
AHMET HAKAN, SADDAM'A NEDEN ACIMADI?
AHMET HAKAN'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISINDAN:
Acımamak
YAĞLI urgan hoyrat bir şekilde boyna geçirilirken...
Adamın gözlerindeki o tuhaf titremeyi herkes gibi ben de fark ettim.
Ve herkes gibi ben de hafiften acır gibi oldum.
Ölümün kaskatı gerçeği karşısında insani bir duyguydu hissettiğim.
Ayrıca...
İşgal kuvvetlerinin küstahlığına canım sıkıldı.
Bayramın geçmesinin bile beklenmemesine bozuldum.
İpe götürenler ile ipe götürülen arasındaki benzerlikleri düşünüp sinir oldum.
"Adamlar resmen bu coğrafyayı, Arap ulusunu ve İslam dünyasını aşağılıyorlar" bile dedim.
Ama bu duygu ve düşüncelerden sıyrılmam hiç de zor olmadı.
Önce şunu sordum kendi kendime:
"Aynı coğrafyayı, aynı dini paylaşıyoruz diye Saddam ile aramda bir özdeşlik mi kuracağım?"
Yanıtım hazırdı:
"Tabii ki hayır!"
Sonra da hükmümü verdim:
"Madem" dedim, "Ne ipe giden, ne ipe götüren bendendir... O halde aptal bir aşiret üyesi gibi davranmak da neyin nesidir?"
* * *
Sonra "acıma" duygum da kayboldu.
Hoyrat eller boynuna ipi geçirirken...
Adamın gözlerinde fark ettiğim o titremenin yol açtığı acıma duygum da yitti gitti...
Çünkü...
Başka görüntüleri anımsamıştım.
Halepçe katliamının fotoğrafları gelmişti gözümün önüne:
O kaskatı kesilmiş bebek...
Son hareketi çocuğuna sarılmak olan o adam...
Gözlerinde bir titreme oluşmasına bile zaman bulamayan o zavallı Kürt kadınları...
Hepsi bu değildi tabii ki...
Bağdat zindanlarında işkenceden geçirilen Şiilerin çığlıkları da kulaklarımdaydı, hiç ölmeyecek gibi zulümlerine devam eden adamın kahkahaları da...
En sonunda sadece Saddam’ı değil, bütün zalimleri kapsayan o şahane cümleyi kuruverdim:
Zalimler için yaşasın cehennem!
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 23:18