
BAYKAL: BAŞBAKAN AYIBINI PAYLAŞACAK ORTAK ARIYOR!..
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Düşünce özgürlüğü ile hakaretin tanımları çok açık. Bunu ayırmakta niye tereddüt gösteriyorsunuz?'' dedi.Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında, Türkiye'nin bir sömürge ülkesi, bir postmodern sömürge ülkesi haline dönüştürülemeyeceğini belirterek, buna izin vermeyeceklerini kaydetti.
Avrupa'da bankaların yüzde 30'undan fazlasının yabancıların eline geçmesine izin verilmediğine dikkati çeken Baykal, ''Yani bankaları, vakıfları, eğitimi açacağız, parası olan gelecek, Türkiye'yi parmağında oynatacak, har vurup harman savuracak'' diye konuştu.
Baykal, 301. madde konusunun doğru perspektife oturtulmasının sağlanması için hangi ülkede ne şekilde uygulandığının iyi bilinmesi gerektiğini savundu.
İtalyan Ceza Yasası'nda İtalyan ulusunu aşağılamanın suç olduğunu kaydeden Baykal, İspanya'da kamu alanına yönelik yazı, söz ve hareketle yapılan aşağılamanın hapisle cezalandırıldığına; Fransa ve Hollanda'da devletin kurumlarına hakaretin suç sayıldığına dikkati çekti.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni kabul eden ülkelerde kendi ulusunu aşağılayıcı hareketlerin suç sayıldığını belirten Baykal, ''Fikir ve düşünce özgürlüğüyle hakaret ve tezyif bir araya gelebilir mi? Hakaret ve tezyifin cezalandırılması, düşünce özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelir mi? Düşünce özgürlüğü ile hakaretin tanımları çok açık. Bunu ayırmakta niye tereddüt gösteriyorsunuz?'' diye sordu.
Türk ulusunun aşağılanması ve Türk ulusuna hakaret yapılmasının, Türklüğün hakarete tabi tutulmasının, düşünce özgürlüğü olarak düşünülmemesi gerektiğine dikkati çeken Baykal, ''İtalya'daki yasalar uygulanıyor, Türkiye'deki yasalar da uygulanıyor. İtalya'da kim mahkum oldu, Türkiye'de kim? Eğer, İtalya'da mahkum olan yoksa bu; İtalya'daki yazarların, çizerlerin, entelektüellerin, İtalyan ulusuna saygı göstermeyi içlerine sindirdiği içindir'' diye konuştu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün, ''Ne Mutlu Türküm Diyene'' sözünü anımsatan Baykal, Atatürk'ün bu sözü egemenliğin gereği olarak söylediğini belirterek, ''İtalyan vatandaşı, aydını, entelektüeli, kendi ulusuna sahip çıkacak; neredeyse Türk olmaktan dolayı özür dilemek zorunda kalacağız'' dedi.
Bir süre önce yaşanan karikatür krizini anımsatan Baykal, tüm dünyanın tepkisi karşısında Danimarka yetkililerinin, ''fikir özgürlüğünü'' gerekçe gösterdiğini söyledi.
''Hakaret ve tezyif, düşünce özgürlüğü içinde kabul edilecekse, o hakaretlere tepki göstermeye gerek yoktu'' diyen Baykal, bazı ülkelerin yasalarında kendi dinine, bazı ülkelerde ise diğer dinlere karşı yapılan hakaretlerin yasaklandığını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 301. madde konusunda ''Gerekirse değiştiririz'' diyerek, muhalefetle birlikte hareket edeceklerini söylediğini belirten Baykal, CHP'nin, dokunulmazlıkların kaldırılmasını anımsatması üzerine Başbakan'ın, CHP'ye ''Pazarlıkçı'' diye hitap ettiğini ifade etti.
Deniz Baykal, şöyle devam etti:
''Komplekssiz, açık ve net olmalıyız. Kendi kimliğimizi korumalıyız ama başka kimliklere saldırılmasına izin vermemeliyiz. Düşünce özgürlüğü, AB uygulaması gereği düzenlendi. AB locaları tehdit ve baskıyı harekete geçirince, gördüler ki Başbakan titremeye başladı. 'Gerekirse değiştiririz' diyor. Değişmesi gerekiyor mu gerekmiyor mu bunu sen söyle.
Dokunulmazlığın kaldırılması konusunu gündeme getirmemiz üzerine pazarcılık yaptığımızı ileri sürüyor. Siyasette herkes, herkese her şeyi söyleyebilir. Senin hiçbir zaman CHP'ye söyleyemeyeceğin bir söz var o da CHP'nin pazarlamacı olduğudur. O senin işin, senin kültüründür.'' Başbakan Erdoğan'ın, dokunulmazlığın gündeme getirilmesinden dolayı rahatsız olduğunu ifade eden Baykal, ''Aradan 4 yıl geçti. Neymiş, bürokrasinin de dokunulmazlığı kaldırılmalıymış. Elinden tutan mı var? Kaldır. Bürokrasinin dokunulmazlığı yasayla kaldırılıyor. Yasa çıkaracak çoğunluğun yok mu? Milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılması Anayasal düzenlemeyle oluyor. Biz, bunun için size destek vermek istiyoruz'' diye konuştu
Macaristan Başbakanı'nın ''vatandaşı aldattıklarını'' söylemesi üzerine halkın ayaklandığını ve o sürecin halen devam ettiğini anlatan Baykal, ''Türk halkının aldatılmaya, yalana karşı duyarlılığı, Macaristan halkından daha az değildir. Belki tepkisini sokakta değil, sandıkta gösterecektir'' dedi.
301. maddenin değiştirilmesi için AK Parti'nin gerekli sayısal çoğunluğu bulunduğunu kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan, 'Muhalefetle görüşür, gerekirse değiştiririz' diyor. Sayısal çoğunluğun var, muhalefetten niye destek istiyorsun? Türk kimliğine hakaret etmeyi suç olmaktan çıkarma ayıbını paylaşacak ortak arıyor. Cevabım açıktır; başka kapıya... CHP'den bu konuda yardım bekleme.'' Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 03:02