
BAĞDAT'TAKİ SALDIRLARDA ÖLÜ SAYISI 132'YE ÇIKTI
BAĞDAT - Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlenen bombalı saldırılarda ölenlerin sayısının 132'ye çıktığı bildirildi.
Polis ve sağlık yetkilileri, son açıklamalarında ölü sayısını 132 olarak verdiler.
Bomba yüklü iki araçla yapılan bu saldırının, yılın en kanlı saldırısı olduğu belirtildi.
IRAK'A ACİL YARDIM TEKLİFİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ın başkenti Bağdat'taki kanlı saldırıya ilgili ''Bu konuda Türkiye olarak bizler, acil yardım teklifimizi ilettik'' dedi.
Resmi bir ziyaret için Pakistan'da bulunan Erdoğan, Serena Otel'de düzenlenen Pakistan-Türkiye CEO Forumu'nda yaptığı konuşmada, Irak'ın başkenti Bağdat'taki kanlı saldırıya da değinerek şunları söyledi:
''Bu konuda Türkiye olarak bizler, acil yardım teklifimizi kendilerine ilettik. Bu anlayışı, bu eylemleri, bu terör anlayışını kesinlikle hiçbir yere sığdırmıyoruz, sığdıramıyoruz. Ve bunun din ile diyanetle yakından uzaktan alakası yoktur. Bu insanlık dışı bir olaydır.
Bizler teröre karşı dayanışma içinde olmaya mecburuz. Ve teröre karşı ortak bir mücadele platformunu dünyanın her yerinde geliştirmek durumundayız. Eğer bunu başaramazsak yazık olur. Bunu başarmaya mecburuz ki gelecek nesiller huzurlu bir dünyada yaşama fırsatını bulsunlar''
-SÜREÇ BAŞARI İLE TAMAMLANDIĞINDA İSTİKRAR VE GÜVEN ZEMİNİNİ PEKİŞECEK-
Türkiye'nin 7 yıl boyunca gerçekleştirdiği demokratik reformların da ekonominin sağlam bir zeminde ilerlemesini sağladığına işaret ederek sözlerine şöyle devam etti:
''Eğer, demokrasi ile ekonomiyi at başı götürebiliyorsanız o ülkede başarıya ulaşmanın, neticeye ulaşmanız mümkün olacaktır. Açıkçası 7 yıldır her göstergede elde ettiğimiz rekor düzeydeki başarı, Türkiye'nin siyasi ve diplomatik alanda elde ettiği başarılardan doğrudan etkilenmiştir.
Bugünler de gerçekleştirmekte olduğumuz milli birlik süreci, yeni dönemde Türkiye ekonomisinin güçlü bir atılıma geçmesinde de etkin bir rol oynayacaktır. Türkiye on yıllardır devam eden sosyal sorunların yanında ciddi bir mali ve ekonomik bir yük getiren meselelerden kurtuldukça ekonomimiz için yeni fırsatlar ortaya çıkacaktır.
Örneğin, tüm dünya muhtemel bir gıda krizi için endişe taşırken, bizim 2012 sonunda tamamlayacağımız GAP Projesi, DAP, KOP ve onlarla birlikte farklı bir sıçramanın Türkiye'nin gıda güvenliğini kat kat artırmasının göstergesi olacaktır.
Güçlü bir ekonomi için istikrar ve güven ortamının kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz. Nitekim son 7 yılda Türkiye bu unsurların ne kadar gerekli olduğunu göstermiş, ekonomisi istikrar ve güven üzerinde adeta yeniden inşa etmiştir.
Milli birlik süreci de başarı ile tamamlandığında istikrar ve güven zeminini inanıyorum ki pekişecek, Türkiye ekonomik alanda bölgesel ve küresel güç olma yolunda daha kararlı bir şekilde ilerleyecektir.''