BDDK BAŞKANI BİLGİN: İMAR BANKASI'NIN FATURASI 14 MİLYON YOKSULUN 3 YILLIK KİRA GİYECEK VE YİYECEK MASRAFI
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, İmar Bankası'nın faturasının 14 milyon yoksulun 3 yıllık kira, giyecek ve yiyecek masrafına eşit olduğunu bildirdi.
Bilgin, TMSF ve Dünya Bankası'nın ortaklaşa düzenlediği ''Aktif Satışı ve Varlık Yönetim Şirketleri'' konulu konferansta yaptığı konuşmada İmar Bankası olayına değinerek, bankanın 3 Temmuz 2003'te yönetim ve denetiminin TMSF'e devredildiğini anımsattı.
İmar Bankası'nda görülen kayıtdışılığın Çeaş ve Kepez'de de görüldüğünü anlatan Bilgin 25 Haziran 2003'te banka bilançosunda 7 trilyon lira olan mevduatın 4 Temmuz 2003'te daha sonra yapılan tespitler sonucunda 8.5 katrilyon liraya çıktığını kaydetti.
İmar Bankası olayında özel bir bilgi işlem sisteminin kurulduğunu gördüklerini anlatan Bilgin, şöyle devam etti:
''Bu kısıtlı sayıda çok az insanın bildiği, çok teknik bir bilgi işlem sistemi. Organize bir olayla karşı karşıyayız. Neden? 170 personelle birlikte banka yönetimi aynı anda istifa etti. Son 1 yıl içinde devletin tam kontrolü altında, ancak hala kayıtların önemli bölümüne ulaşılamamış durumda. 2003 öncesi kayıtlara ulaşılamadı. Bankanın pasifini biliyoruz ama kayıtların yetersizliği nedeniyle aktifini göremiyoruz. İmar olayında finansın 4. boyutunu gördük, bu da sanal boyutu. Bu olayda hücre usulü çalışma sözkonusu. Çünkü banka içinde genel müdür yardımcıları dahi mevduatın gerçek durumunu bilmiyor. Demek ki üç beş kişinin bilgisi dahilinde yapılan çok organize bir olay. Bankanın zorunlu hesap ve kayıtlarının tutulduğu 20 bin bilgisayar disketi ve çok sayıda belgeye hala ulaşılamadı.
İmar bankasının faturası 14 milyon yoksulun 3 yıllık kira, giyecek, yiyecek masrafına eşit.''
''DENETİM ÖNEM KAZANDI''
Tevfik Bilgin, İmar Bankası olayından sonra alınan birçok ders olduğunu dile getirirken, ek denetimin önem kazandığını, özellikle şube denetimleri ve IT denetimlerinin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını söyledi.
Denetim elemanlarının çokluğunun bu tür olaylarda caydırıcı olabildiğini ifade eden Bilgin, ayrıca finansal dedektiflik ile statik değil dinamik denetimin öneminin çok daha fazla anlaşıldığını vurguladı.
Bu tür olaylar nedeniyle, kurumlar arası koordinasyonun da çok önemli olduğunu kaydeden Bilgin, ayrıca BDDK'nın saygınlığı, bağımsızlığı ve bunun piyasa tarafıdan bu şekilde algılanmasının da önemine işaret etti.
''SAHADA 54 OYUNCUYUZ''
BDDK Başkanı Bilgin, hep bir benzetme yaptıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Biz BDDK olarak, aslında bir futbol oyununda hakemler rolündeyiz veya futbol oyununu organize eden bir kurum rolündeyiz. Sahada 49 artı 5, 54 tane oyuncumuz var. Biz sahanın çimlerinin iyi, çizgilerinin yerinde ve kalelerin düzenli olması gibi teknik koşulları sağlıyoruz. Ama gerek sahanın içindeki elemanlarımız gerekse tribünlerdeki bizler bunları çok yakından denetliyoruz. Gerekirse sarı kart, istemediğimiz halde de kırmızı kart gösteriyoruz.
Ama BDDK, sektörün önünü açmak anlamında önemli adımlar atmakta. Bundan sonra bu adımlar daha da hızlanacak. Ben bu anlamda sektörün de bize destek olacağına inanmaktayım. Biz sektöre büyük bir güven duyuyoruz. Denetimin esasında belki bu söz var: İçimizdeki o uyuyan şüphe de her zaman varoluyor varolmak zorunda. Çünkü denetimin mantığında bu yatmaktadır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:25