Ekonomi
  • 26.4.2004 10:04

BABACAN: KIBRIS'TA ÇÖZÜMSÜZLÜK AB'NİN İÇİNE TAŞINDI

IMF ve Dünya Bankası'nın ilkbahar toplantılarına katılmak üzere Washington'da bulunan Babacan, basın toplantısı düzenledi. Babacan, Cumartesi gecesi, ABD Hazine Bakanı John Snow'un, G-7 ülkeleri bakanları, Ortadoğu ülkeleri bakanları ve özel davetli olarak Türkiye için bir yemek verdiğini belirtti. Kıbrıs'taki referandumdan sonra gelişmeleri bu yemekten önce değerlendirme fırsatı bulduğunu anlatan Babacan, ''Herkes Türkiye'nin Kıbrıs konusunda çok yapıcı yaklaştığının, çözüm için siyasi irade koyduğunun farkında. Türk hükümetinin girişimleri alkış topladı. KKTC'de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına inanıyoruz. Burada görüştüğümüz çevrelerde ve uluslararası kuruluşlarda da aynı görüş kabul buluyor'' dedi. Babacan, kısa zaman öncesine kadar çözümsüzlüğün sebebinin Türk tarafı olarak görüldüğünü ve referandum sonrası dünya kamuoyunun gerçeklerle tanıştığını belirtti. Babacan, ABD ve AB'nin, KKTC'ye ambargoyu hafifletme yönünde ne gibi adımlar atacağına ilişkin bir soruya karşılık, ''Daha konu çok yeni. Ne ABD, ne de AB'nin, yapacaklarını açıklaması olası değil. Ancak ben, mevcut durumun devam etmesinin doğru, adil olmayacağı yönünde önemli bir görüş birliği gözlemledim'' dedi. Türkiye'nin, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla bu yönde girişimlerde bulunacağına işaret eden Babacan, ''bu hissiyatın somut adımlara dönüştürülmesine çalışılacak'' ifadesini kullandı. ''ZAMAN ALACAK'' Ali Babacan, ''Referandum sonucundan üzüntü duyduk. Çünkü çözüm yönünde büyük çaba sarfettik. Kıbrıs Rum tarafının ''hayır'' oyu vermesiyle çözüme ulaşılamadı. Artık KKTC'ye karşı alınan tavır gözden geçirilmeli. Kısa zaman içinde uygulamaların rahatlatılması, bu çemberden KKTC'nin çıkarılması gerek. Ancak 1-2 günde somut adım atılmasını beklemek gerçekçi olmaz. Bunlar zaman alacak. Bu sorun onyıllardır devam eden bir sorun'' dedi. Babacan, ''Artık AB, problemin bir tarafı haline geldi. Kıbrıs'a üyelik tarihi vermekle çok akıllıca davranmadıklarının farkına vardılar diye düşünüyorum. Ancak bunun geri dönüşü yok. Böylece AB içine, ciddi bir sorunu taşımış oluyorlar. Çözümsüzlük, artık AB'nin çözümsüzlüğü haline geldi'' diye konuştu. Kıbrıs konusundaki gelişmenin Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi almasına katkısının sorulması üzerine Babacan, Türkiye'nin önüne bazı siyasi kriterler konulduğunu ve bunların yerine getirmesi ve uygulamada problem olmaması durumunda AB'nin tarih verme sözü bulunduğunu söyledi. Babacan, Türkiye'nin uygulama yönünde adımlar atacağını kaydetti. FED'İN FAİZ HADLERİNİ ARTIRMASI Babacan, ABD'deki temaslarında, ABD Merkez Bankası FED'in faiz oranlarını yükseltmesi durumunda Türkiye'ye olası etkilerin de gündeme geldiğini belirtti. Babacan, genel görüşün, bu tip bir değişimin ekonomik etkisinin sınırlı kalacağı yönünde olduğunu söyledi. Bakan Babacan, ''Tabii hiç etkilemez diye bir şey yok. Ama Türkiye, aynı konumdaki diğer ülkelere göre daha kuvvetli pozisyonda. Dış borçlanma faizlerinde değişim olacak belki, ama ekonomik programın temelini değiştirecek, borç dinamiğini değiştirecek bir durum yok. Bazı ülkeler bundan tedirgin, ama çok şükür Türkiye farklı bir noktada'' dedi. IMF ile ilişkilerin rahatladığına işaret eden Babacan, 8. gözden geçirmede gerçekleştirilmesi gereken maddelerin sorulması üzerine, kısa vadeli konularda endişe edilecek bir şey olmadığını, eskiye oranla gözden geçirmelerin içeriklerinin hafiflediğini söyledi. Babacan, IMF ile ilk gözden geçirmelerde 100 sayfayı bulan niyet mektuplarının, son dönemde 6-7 sayfaya düştüğüne işaret etti. Babacan, şimdi Türkiye'nin orta ve uzun vadeli planlara yöneldiğini, Türkiye'nin geleceğini konuşulduğunu, siyasi reformlar, AB ve 2005 sonrasının gündemde olduğunu belirtti. Bakan Babacan, AB'den tarih alınması durumunda yabancı yatırımların Türkiye'ye akacağını kaydetti. BÜYÜK ORTADOĞU ABD'nin ''Büyük Ortadoğu Projesi''nde (BOP) Türkiye'nin hedef ülke olmadığını belirten Babacan, ABD ile çalışma ortağı konumunda bulunduğunu belirterek, ''Bölgede değişim kaçınılmaz'' dedi. Babacan, bu değişim sürecinde, ülkelerin yönetimlerinin değişimi sahiplenmesinin gerektiğini belirtti. Ali Babacan, ''Değişimin nasıl olacağı önemli. Zorlamayla, yaptırımla olmaz. Bu ülkelerin hissetmesi, sahiplenmesi önemli. Türkiye, bölgeye hem AB'den, hem de ABD'den daha yakın. Türkiye'nin önemli rolü tartışılmaz. Müslüman nüfusu, işleyen demokrasisi ile bir başarı örneği olarak Türkiye öne çıkıyor'' diye konuştu. Babacan, bu çerçevede Türkiye'nin AB üyelik yolunda yürümesinin öneminin de iyice algılandığını kaydetti. Babacan, Washington'daki temasları sırasında, İngiltere Maliye Bakanı Gordon Brown ve ABD'nin ekonomiden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Larson ile biraraya geldiğini, Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi ve TÜSİAD yetkilileriyle görüştüğünü kaydetti. Bakan Babacan, IMF Başkan Vekili Anne Krueger'in, IMF Avrupa Birinci Bölge Direktörü Michael Deppler ve IMF Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam'ın da katıldığı Türkiye'ye özel bir yemek verdiğini ve bu yemeğe, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın da katıldığını belirtti. Ali Babacan, bugün New York'a geçerek Amerikan-Türk Toplumu adlı kuruluşta bir konuşma yapacağını ve Salı günü de Türkiye'ye döneceğini kaydetti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:05

İLGİLİ HABERLER