Gündem
  • 30.9.2010 01:07

BABACAN İSRAİL-FİLİSTİN SORUNUNA DİKKATİ ÇEKTİ


İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, siyasi olarak Türkiye'yi en çok endişelendiren konunun İsrail-Filistin çatışması olduğunu belirterek, ''Bu, bölgedeki en önemli endişe kaynağı'' dedi.
Atlantik Konseyi tarafından düzenlenen ''2. Karadeniz Enerji ve Ekonomi Forumu''na katılanlar onuruna Conrad Otel'de verilen akşam yemeğinde konuşan Babacan, Türkiye'nin çok geniş coğrafi bölgede pek çok ülkeyle güçlü ilişkileri bulunduğunu, Asya ve Avrupa ile ilişkilerin yanı sıra giderek Afrika'ya, Orta Asya'ya, Hazar'a, Akdeniz'e, Karadeniz'e ve Ortadoğu'ya erişimi olan bir ülke haline geldiğini kaydetti.
Bölgede istikrarın yanı sıra işbirliğinin önemine işaret eden Babacan, burada görüştükleri konuların pek çoğunun sürdürülebilir istikrar ve işbirliğiyle ilgili olduğunu, bölgedeki tüm ihtilafların barışçı bir şekilde çözümlenmesi gerektiğini kaydetti. Babacan, ''Türkmenistan ve Azerbaycan arasındaki problemlerin yanı sıra, Azerbaycan-Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl normalleştirebiliriz?'' diye sordu.
Bölgede güvenliğin önemine işaret eden Babacan, ''Enerji projelerini nasıl güvenli hale getirebiliriz? Bu bölgede yapılan projelerin bölge insanları tarafından kabul edilmesi gerekir. Enerji güvenliği pek çok ülke için önem kazanıyor. Kaynakların çeşitliliği, hedef kitleler için pazarların çeşitliliği önem taşıyor. Bütün yumurtaları aynı sepete koymamak gerekir. Çeşitli enerji kaynaklarının bulunması gerekir. Yaklaşımımız bu yönde'' diye konuştu.

-''KAMU BORÇLARI''-

Babacan, küresel ekonominin büyümesine karşın risklerin hala yüksek olduğunu, işsizliğin yüksek düzeyde seyrettiğini, büyük ekonomilerde kamu açıklarının büyük sorun olduğunu, finansal sektörün hala kriz öncesindeki durumuna gelemediğini, pek çok banka ve finans kurumunun kendi ülkelerindeki merkez bankaları ve hazinelerinden destek alarak ayakta durduğunu anlattı.
Türkiye'de 2003-2006 arasında bankacılık sektöründe yapılan reformlar nedeniyle bankaların krizi sorunsuz atlattığını ve bu süreçte kriz öncesiyle aynı garanti sistemlerinin devam ettiğini, sermaye oranının yüzde 19 düzeyinde olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye'nin krize düşük kamu borçları ve borç açığıyla girdiğini kaydetti.

-''EN FAZLA BÜYÜYEN ÜLKE TÜRKİYE OLACAK''-

Türkiye'nin kredi reytinginin yükseldiğini, iki aşama birden kredi reytingi yükselen tek ülkenin Türkiye olduğunu ve risk ölçümlerinde de en düşük düzeyde bulunulduğunu vurgulayan Babacan, şunları kaydetti:
''Bütün bunlar büyüme getirdi ve etkileyici ölçekte bir büyüme ortaya çıktı. Geçen yılın son çeyreğinde başlayan büyüme, bu yılın ilk yarısında yüzde 11 oldu. Bütün yıl yüzde 6.5, yüzde 7'lik bir büyüme öngörülüyor. 2012'de bütün Avrupa'da en büyük büyüme hızına sahip ülke Türkiye olacak.''

-TÜRKİYE'NİN EKONOMİK VE SİYASİ ENDİŞELERİ-

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Babacan, ''Bölge riskli bir bölge. İran, Irak var. Muhtemel sorunlar çıkabilir. Sizi en çok ne endişelendiriyor?'' yönündeki soruya, ''Ekonomik görünüme bakıldığında bizi en çok endişelendiren AB'deki durum, Avro bölgesindeki durum. Çok büyük bir kamu borçlanması ortaya çıktı kriz boyunca. Avrupa genelinde de demografik yapıda bir bozulma var. AB ile o kadar iç içeyiz ki hem ticaret hem finans bakımından neredeyse bir bütün haline geldik. Dolayısıyla AB'deki bütün sorunlar bizi de etkiliyor. Ayrıca ABD'deki olacaklar da bizi etkiler. Ani batışlar ve ekonominin istikrarı, dünyada ABD ekonomisine çok bağlı. Dolayısıyla bu da bizi endişelendiriyor. Mali olarak ABD'de olan her şey hem AB'yi hem de Türkiye'yi etkileyecektir'' yanıtını verdi.
Babacan, Türkiye'nin kendisini farklı senaryolara göre hazırladığını, belli önlem ve paketleri bulunduğunu belirterek, senaryolara göre hazırladıkları önlemleri uygulayacaklarını söyledi.
Ali Babacan, ''Siyasi olarak bizi en çok endişelendiren İsrail-Filistin çatışmasıdır. Bu, bölgedeki en önemli endişe kaynağı. Ayrıca İran'ın nükleer programıyla ilgili süregelen tartışmalar da bizi endişelendirir. İran endişe kaynağı. İran'ın nükleer programı pek çok tartışmanın merkezinde yer alıyor. Yapılanlar, uygulanan politikalar, bugünkü durum, şu anda gittiğimiz yol bizi endişelendiriyor. Çünkü sorun çözmenin en önemli yolu diplomasidir. Ancak diplomasinin yeterince çalışmadığını gözlemliyoruz. Yaptırımlar ve bir savaş ihtimali bizi endişelendiriyor. Bundan dolayı da Türkiye diplomasinin daha aktif olması için çalışıyor. Diplomatik yolları deniyoruz. Çünkü diğer yollar çok tehlikeli'' diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 03:12

İLGİLİ HABERLER