
AHMET HAKAN : SIR DİZİLERİ İNSANI DİNDEN ÇIKARIR
AKP, fıkracı başkanı partiden ihraç ediyorAtatürk’e hakaret eden fıkra nedeniyle AKP’li Mimarsinan Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik’e tepkiler sürerken...
Dünkü yazımda...
Büyük tepki çeken bu olay karşısında AKP yönetiminin etkili bir tutum almadığını vurgulamıştım.
Dünkü yazımda bu kayıtsızlığı eleştirmiştim.
Bu eleştiri üzerine...
AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün aradı...
Ergün, olaya ilk gününde kesin bir tepki gösterdiklerini söyledi...
Başkan Cuma Bozgeyik’in yaptığının büyük bir edepsizlik olduğunu söyleyen Nihat Ergün, "Disiplin sürecini hemen başlattık" dedi.
Ergün’e, "Disipline sevk ettik" tarzında bir açıklamanın bir tür "Komisyona havale" etkisi yarattığından söz ettim.
Ergün bunun üzerine, ilk kez Belediye Başkanı’nın ihraç edileceğini kesin bir dille açıkladı...
Nihat Ergün şunları söyledi:
"O başkan ihraç edilecek... Parti yönetimi, başkanı kesin ihraç istemiyle disipline sevk etmiştir. Disiplin Kurulu’ndan ihraç dışında bir karar çıkmayacak. Çünkü bizim parti tüzüğümüzde, böyle bir edepsizliğin cezası kesin ihraçtır."
Mimarsinan Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik ile ilgili disiplin soruşturmasını, AKP İstanbul İl Disiplin Kurulu yürütüyor.
Nihat Ergün, ihraç kararının birkaç gün içinde resmen açıklanacağını belirtti.
Dine karşı din
Kendini asan çocuğu, "Dini yönü kuvvetli" kanallarımızda yayınlanan "sırlı diziler" mi etkiledi?
Yoksa...
Feodal aşkların anlatıldığı diziler mi?
Bilmiyorum... Bilemiyorum...
Ancak... Bildiğim bir şey var:
Şu "sırlı diziler", maazallah adamı dinden, imandan çıkarabilir.
Şöyle ki:
Bu dizilerde verilen "İyilik yaparsan iyiliğin karşılığını, kötülük yaparsan kötülüğün karşılığını bu dünyada bulursun" mesajı, ilahi dinlerin mesajı değildir.
İlahi dinler, iyilik yapanın da, kötülük yapanın da, yaptığının karşılığını "öteki dünya"da göreceği anlayışını benimser.
Eğer...
Siz yaptığınız dizilerle, iyiliğin mükafatının / kötülüğün cezasının mutlaka bu dünyada karşılık bulacağı mesajını verirseniz...
Bu dünyada yaptığı iyiliklerin mükafatsız, yaptığı kötülüklerin de cezasız kaldığını gören müminlerin imanını zayıflatırsınız...
Yani "İmana yaklaştırdım" derken, bir de bakmışsınız küfre yaklaşılmış.
Bu da takdir edersiniz ki, dindar kanalların misyonuyla uyuşmaz.
Bir kez olsun şaşırt bizi
Diyelim ki:
"Türk Silahlı Kuvvetleri" ile "Başbakan" arasında bir polemik çıktı.
Başbakan’ın her şart altında "madara" olmasını arzulayan bir "Ana muhalefet lideri" ne yapar?
Ne yapacak?
Kendisini hemen "Türk Silahlı Kuvvetleri"nin yanında hizalayacak.
Çünkü onun için "ilke" falan önemli değildir.
Önemli olan Başbakan’ın zor durumda kalmasıdır, madara olmasıdır.
CHP Lideri Baykal’ın yaptığı işte tam da budur...
Oysa...
Baykal, bir kez olsun şaşırtsa, bir kez olsun ezber bozsa...
Mesela...
"Demokratik anayasal düzende kurumların görev ve yetki sınırları bellidir" dese...
Mesela...
"Bugün ilkesel olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görev ve yetkilerini aşmayı kışkırtırsam, yarın ben Başbakan olduğumda benzer bir olayla karşılaştığımda söyleyecek sözüm kalmaz" dese...
Mesela...
"Asker üzerinden siyaset yapmak bana yakışmaz" dese...
İşi bitirecek...
Fark yaratacak...
Ezber bozacak...
Şaşırtacak...
Ama nerede?
Hem zaten Baykal’ın toplum tarafından "Umut vermeyen bir lider" olarak algılanışı, biraz da "artık kimseyi şaşırtmaması"ndan, daha doğrusu "şaşırtmak istememesinden" kaynaklanmıyor mu? Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 21:13