Gündem
  • 24.4.2003 14:32

BAŞBAKAN ERDOĞAN : 3 -4 AY İÇERİSİNDE DURUM ÇOK FARKLI OLACAK

Denktaş'la aynı çizgide olmam mümkün değil. O noktada bakıyorsun birden bire değişiyor. Çözümden yana olmak, Annan Planı'nı müzakere edilir bulmak. Bunlar bizim söylediğimiz şeyler.Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelgeye destek veren Erdoğan, 'Biz Avrupa'da bir taraftan güç arıyoruz. Avrupa'da güç ararken Avrupa'da yaşayan insanlarımızı dışlama yoluna gidiyoruz' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin ortak bir politika belirlemesi için Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e öneride bulunduğunu açıkladı. Kıbrıs'ta çözüm istediğini, bu konuda KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la aynı düşünceleri paylaşmadığını ifade eden Erdoğan, "Denktaş'la aynı çizgide olmam mümkün değil" dedi. Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Merkez Binası'nda Yeni Şafak'ı kabul etti. Erdoğan, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Sadıkoğlu, Genel Yayın Danışmanı-Yazar Fehmi Koru, Ankara Temsilcimiz Mustafa Karaalioğlu, Yazarımız Ali Bayramoğlu ve Başbakanlık Muhabiri Veli Toprak'a gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Heyecanla çalıştıklarını belirten Başbakan Erdoğan Irak, Kıbrıs, Milli Görüş genelgesi ve ekonomi konularında önemli açıklamalarda bulundu. Başta Kıbrıs'ta 'çözüm' için bastırdınız ama sonuçta sizin isteğiniz olmadı... Yine aynı şeyi söylüyorum. Denktaş, Lahey'de istediğinizin dışında mı davrandı? Denktaş orada bizim kontrolümüz dışında hareket ederken de tamamen kamuoyunu hesaba kattı. Çünkü Denktaş'ın Kıbrıs'taki konumu ile Türkiye'deki konumu çok farklı. Bunu görmek gerekir. O da bazı şeyleri anlamış olacak ki, biz onunla Maraş meselesini konuştuktan sonra Maraş'ı gündeme getirdi. Ama Lahey'e giderken o açıklamaları yapmamış olsa 'ben çözümden yanayım' dese o zaman Papadopulos köşeye sıkışacak. Açıklamayı peşin yapınca bu sefer Papadopulos 'kanaatleri belli' dedi. 'Yeşil Hat'tı açmasını siz mi istediniz? Sınır konusunda aramızda doğrudan bir şey geçmedi. Ancak olumlu yaklaşımları sürdür dedik. Son kararı olumlu buluyorum. 'Müzakere sürecine ben açığım' de. Annan Planı'nı kabul etmek şart değil ancak müzakere edilebilir bulduğumuzu ifade et. Güney'e gidip Simitis'in o davetine katılmak (Mehmet Ali Talat) da diplomatik bir hatadır. Atina'ya git o ayrı mesele. Ama Güney'e gittiğin zaman olay farklı. Atina'ya biz de gittik. Önümüzdeki günlerde Kuzey'e (KKTC) gideceğim. Zaten gidecektim ama Simitis'in gitmesi üzerine bunu hızlandıracağım. Kıbrıs'ta 'olmazsa olmazlar' Sayın Denktaş'la aynı çizgide misiniz? Denktaş'la aynı çizgide olmam mümkün değil. O noktada bakıyorsun birden bire değişiyor. Çözümden yana olmak, Annan Planı'nı müzakere edilir bulmak. Bunlar bizim söylediğimiz şeyler. Bir defa bizim Kıbrıs'ta olmazsa olmazlarımızı tesbit etmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanı'na da bunu teklif ettim. Oturup, konuşup bunu tesbit etmemiz lazım. Hatta TBMM dışındaki partilerin liderlerini çağırıp, onların da bu konudaki kanaatlerini almak gerekir. Buna göre bir politika yürütmek, önümüzdeki dönemde 1 yıl için önemli. Hükümetin Milli Görüş konusunda genelgelerle ortaya çıkan bir sıkıntısı oldu. Genelkurmay Başkanı dahi açıklama yaptı. Ortaya çıkan tablo hükümete karşı bir direnç gösterisi mi? Bunları bir direnç olarak anlamak, tanımlamak yanlış. Biz Avrupa'da bir taraftan güç arıyoruz. Avrupa'da güç ararken Avrupa'da yaşayan insanlarımızı dışlama yoluna gidiyoruz. Burada Dışişleri bizim sadece eyleme karışmadıktan sonra hangi dernek olursa olsun, bütün dernekleri çatısı altında toplanmış olan vatandaşlarımızı bir araya getirerek büyükelçiliklerimiz, başkonsolosluklarımız sıcak irtibat halinde olsun, onları bir arada tutsun. Oradaki seçimlerde daha güçlü, aktif hale gelmelerini sağlasın istiyoruz. Biz dernekleri dışlarsak yarın kimlerle biz burada lobi oluşturacağız. Bakan ve milletvekillerimizin orada vatandaşlarımızla yaşadıkları sıkıntılara dönük atılmış bir adımdır. Çünkü büyükelçiler burada bir yıpranma sürecine giriyor. Bir vize alacak farklı muamele yapılıyor. Bunu bakana, milletvekiline iletiyor. Bunu çözmek bir hükümetin görevi değil midir? 'Avrupa beni şaşırttı' Irak konusunda Avrupa'nın yaklaşımı sizde hayal kırıklığı yarattı mı? Avrupa'nın yaklaşım tarzları belli. Irak olayında ikiye bölündüler. Ne Fransa ne de Almanya en ufak bir destek verdiler. Her zaman Avrupa'dan beklenti içinde olduk. Destek verirler diye düşündük. Kıbrıs konusundaki tavırlarını görüyorsunuz. Nasıl Türkiye'yi yalnızlığa ittiklerini görüyoruz. Hassasiyetleri yok. Kendileri oturup, konuştuğunuzda 'şöyle düşünüyoruz' diyorlar. İş oylamaya geldiğinde ortaya farklı bir tablo çıkıyor. AB üyeliğimiz ne olacak? Süreci biz yine kovalayacağız. Israrla yine üzerine gideceğiz. Üye oluruz veya olmayız. Abdüllatif Şener krizi var, ne oluyor? Gazeteler her zamanki maharetlerini gösteriyor. Böyle bir şey sözkonusu değil. Olup biten, Ankaralı gazetecilerin maalesef her zamanki dedikoduları. Özelleştirme noktasındaki konuya gelince. Bunu kendisi de istedi. Yeni ek kaynak arayışı var mı? Hazine arazileri ile ilgili bir çalışmamız var. Vakıflar arazilerinin işgal altında olanlar var. Hazine arazileri ile takas yapmak süretiyle vakıflar amacına uygun olarak kullanılmalıdır. En önemli kaynaklardan bir tanesi İmar Yasası. İstanbul Boğazı'ndaki yapılanmaları biliyorsunuz. Ona benzer Ankara'nın değişik yerlerinde de yapılanma var. Bu yapılanmalarda yasa değişikliği ile çok ciddi kaynak elde edeceğimizi düşünüyoruz. Barajlar, enerji santralleri, yol, köprü, hisse senetleri ortaya koymak süretiyle bir dizi hazırlıklarımız var. Size yönelik "Başbakanlık belediye başkanlığına benzemez" eleştirisi vardı. Bugün itibariyle devlete nüfuz ettiğinizi düşünüyor musunuz? Nüfuz ediyorum. Yayılma alanı daha geniş olduğu için biraz daha uzun olacak o kadar. İşiniz heyecan verici mi? Heyacanla yapıyorum. Uzun mesai ayırıyoruz. Şuna herkes inansın 3-4 ay içinde durum çok daha farklı hale gelecek. Herşey daha iyi olacak. 'Vergi Barışı'ndan 6.5 katrilyon beklemiyordum Türkiye şu anda ekonomik olarak nerede? AK Parti'nin 3.5 aylık iktidarında ekonomik parametrelere batığınızda geçen yılın ilk üç ayına göre (enflasyon hariç) olumlu gelişmeler var. Bileşik faizde düşüş var. Şu 5-10 gün içinde yüzde 50 veya daha altına düşmüş olacak. Borsa yükselmeye devam ediyor. TL'nin dolar karşısındaki değerlenme olayı ilk bakışta olumlu görülüyor. Ama ihracaatçılarımız bir kısmı açısından olumsuz değerlendiriliyorsa da bizim ihracaatcımız artık euro ile işini yapıyor. Bir ufak müdahale ile ordaki düzenleme rahatlıkla yapılabilir. Bu piyasadan çekilecek küçük bir dövizle alakalıdır. Şu ana kadar borcu borçla ödeyen bir ülke durumundayız. Irak savaşı döneminde borçlanmanın faizi daha yüksekti. Şimdi iyi bir noktaya geldi. Vergi Barışı'ndan bu kadar gelir bekliyor muydunuz? Vergi barışından elde edilen para henüz gelir hanemize girmedi. Bazıları 1 katrilyon bile buradan alamazlar, IMF hatta çok daha düşük rakamlar söylüyordu. Fakat şu anda müracaata baktığımızda 6.5 katrilyona doğru bir rakam sözkonusu. Vergi barışı yasasıyla gerçekten düşünülenin de üstünde bir rakama ulaştık. Biz burada 2.5 katrilyon civarında bir para bekliyorduk. Bu bizim için iyi bir gelişme oldu. Bizim ekonomide attığımız en önemli ek kaynak ormanlarla ilgili. Fakat maalesef Türkiye'de iktidar-muhalefet ilişkisindeki anlayışta 'bu ülkenin kazanımı' yaklaşımı muhalefette oturmuş değil. En haklı bir talebi dahi 'ormanı peşkeş çekmek' diye ifade etmek süretiyle hedef saptırıyorlar. Burada bir defa ormanların peşkeş çekilmesi sözkonusu değil. 5 milyar metre karelik orman vasfını yitirmiş alan üzerinde 400 bin civarında bir bina var. Burada parasını vererek mal sahibi olanlara karşı adaletsizliği gidermiş olacağız. Ortalama 5 dolardan satılsa 25 milyar dolar gelir elde edeceğiz. Musul-Kerkük için takipteyiz Irak'ın yapılanması sürecinde ABD'nin bizden istedikleri ne? ABD'nin bizden resmi talebi oldu. Asker, vasıflı eleman istiyorlar. Tabii işadamlarımızın yaptığı görüşmeler çerçevesinde taşeronluk filan vermeye başlandı. Irak'a gıda ihracatımız başladı. Müteahhitlik çalışmalarıyla İskenderun limanı aktif hizmet üstlenecek. Talebine cevap verildi mi? Ben dün (önceki gün) Genelkurmay'a talimatı verdim. Asker sayısı belli mi? Kesinleşen bir şey yok. Hassasiyetimiz Birleşmiş Milletler'in devreye girmesi. Askerimizin, elemanlarımızın oraya girmesi ile kaynaşma çok daha seri olacak. Irak'taki siyasi yapılanma nasıl? Bizden isimler istendi. Bu noktanda oralara Türkmenler'den isimler veriliyor. Uzun bir süre Kürt devleti endişesi üzerine vurgu yapıldı. Bu endişemiz devam ediyor mu? ABD'lilerle görüşmelerimizde bir endişeye mahal olmadığı belirtiliyor. Bunlar ne kadar sağlıklı, cevabını uygulamada göreceğiz. ABD ile siyasi ve diplomatik ilişkilerimiz yara aldı mı? Telefon diplomasisi ile şu anda işler yürüyor. Münasebetler şu anda Dışişleri düzeyinde devam ediyor. Sonra bir milyar dolar kredi veya hibe olayı çıktı. Parayı almamız teşvik için kullanacağız ABD basınında makale yazmaya neden gerek duyuyorsunuz? Orayı da üst düzeyde bilgilendirmeyi arzu ediyoruz. "ABD'lilerin bilgilendirilmesinde Başbakan düzeyinde bir yazının çıkmasında fayda var" talebini aramızda değerlendirdik. Kırılmış bir ilişkiyi düzeltmek adına yapılmadı yani? Sadece o amaç yok. Orada (ABD) hedef saptırmalarda oldu. Bunu giderelim istiyoruz. Yeni Şafak Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:51

İLGİLİ HABERLER