AĞCA: Bunlar Batılı istihbarat teşkilatlarının değerlendirmeleri. Ya da medyanın. Kimisi samimi olarak böyle düşündü. Kimi de istihbarat teşkilatlarının merkezindeyse öyle düşündü. Sovyetleri dünya gözünde küçük düşürmek için bir takım masallar anlatıldı. Denildi ki, "Papa suikastının ardından Kremlin var." Bunlar masaldır. Bunları dayandıracak bazı kanıtlar lazımdır. Papa'nın seçilmesinden sonra Kremlin'de bir çok isim Gorbaçov da dahil olmak üzere polit büroda toplandılar. Papa'nın nasıl olursa olsun durdurulması gerektiğini konuştular. İstihbaratçılar da bunu Kremlin'in suikast kararı olarak yorumladı. Şimdi bu karar Kremlin'in kararı. Daha sonra KGB'ye verildi bu görev . Yuro Andopov bu görevi uygulayacak denildi ancak daha sonra Kremlin'in başına geçti.
MEMİ: Rus-Bulgar tezleri bu anlattıklarınızın üzerine mi kuruluyor?
AĞCA: Bu sayede böyl bir tez oluşturuldu. Kimi çeteler de vardı. Bunları söyledir akla mantığa uygun olduğu için.
MEMİ: Kendi el yazınızla ortaya çıkan bir mektup var. Sabina Castel Franco'ya bir mektup gönderdiniz. İsimler zikrederek suikastı Bulgaristan Gizli Servisi ile işbirliği içinde yaptığınızı söylediniz. Bunu neden yaptınız?
AĞCA: Onlar masal işte... Ben 4 tane İmparatorluk kullandım. Hedef tahtası olarak Sovyet İmparatorluğu'nu kullandım. Ardından Avrupa'yı ve Vatikan İmparatorluğu'nu kullandım. Bunlar benim kuklam oldu.
MEMİ: 1981-2001... Bunca zaman sonra Bulgar-Rus tezine destek olacak bir şey söylüyorsunuz...
BEN ANTİKOMÜNİSTİM
AĞCA: Ben anti-komünistim. Satanist canavar Stalin yüz binlerce insanı katletmiştir. Komünizmi tarihin çöplüğüne attık. Ben-Vatikan-ABD..
MEMİ: Sadece eğlence için miydi?
AĞCA: Evet sadece öyleydi.
MEMİ: 2 isim öne çıktı. Suikastın arkasında Bulgar-Rus tezi olmasına dair... İki tane ajanın ismiydi. Paul Heinz Claire Starling...
AĞCA: Bunlar basit bir tetikçi. Düşünün bunlar büyük olay... Sovyet İmparatorluğu Papa'yı kurşunluyor.. Biliyorsunuz Stalin, Troçki'yi öldürttü.
MEMİ: Washington'un bu masaldan çıkarı neydi?
AĞCA: Washington Sovyetleri bu tezle çok zor duruma düşürdü. Bir Papa'yı vurmak, Hıristiyan dünyasının manevi liderini Kremlin öldürtmeye çalışıyor. Bu sayede bütün dünya Sovyetler'e düşman oldu. Bir çok insan Papa suikastını Sovyet İmparatorluğu'nun yıkılışıdır dediler.
MEMİ: Washişngton bu suikastı Sovyet İmparatorluğu'nu yıkmak için Bulgar-Rus tezini işledi.
AĞCA: Ama bahsedilen isimler değil. Asıl mesele nedir biliyor musunuz? Vatikan'da Papa bu teze inandı.
MEMİ: Papa ve Vatikan'ın çıkarı nedir?
AĞCA: Sen suç işleyince bir başkasının sırtına yıkacaksın ki rahat olacaksın.
PAPA-REAGEN İLE GÖRÜŞTÜ
AĞCA: Esas karar ne zaman alındı biliyor musunuz? 5 Eylül 1981'de mektup yazdı. Suikastın ardında Sovyet İmparatorluğu var. ABD, dünyanın jandarması ya...
Vatikan, Sovyet İmparatorluğu'nu dünyanın jandarması Beyaz Saray'a şikayet etti. Haziran 1982'de Papa ile Reagan 6 saat görüştüler. Orada tarihi bir karar alındı. Vatikan-Avrupa-Amerika, soğuk savaşın son safhasını başlattılar. Tüm muhalifleri desteklediler. Her türlü ekonomik tedbirleri aldılar. Sovyet İmparatorluğu'nu dize getirdiler.
MEMİ: Vatikan'da bu görüşmede bu kararın alındığını nereden biliyorsunuz?
AĞCA: Ben biliyorum. Üst düzey insanlarla da görüştüm. İtalyan istihbarat elemenları ile. Bakın Papa şikayet etmiş. Papa zaten Sovyetleri böyle tanımlıyor. Bunu barışçıl bir şekilde yaptılar. Sovyetler çok zor durumda kaldı. Bütün Hıristiyan kesim düşman oldu. Adım adım Sovyetler'in yıkılışına gitti.
MEMİ: Altını çizelim. Papa inandı ve şikayet etti.
MEMİ: Anthonov'un ismini neden verdiniz?
AĞCA: Bunlar sadece masal işte... Birini tutuklatman lazım. Olay çok basit.
MEMİ: Anthonov ile aynı apartmanda yaşayan Papaz Molyon var. Bilindiği kadarı ile CIA'nın Roma ajanı.
AĞCA: Onlardan birisi..
MEMİ: Siz papaz Molyon ile tanıştınız mı?
AĞCA: Hayır, ben kendisi ile hiç tanışmadım.
MEMİ: Siz o duruşmadaki ifadeleriniz sırasında Anthonov'un evini tarif ederken bir kapı tarif ettiniz ama onun evinde yoktu, Molyon'un evinde vardı.
AĞCA: Yok olay çok basit. Bunlar bir çete...
MEMİ: Tanışmadıysanız nasıl biliyorsunuz evi?
AĞCA: Bilgi geliyor. İtalyan istihbaratı ve savcısı getiriyor. Dedim ya bu Batı medeniyetinin yaptığı bir şey.
MEMİ: Size bu bilgileri iletenler arasında Pasienza var mıydı?
AĞCA: Yok Pasienza yoktu.
MEMİ: Lugarrezzi bunlardan birisi miydi?
AĞCA: Evet o vardı. Askeri İstihbarat'ın Başkanı...
MEMİ: Sanırım Sontovito ve Lugarezzi sizinle muhattap oldu, doğru mu?
AĞCA: Lugarrezzi ile görüştüm Sontovito ile görüşmedim.
MEMİ: Neydi amaçları? Görüşmenin içeriği neydi?
AĞCA: Vatikan'ın vaatlerini sözlerini getirdiler.
MEMİ: Neydi mesela onlar?
AĞCA: Gerçeği söylemeyeceksin, suçlayacaksın dediler.
MEMİ: 3. teoriyi de konuşalım. Müthiş teori. Sindona-Gelli ve Kalvi... Çok ayrıntıya giremeyeceğiz. Bir ucu Amerika'ya kadar dayanan Vatikan'ın kara para aklama trafiği.
ABD'de Nickson'a yardıma kadar bahsedilen para... Narko-para olarak anılıyor.
Teori şu: Papa 2. Jean Paul bunu fark etmiş ve bunlarla ilgili şeyler yapmaya başlayacaktı o sırasa suikast oldu ve konu kapandı.
AĞCA: Hayır asla böyle bir şey yok. Vatikan isteseydi bir daha öldürürdü. 33 günlük Papa'dan sonra da olsa... Vatikan en büyük suç örgütüdür. Ben insanları değil, oradaki görevlileri söylüyorum. Kara para aklamadan tutun çocuklara karşı en kötü suçları işlemek gibi. Vatikan birçok suçun sahibidir. Ama Papa suiakstının Vatikan'daki kara para aklama ile alakası yok.
MEMİ: Suikasttan sonra Papa 2. Jean Paul'ün bu olayları devam ettirmememsi tesadüf mü?
AĞCA: Mason Locası'nın Papa suikastında bir sorumluluğu yok. Ama İtalyan Mason Locası, planı değil. Bu olayın arında Vatikan var. Vatikan'ın içinde de bir sürü mason var.
MEMİ: Bu üçlüden, Gelvi ki, Mason Locası'nın şefiydi. kaçmayı da başardı. Kalvi, sözüm ona intihar etti.
AĞCA: Öldürdüler...
MEMİ: Sindona ABD'de yargılandı ve İtalya'ya iade edildi. Orada garip bir şey oldu. Siz Rebibia Cezaevi'nde kalıyordunuz. Bir anda apar topar nakledildiniz. Sizin kaldığınız hücreye Sindona getirildi. Sanırım bir tesadüf değildi. Bu kadar hücre varken Sindona'nın sizin hücrenize yerleştirilmesini nasıl izah edeceğiz?
AĞCA: Bir kaç ay sonra öldürüldü.
MEMİ: Tamam da neden sizin hücrenize?
AĞCA: Bunlar basit ayrıntılar. Celli dediğiniz adam basit bir tetikçidir.
MEMİ: Az önce rollerle ilgili söylenenler bunlar... İlk konuda dediniz ki Vatikan kendi suçunu kapatmak istiyorsa her şeyi yapar...
AĞCA: Artık özgür bir insanım. Hapisanede söylesem pek anlaşılmazdı. Bu basit bir olay, evrensel istikbali düşünüyorum. Papa suikastının ardından kesinlikle Vatikan Hükümeti var. Planladılar ve organize ettiler. Papa'yı vurduran adam en yakınındaki adam. Papa'nın 2. adamı. Agustino Cazaroli...
MEMİ: Yani temeldeki isim Kardinal Agustino Cazaroli'dir.
AĞCA: Evet. Kardinal Agustino Cazaroli Papa'yı vur emrini veren adamdır.
MEMİ: Siz birebir muhatap oldunuz mu?
AĞCA: Hayır istemedim.
MEMİ: Teması kim sağladı?
AĞCA: Padre Mikele. Papaz demek padre. Vatikan istihbaratının adamıdır.
MEMİ: Yani o görüşme ile başladı.
AĞCA: Evet aynen öyle başladı.
MEMİ: Padre Mikele ile kaç kez görüştünüz?
AĞCA: Çok görüştük. Vatikan Meydanı'na bile gittik. Zurih'te başladı. Nisan'da planladık, Mayıs'ta da suikastı yaptık.
MEMİ: Neden? Vatikan neden Papa'yı vurdu?
AĞCA: Seküler akıl ve mantık ile izah etmeye çalışırsanız sıradan insanlar anlayamaz. Bu Vatikan'ın en büyük mucizesi olan Fatima mucizesinde bildirilen sırların gerçekleşmesi için yapıldı.
MEMİ: Mistik bir mucize miydi?
AĞCA: Sadece mistik değil. Papa vurulacak, Sovyetler İmparatorluğu silinecek diyordu Fatima mucizesi. Herkes inanıyordu buna.
MEMİ: Bunları sonradan mı fark ettiniz? Yoksa anlatıldı mı?
AĞCA: Çok şey önce anlatıldı, çok şey sonra anlatıldı, ortaya çıktı.
MEMİ: O gün çok yakındınız. Herkes biliyor ki aslında siz o tabancayla Browning de olsa o mesefade öldürmek istediğiniz birini ıskalamanız mümkün değil. Siz öldürmek üzere değil yaralamak için mi anlaşma yaptınız?
AĞCA: Vatikan bana dedi ki, öldürmeyecek, yaralayacaksınız.
MEMİ: 3 kurşundan 2'si...
AĞCA: 3 değil 2. O da yanlış. 2 el ateş ettim. Vatikan Papa'yı öldürmeyeceksin dedi. Bunu şiddetle tavsiye ettiler. Papa Reagen ile birlikte bir Haçlı seferi yürüttü. Fatima mucizesinde dendiği gibi Sovyetler silindi.
MEMİ: Deniliyor ki, o gün kaçabilirdiniz. Büyük bir hengame yaşandı. Ağca o karışıklıktan faydalanabilir ve kaçardı. Doğru mu?
AĞCA: Hayır plan böyleydi. Kaçmayacaktım ve teslim olacaktım. 2 yılda serbest kalacaktım.
MEMİ: Ne değişti de süre bu kadar uzadı?
AĞCA: Bunlar karmaşık olaylar. Kitapta anlattım.
MEMİ: Piyasaya çıkacak kitabınızda... Peki süre uzaması da mistik mesele miydi?
AĞCA: Bir takım talepler oldu ben oyunu tam olarak oynamayınca...
MEMİ: Mesela ne dendi?
AĞCA: Denildi ki, Hıristiyan ol. Ben de reddettim.
MEMİ: Peki neden bunu istediler?
AĞCA: En önemli isimlerden biri olacaktı.
MEMİ: Abdullah Çatlı ve Oral Çelik var denildi.
AĞCA: Yahu kim onlar? sadece arkadaşlarım. Basit tetikçiler... Çok öfkelendiler haber vermedim diye. İkisi de Viyana'daydı.
MEMİ: ABD'nin çektiği fotoğraf vardı. Siz o davada o fotoğraf gösterildiğinde O'nun Oral Çelik olduğunu söylediniz.
AĞCA: Dedim ya oyun var burada. Masum insanları sıra ile suçluyorduk: CIA şöyle yapalım diyerek İtalyan devletini kullanıyordu.
MEMİ: Oral Çelik'i de söyleyen bunlar mıydı?
AĞCA: O da arada öyle gitti. İsim söylemek zorunda olduğumuz için O'nun adını söyledim. Hatta 15 Mayıs'ta Viyana'dayım dedim. Bir yere ayrılmayın dedim.
MEMİ: Mehmet Şener, Üzeyir Bayraktar isimleri geçti.
AĞCA: Bunlar bir hiç. Ben bunlarla ne diye muhatap olayım. Şehir efsanesi bunlar. Ben Vatikan Hükümeti ile muhattap oldum. Bunlarla işim olmadı hiç.
MEMİ: Bunlar da o sırada Avrupa'dalar. Sizin de geçmişten tanıştığınızı biliyoruz.
AĞCA: Oturduk çay-kahve içtik ama tarihi bir misyon için onlarla konuşamazdım.
MEMİ: Horst Greemayer'den mi aldınız silahı?
AĞCA: Ben parayı Vatikan'dan aldım. 4-5 ayda 40-50 bin dolar para aldım. Ben de gittim Avusturya'dan aldım silahı.
MEMİ: Kimin aracılığı ile?
AĞCA: İsim vermeyelim. Çocuğun işi gücü var. Çatlı falan değil.
MEMİ: Horst Greemayer'in Alman İstihbaratı için çalıştığını söylediler. Var mıydı böyle bir şey?
AĞCA: Arkadaşım ne bilsin böyle bir şeyi? Silah almak kolay bir şey.
"SENİN İÇİN HER GÜN DUA EDİYORUM"
MEMİ: Papa ile 22 dakika konuştunuz. Ne konuştunuz?
AĞCA: Papa Suikastı konusu hiç konuşulmadı. Tek kelime konuşulmadı. Bunları anlatmanın pek manası yok. Kitabı okuyan insanlar anlayacaktır.
MEMİ: Yani dini tarafı kitapta yazıyor.
AĞCA: Papa-Ağca görüşmesi dünya tarihindeki en önemli olaylardan birisi.
MEMİ: Biraz tuhaf değil mi? Bir şey sormaması.
AĞCA: Zaten biliyordu her şeyi. Bildiği bir şeyi neden sormasın?
MEMİ: Yapılanları biliyordu bu yüzden de bana bir şey sormadı.
AĞCA: Papa her şeyi biliyor ancak açıklamayamıyordu bu korkunç şeyi.
MEMİ: Biliyorsa neden bir şey yapamadı? Yapmadı?
AĞCA: Tam olarak bilmiyordu. Etrafına sadece Polonyalı kişileri yerleştirdi. Çok dikkatli bir hayat yaşadı. yakın çevresinde başka kimse yoktu. "Ben senin için her gün dua ediyorum" dedi. Bu çok önemli bir şey.
MEMİ: Para transferinin başındaki ismin evina yapılan baskında 962 kişilik bir liste bulundu.
AĞCA: Bunlar ABD baskınıdır.
MEMİ: Listeyi de bunlar mı hazırladı?
AĞCA: Tabii ki onlar hazırladı.