Almanya ve Fransa birbirine girdi.. Macron ve Scholz büyük egoların savaşında

Paris ve Berlin'de iki önde gelen devlet adamının arasındaki sürtüşme noktaları Almanya-Fransız ilişkilerini zorluyor. 
Alman-Fransız motorundan alevler çıkıyor. Başkan Emmanuel Macron ve Şansölye Olaf Scholz , Avrupa'yı birlikte ileriye taşımak ve Ukrayna'ya Rusya'ya karşı daha fazla yardım etmek yerine kamuoyu önünde tartışıyorlar. Almanya-Fransız ilişkilerini uzun süredir gözlemleyenler, durumun çoğunlukla karmaşık olduğunu ama hiçbir zaman bu kadar kötü olmadığını söylüyor.

Devlet ve hükümet başkanları, Alsas veya Ren-Pfalz'da gündelik yemekler üzerinden güncel konuları tartışırken, Scholz ve Macron, sonbaharda Hamburg'daki bir toplantıda yaptıkları gibi, birlikte balıklı sandviç yemeyi zar zor başarabiliyorlar. Blankenese'ye olan seyahatiniz başarılı bir sembolden ziyade bir üretimdi. Yeşiller Partisi'nden siyasetçi Anton Hofreiter'in kamuoyu önünde söylediği şey, Berlin'deki pek çok kişinin düşündüğü şeyle aynı: İkisi arasındaki ilişki "derinden bozulmuş". Macron Paris'te kendisini bir savaş stratejisti olarak tanıtırken, Olaf Scholz evinde kendisini bir barış güvercinine dönüştürüyor. Fransa'da hararetli tartışmalar sürerken, Berlin'deki kırılgan trafik ışığı koalisyonunun ortakları Başbakanlık konusunda başlarını sallıyorlar ama kamuoyu önünde geri duruyorlar. En azından çoğu. Hem başkan hem de şansölye kendi ülkelerinde gözle görülür derecede sevilmiyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un 4 Temmuz 2022 tarihinde katıldıkları özel akşam yemeğinde ikili ilişkilerin pekiştirilmesi planlanıyordu ancak Fransız lider çıkışta şu sözleri mırıldandı: "Bu hiç kolay olmayacak"

İki liderin arasında soğuk rüzgarların estiği artık tüm dünyanın bildiği bir gerçek. Son günlerdeki üstü kapalı göndermeler görüş ayrılıklarının her gün daha da derinleştiğini ortaya koyuyor.

New York Times gazetesi Avrupa'nın içinde bulunduğu kritik bir dönemde Almanya ve Fransa arasındaki iğnelemelerin sertleştiğini yazdı.

UKRAYNA TARTIŞMASI KRİZİ DERİNLEŞTİRDİ

Macron'un Prag ziyaretinde ortaya attığı 'Ukrayna'ya asker gönderme' fikri Almanya'yı özellikle rahatsız etti. Fransız lider Almanya'nın itirazına "Avrupa, korkak olmamanın gerekli olduğu bir anla karşı karşıya" diyerek cevap verdi.

Bu cevap Berlin'de 'bir hakaret' olarak algılanırken, Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius Macron'a verdiği cevapta "Cesaret tartışmalarına ihtiyacımız yok" ifadesini kullandı.

Fransız-Alman ilişkileri 1945'ten bu yana Avrupa'nın bütünlüğü ve gücü açısından hayati bir önem taşıyor ancak iki lider Avrupa'nın yanı başlarında devam eden Ukrayna savaşında ortak bir duruş sergilemek yerine hangi ülkenin Ukrayna'ya daha fazla yardım ettiği konusunda tartışmaya başladılar.

İngiliz Times gazetesi AB'nin en büyük ve tek nükleer askeri gücü olan Fransa'nın kendini Rusya karşıtı bir şahin olarak yeniden markalaştırdığını ancak bu durumun Almanya'yı rahatsız ettiğini yazdı.

MACRON'DAN 'DOĞRUDAN MÜDAHALE' AÇIKLAMASI

Almanya Şansolyesi Scholz, Macron'u adeta azarlayarak Ukrayna'ya Avrupa ve NATO ülkelerinden asker gönderilmeyeceğini söylese de, Fransız liderin ülkedeki muhalefet parti liderleriyle bir araya geldiği toplantıda “Rus ordusunun Kiev veya Odessa’ya taarruz etmesi halinde Fransız ordusunun doğrudan müdahalede bulunmak zorunda kalabileceğini söylediği” iddia edildi.

MACRON SCHOLZ'U ÇİLEDEN ÇIKARDI

ABD'li New York Times gazetesinde yer alan bir analize göre, Macron'un 'Batılı birliklerin Ukrayna'ya gönderilebileceği' yönündeki açıklaması, hataya karşı temkinli, Ukrayna'ya büyük miktarlarda para harcamak istemeyen biri olarak görülen Scholz'u çileden çıkardı.

Macron, Avrupa ile Moskova arasında yaşanabilecek olası bir çatışmada 'birleşik savunma'nın önemine vurgu yapıyor. Almanya ise Ukrayna'ya Fransa'dan çok daha fazla mali ve askeri yardımda bulunmuş olsa da Rusya ile doğrudan karşı karşıya gelme konusunda temkinli davranıyor. Bu nedenle de Ukrayna'ya Rusya'nın derinliklerini vurabilecek uzun menzilli füzeler vermeyi reddediyor.

Almanya 17,1 milyar Euro yardım ile şu anda ABD'nin ardından Ukrayna'nın en büyük ikinci destekçisi konumunda. Almanya'yı 6,6 milyar Euro yardım ile İngiltere takip ederken Fransa'nın Ukrayna'ya sağladığı askeri yardım sadece 544 milyon Euro olarak kayıtlara geçti. Bu miktar Almanya'nın sağladığı desteğin çok altında kalıyor.

"ALMANYA'NIN TARİHİ HASSASİYETİ GÖZARDI EDİLİYOR"

Fransa'nın aksine nükleer bir güç olmayan Almanya'daki çoğunluk Fransız liderin Almanya'nın savaşla ilgili tarihi hassasiyetini ve stratejik kırılganlığını göz ardı ettiği kanaatinde.

Alman analist Ulrich Speck, Macron'un Ukrayna açıklamaları ile ilgili yaptığı değerlendirmede "Macron'un bir aciliyet duygusu yaratma çabası memnuniyet verici ama somut değil, eyleme dönüşmüyor" dedi ve ekledi: "Avrupa'nın Ukrayna'da yaşanan krizle başa çıkması için bir acil durum planı göremiyoruz."