ZAFER ÇAKMAK
ANKARA -Erdoğan ve beraberindeki Bakanlar, Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç ve Türk-İş Yönetim Kurulu üyeleriyle 45 dakika süren bir görüşme yaptı. Görüşmenin ardından Kılıç ve Erdoğan açıklama yapmak üzere kameraların karşısına geçti. Görüşmede Başbakan Erdoğan'a içinde bulundukları güncel ve genel sorunlar ile çalışma hayatının sorunlarını aktarma fırsatı bulduklarını belirten Kılıç, ağırlıklı olarak özelleştirme uygulamalarında meydana gelen olumsuzluklar ve Özelleştirme Kanunu'nda yapılması gereken değişiklikler üzerinde durduklarını ifade etti. Kılıç, Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı ve örgütlenme ile ilgili sorunlarını da görüşmede dile getirdiklerini bildirdi.
Başbakan Erdoğan ise Türk-İş'in 19. Olağan Genel Kurulu'ndan sonra gecikmiş olarak yaptıkları ziyarette iş dünyasındaki çeşitli sorunları karşılıklı olarak görüşme fırsatı bulduklarını ifade etti. Görüşmede öncelikli konunun özelleştirme olduğunu kaydeden Erdoğan, bu konuda daha önce Meclis'e gönderilen Kanun'un farklı yaklaşımlar nedeniyle geri çekildiğini hatırlatarak tasarının üzerinde çalışmalar yapıldıktın sonra tekrar Meclis'e gönderileceğini söyledi. Özelleştirme konusundaki sorunları en kısa zamanda çözmek istediklerini dile getiren Erdoğan, bu kurumlarda çalışan ve mağdur olan işçilerin 657 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi suretiyle mağduriyetlerinin giderilmesine çalıştıklarını anlattı. Erdoğan, görüşmede özelleştirme ile ilgili adımların koordineli bir şekilde atılması gereği üzerinde durduklarını ifade etti. Türk-İş İcra Kurulu'nun esas itibariyle özelleştirmeye karşı olmadığını ancak usul yönünden bazı sıkıntıları bulunduğunu tespit ettiğini kaydeden Erdoğan, bu sıkıntıların da o kurumlarda çalışan işçilerin durumundan kaynaklandığını bildirdi. Üretimin daha verimli hale getirilmesi için devletin ekonomiden elini eteğini çekmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, devletin bu kurumlara sübvanse ettiği miktarları eğitime, sağlığa ayırması gereğine dikkat çekti. Erdoğan, sübvanse edilen miktarların ufak tefek rakamlar olmadığını kaydederek, ''Biz devletin asıl yapması gerekenleri yapmakta zorlanıyoruz. Bunları giderdiğimizde yatırımlarla ülkemizin geri kalmış bölgelerini süratle ayağa kaldırma imkanı bulacağız. Biz çağdaş şehirler inşa edelim istiyoruz'' diye konuştu. Grev ve lokavt konusunda da devam eden bir çalışmanın bulunduğuna işaret eden Erdoğan, bu çalışmanın bu yıl sonunda bitirilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da cevapladı. Erdoğan, Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı'nın amaç maddesine sosyal devlet ilkesinin konulmasına yönelik talepler olduğunun hatırlatılması üzerine sosyal devlet ilkesinin, Anayasa'nın olmazsa olmazları arasında bulunduğunu vurguladı. ''Bunu gerçekleştirmek zaten boynumuzun borcudur'' diye konuşan Erdoğan, artık kerpiç evler içinde oturan hiçbir vatandaş görmek istemediğini, modern, çağdaş evlerin içinde, sosyal donatı alanlarıyla, bütün imkanları o kompleksin içinde olan şehirler görmek istediğini ifade etti. Hükümet'in hedefinin de bu olduğunu dile getiren Erdoğan, yollarıyla, suyuyla, telefonlarıyla, telekominikasyon ağları ile Türkiye'nin bunu yakalaması gerektiğini söyledi. 2005 yılı sonuna kadar internet ağının gitmediği okul kalsın istemediklerini vurgulayan Erdoğan, bu ağı tamamen bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Erdoğan Japonya ziyaretinde özellikle bilişim teknolojileri alanında iki ülkenin atabilecekleri birçok müşterek adımlar olduğunu gördüklerini söyledi.
Erdoğan, 'Asgari Ücret Tespit Komisyonu Haziran ayında toplanacak. Türk-İş'in araştırmasına göre açlık sınırı 500 milyon lira. 423 milyon lira olan brüt asgari ücretin 500 milyon liraya yükseltilmesi yönünde bir müjdeniz olacak mı?' şeklindeki soruya şu karşılığı verdi:
''Önce brüt rakamla net rakamı konuşmak lazım. Bir defa brüt rakamın işçiye hiçbir faydası yok. Onu konuşmanın anlamı da yok. Sen işçinin cebine ne giriyor ona bak. İşçinin cebine girmeyen paranın ona bir faydası olmadığına göre üzerinde konuşulması gereken cebine girecek olan paradır. Bu noktada kanaatimizi zaten bundan önceki görüşmelerde de söyledik. Dedik ki bu henüz bizim için ideal olan değildir. Temel anlayışım bu. Bu değil ama ne verebileceksin. Bunu da reel politik olarak düşünmek, konuşmak lazım. Bunu da reel politik olarak düşünmezsek, konuşmazsak o zaman biz halkımızı aldatmış oluruz. Geçen dönemde gücümüz neye elveriyordu, bunu düşündük ve bunun azamisini verebilmek için elimizden gelen gayreti gösterdik. Bu görüşmelerde de bütçemiz neye elveriyor, neyi yapabiliyoruz, bunların hepsini işvereniyle, işçi temsilcileriyle, Hükümet olarak arkadaşlarımız oturacaklar, konuşacaklar, ne yapılabilecekse bunu da yapmaya gayret edecekler''.
Açıklamaların ardından Türk-İş Başkanı Kılıç, Erdoğan'a, Türk-İş'in çalışma hayatının sorunlarına ilişkin hazırladığı raporu sundu. Kılıç, ziyaretin anısına ise Başbakan'a çini saat ve porselen kahve takımı hediye etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:01