Ekonomi
  • 26.3.2003 16:06

BAKAN ŞENER'İ ZORLAYAN SORU...

Dipsiz kuyu!.. Özelleştirmede gelinen son noktayı dile getirmek üzere basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'i zorlayan soru... Piyasalardaki birkaç günlük sarsıntının yol açtığı '' zarar'' hakkında... Malûm... ''ABD'yle ilişkiler açısından cumhuriyet tarihinin en kötü döneminde olduğumuza'' ilişkin ''maksatlı'' haber ve yorumların etkisiyle, dövizle faizin tırmanması hazineyi, yani sıradan vatandaşı çok ağır bir yükle karşı karşıya bıraktı. Meslektaşımız Yener Yalçın'ın da ifade ettiği gibi, faizdeki artış iç, dolardaki artış ise dış borcu şişirmekte... Bir de bu olumsuzlukların, şirketlerin toplam değerine olan etkisi var... Üst üste eklediğinizde fatura çıkıyor ortaya: Yaklaşık 33 katrilyon lira!.. *** Bu paranın önemli bir bölümünün, ''ABD'yi fena kızdırdık'' propagandasını ''yöneten'' hazine alacaklısı banka sahiplerince ''götürüldüğü'' âşikar!.. AK Parti iktidarının söz konusu ameliyeyi önlemek için ne yaptığı ise belirsiz!.. Tamam, ''vurgun vuranındır'' anlayışının câri olduğu bir sistemde, hele, ortam da her türlü spekülasyon için böylesine müsaitken, hiçbir ahlâki kaygı taşımayan ''malûm grupların'' boş durmaları beklenmezdi... Fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek için ellerinden geleni artlarına koymayacaklardı... Tamam da... AK Parti iktidarı, sırtımıza yüklenen vergi ve zamların çok daha fazlasının, birkaç gün içinde ''götürülmesini''engellemek için bir şeyler yapamaz mıydı? *** Şener'in muhatap olduğu soru işte bu ''hassas'' noktayla ilgiliydi... Aynen yansıtmış olalım: ''Dün ABD'den, Türkiye'ye 8.5 milyar dolar kredi ya da 1 milyar dolar hibe yapılmasına ilişkin bir açıklama geldi... Sayın Abdullah Gül, konuyla ilgili açıklamasında 'krediyi önceden biliyorduk...Ancak, söylemedik' dedi...Böyle bir kredinin geleceğini bildiğiniz halde, niçin bunu açıklamadınız? Niçin, faizin yüzde 75'in, doların ise 1 milyon 750 bin liranın üzerine çıkmasını beklediniz?..'' Evet... İktidar mensuplarının, hazinenin zarara uğramasını arzu ettiklerini düşünemeyeceğimize göre... Acaba niçin?.. *** Toplantıyı, 4 Milyar dolarlık bir gelirin hedeflendiği özelleştirme operasyonunda gelinen noktayı anlatmak üzere düzenlemişti, Şener... Soru, maksada uygun olmamasından dolayı can sıkıcıydı... Onun için ''cepheden'' almak istemedi... Cevap beklentimize karşılık olarak şöyle bir giriş yaptı: ''ABD'deki yetkililer tarafından açıklanan 1milyar dolarlık hibe ya da 8.5 milyar dolarlık kredi şeklindeki para, basında hemen gündeme oturmuştur... Dış kaynaklı paraya bağlı haberler basının ve piyasaların ilgisini çekiyor...Ama, dikkat ederseniz, ben burada farklı bir vizyon çizmeye çalışıyorum...'' Henüz cevap yok...Dinlemeye devam edelim: ''Türk ekonomisi, kendi imkânları ve kaynakları ile ayakta kalabilecek, uluslararası pazarlarda etkin olabilecek bir potansiyele sahiptir... Bakanlık koltuğuna oturduğumuz andan beri, temel hedefimiz, bu potansiyeli harekete geçirmek olmuştur...Umud ederim ki, basın mensuplarımız, bu yapısal dönüşüm ve gelişmeleri ekranlara ve gazete sayfalarına daha fazla taşırlar!..'' *** Kurtuluşu, sürekli olarak borçlanmakta arayan ''bir kısım medya'' için güzel mesajlar da... Sorunun cevabı değil!.. ''Net karşılık'' alamayan gazeteciler de ısrarlı: ''Bu krediden önceden haberdar mıydınız?..'' Ne desin Şener: ''Sayın Dışişleri Bakanımız gereken açıklamayı yapmıştır?'' dan başka!.. *** Şu işe bakın siz!.. Ortada 33 katrilyonluk bir kayıp var... Özelleştirme hedefi ise 4 milyar dolar... Yani, yaklaşık 6 katrilyon 800 trilyon lira!.. Üç günlük zarar, onca devlet kuruluşunun satışından beklenen gelirin beş katı!.. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ''dipsiz kuyu'' dediği de bu olsa gerek!... Serdar Arseven Tercüman Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:39

İLGİLİ HABERLER