Medya
  • 9.3.2002 10:57

BOŞANDIĞI EŞİNİN KIZIYLA EVLENEN 74 YAŞINDAKİ GAZETECİ İKİZ ÇOCUK BEKLİYOR

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Boşandığı 3'üncü eşinin kızıyla evlenip herkesi şaşırtan ve büyük tepki toplayan gazeteci-yazar Refik Erduran, bir sürpriz daha yaptı!.. 74 yaşındaki Erduran, çok yakında 37 yaşındaki üvey kızından, biri kız diğeri erkek, ikiz çocuk sahibi olacak. Refik Erduran... Gazeteci, yazar, senarist, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu üyesi... Ancak herkes onu Viagra'yı kullanan ve yaşadıklarını anlatan ilk Türk ve boşandığı 3'üncü eşinin kızıyla yaptığı evlilikle tanıdı. Özellikle üvey kızıyla evlendikten sonra büyük tepki toplayan Erduran, şimdi yine herkesi şaşırtmaya hazırlanıyor... 74 yaşındaki Erduran, 1 ay sonra ikiz babası olacak... OĞLU 49, EŞİ İSE 37 YAŞINDA Yaşına rağmen hâlâ oldukça dinç duran Erduran, 20'lik delikanlılar gibi heyecanlı... Adının Viagra ile birlikte kullanılması ise 74'lük delikanlıyı biraz rencide etmiş. 'Sadece bir kez kullandım olay oldu' diyen Erduran 'Şu yaşımda bile Viagra'ya ihtiyacım yok' diyor. İşte 49 yaşında bir oğlu olan ve 37 yaşındaki üvey kızıyla mutlu bir evlilik geçiren Erduran'ın fırtınalarla dolu hayatı... Resmi 4, gayrıresmi çok kez evlendim. Bu, çok utandığım birşey. Keçi gibi her önüne gelen dağa tırmanmamalısın. Makul sayıda kadını keşfetmelisin. Öbür türlüsü pisboğazlıktır. Sayıyla ne ispatlanabilir ki? İlk eşim Melda Yasavul'du. Nazım Hikmet'in kızkardeşi... 1950-55 yılları arasında 5 sene evli kaldık. İkinci eşim Leyla Umar. 1960-80 arası birlikteydik. Üçüncü eşim Tülay Güngör... 1990-95 arasında 5 yıl evli kaldık. Son eşim ise Pınar Kayıhan... Tülay'ın kızı. 5 yıldır evliyiz. Kendisi prodüktördü... AHLAK ANLAYIŞIMA TERS DEĞİL Benim bir tek ahlak kavramım var, başkalarına zarar vermemek... Bunun dışında yapılanlar, bence ahlaka karşı değil. Benim bu olayda, kendi kuralıma uygun bir durum var. Tülay son derece sevdiğim, saygı duyduğum bir insandı. Ama o beni bıraktı zaten. Pınar, cinsellik konusu dışında o kadar uyum sağladığım kişiydi ki, baba- kız gibi gelip bana yardımcı olmaya başlamıştı... Başka hiçbir erkeğe bakmıyordu. Boğaziçi Üniversitesi'ni onur listesinde bitirdi. Tek istediği çocuk sahibi olmaktı. Ve bu çocuğun da benden olmasını istiyordu. Ben de serserilikten vazgeçip, mazbut olmaya karar verdiğimden böyle bir ilişki doğdu aramızda. Böylece evlenmeye karar verdik... Tülay da bunu son derece makul karşıladı... Bir hafta önce buradaydı, hâlâ dostuz. Ben bu konuda zararlı bir taraf bulmuyorum. Pınar 37 yaşında. Aramızda 30 küsur yaş farkı var. Ama o, Pınar'ın bileceği şey. BEN WOODY ALLEN DEĞİLİM Bu tür bir olay Moliere ile yönetmen Woody Allen'ın da başına gelmişti... Bunlar, yaşlanan erkeklerin daha genç ve güzel kategorisine giren kadınlarla ilgilenmeleri neticesinde oluşuyor. Ama Tülay hâlâ çok cazip bir kadın. O yüzden ben ne Moliere'e, ne de Allen'a benziyorum bu açıdan... Şimdi yaşları ilerlemeye başlayan kadınlar nefret ediyorlar benden. 'Aynı şey benim de başıma gelir mi?' diye sorduklarından olsa gerek. Kadınlar ve erkeklere tavsiyem, karşılarındakini insan olarak görsünler ve o yolda saygı ve sevgiyi geliştirsinler... İkizler hesapta yoktu. Zorluyor ölçüyü tabii ki. Bir yerde sorumsuzluk olarak düşündüğüm de oldu. Çocuk buluğ çağına gelinceye dek, babası yanında olmalı. Benim öyle bir garantim yok. Yine de çocuk istedik... İkizleri Nisan ortasında bekliyoruz. Tüm ikizlerde erken doğum tehlikesi olduğundan her an gelebilirler. Biri kız, diğeri erkek. Kız için eşim İpek adını koymamızı istiyor. Erkek ismi için Yunus adı bana şirin geliyor... Gecikmiş bir babalık özlemi bu... Yanlış hayat tarzını doğruyla düzeltmeye çalıştım. Gençken çikolata dükkanına girmiş afacan çocuk gibiydim. Dolabın içinden, perdenin arkasından çıkan insanlar vardı hayatımda. Sonra mazbut koca rolünü benimsedim... Şimdi çok iyi bir babayım. 4,5 yaşındaki oğluma zaman ayırıyorum. Fedakarlık yapıyorum. Annesi de çok iyi yetiştiriyor onu... VİAGRA'YI BİR KEZ KULLANDIM Dört yıl önce 'peyroni' denilen penis eğriliği hastalığı oluştu bende. Gittiğim doktor 'Viagra diye hap çıktı, al dene' dedi. Ben de bunu kullandım ve Türkiye'ye döndüğümde yaşadıklarımı anlattım. Gazetede yazdım. Amacım, 'Erkekler, bu işin çaresi var. İktidarsızlık gözde büyütülecek birşey değil. Artık ilacı var' demekti... İş çığırından çıktı. Yazım yayınlandı. İnsanlar yazıdan çok beni konuştu. Adım 'Türkiye'nin en ünlü iktidarsız erkeği'ne çıktı. Pek üstünde durmadım. Ama hâlâ insanların aklında soru işaretleri varsa, viagra Türkiye'de 1998'de çıktı. Oğlum ise bu tarihten bir yıl önce doğdu... İnsanlar o kadar cahil ki... 'Bak viagra kullanıyor, sperm sayısını artıyor ve ikizi olacak' diyorlar. Oysa ikizlik, kadının çift yumurtasından kaynaklanır. Bunu viagraya bağlamak kadar komik birşey olamaz... Savaş döneminde Bosna'ya gittim. Sırplara karşı simgesel direniş göstermek amacıyla 1995'te Kara Kuğular Birliği'ne katıldım. Dinçliğimi ve zindeliğimi hareketli oluşuma borçluyum... Yüzerim, ava çıkarım, spor yaparım. Bir de sürekli beynimin içi dolu olur. Bu yüzden beyin zinde kalıyor. Şu sıralar haldır huldur çalışıyorum... Ömrümün son yıllarında daha önce ziyan ettiğim enerjimin telafisi için daha fazla çalışacağım...STAR Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:41

İLGİLİ HABERLER