Yaşam
  • 31.3.2006 04:54

'BU GEYİĞE DAHA FAZLA KATLANAMAM!..'

AHMET HAKAN'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:

Bu geyiğe daha fazla katlanamam


BUNDAN bir süre önce sahnelerimizin "seviyeli" ve "hanımefendi" sanatçısı Lerzan Mutlu, ağzını doldura doldura şöyle bir geyik çevirmişti:

"Ay Ahmet Hakan diye bir yazar var... Durmadan beni yazıyor... Tabii ki beni yazacak... Zavallının başka türlü gündeme gelmesi mümkün değil ki."

Anımsayalım:

Aynı geyiği Gülben Ergen de çevirmemiş miydi?

O da "Ay hep beni yazıyor. Çünkü beni yazarak gündeme geliyor" dememiş miydi?

Unutmayalım:

İbrahim Tatlıses de bu topa girmeye hayli meyillidir.

Bakınız:

Ali Atıf Bir için söylediği şu cümle: "Beni yazarak bir yerlere geldi, sayemde meşhur oldu."

Acaba...

Deniz Akkaya da bu geyiğe girmiş miydi? Madem anımsamıyorum, o halde günahını almayayım.

Ancak...

Fethullah Gülen taraftarlarının bu geyiğe bayıldıklarından eminim.

Çünkü:

Dün itibarıyla Gülen taraftarlarından gelen ve en edeplisi "Yaz, yaz... Belki gündeme gelirsin" şeklinde olan bir sürü mesaj almış bulunmaktayım.

Dikkat! Dikkat!

Bu arada lütfen Tuna Kiremitçi es geçilmesin.

Vatani hizmetini deruhte etmeye hazırlanan "gamzeli yazarımız", asker ocağına teslim olmadan önce açmış ağzını yummuş gözünü.

Bizim gibi "başarı düşmanı" tiplere haddini bildirmiş ve bunu yaparken de "malum geyik"e sardırmış.

Demiş ki:

"Bize saldırmaları (Buradaki ’biz’, ’İclal ile Tuna’ demek oluyor A.H.) görüşlerine samimiyetle inandıklarından değil, bizden bahsederlerse yazdıklarını üç beş kişiye daha okutacaklarını düşünmelerinden kaynaklanıyor."

Yani...

Durum şudur:

Bu satırların yazarı, Gülben’inden Lerzan’ına, Gülen’cisinden İbo’suna ve dahi Tuna Kiremitçi’ye kadar uzanan hayli renkli yelpazede epey revaçta olduğunu gözlemlediği bu geyikten fena halde sıkılmış durumdadır.

***

Yok, hayır...

Takıldığım nokta bu insanların, gereğinden fazla kendilerine hayran olmaları, yani narsistlikleri değil.

İşin bu kısmının da adap açısından esaslı sorunlar barındırdığının tabii ki farkındayım.

Ancak...

Ben daha çok bu insanların, yazıyla haşır neşir olan bizim gibilere yaklaşım biçimindeki pervasızlıkla ilgiliyim.

Çünkü bu insanlar, zannediyorlar ki...

Bizler, "Ulan bugün kime çaksam da gündeme gelsem" filan diyen hasta ruhlu adamlarız.

Ve sırf gündeme gelmek için, yapay nedenler icat edip, gündeme gelmekten hiç mi hiç hazzetmeyen kamusal kişilere çakıyoruz.

Sanki Lerzan, yeryüzünde "mahrem" dendiğinde akla ilk gelen isimdir.

Sanki Gülben, işinden başka hiçbir şeyle ilgisi olmayan bir sopranodur.

Sanki Fethullah Gülen, Kocamustafapaşa Camii cemaatinden kendi halinde bir hacı efendidir.

Sanki İbo, özel hayatını kamuoyundan titizlikle gizlemeyi başaran bir büyük etnik sanatçıdır.

Sanki Tuna, popülerlikten nefret eden, intihara meyilli bir Kafka’dır.

Ve sanki bizler de, "kendi halleri"nde takılan bu "başarı" insanlarını dilimize dolayarak gündeme gelmek isteyen fırsatçılarız.

Bu mudur yani?

***

Arkadaşlar!..

Gelin yol yakınken vazgeçin bu geyikten.

Çünkü sizler...

Her tarafınızı kamuya açmış halinizle, "Gel beni değerlendir, hadi bir analiz patlat yalnız benim için" diye bağırmakta değil misiniz?

Bizler de ekmek parası için gözlerimizi kapatıp vazifemizi yapmakta değil miyiz?

Yani ortada fena halde bir "karşılıklı rıza" durumu yok mudur?

O halde...

Rica etsem, böyle bir şey yokmuş gibi yapmaktan vazgeçer misiniz lütfen?

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:41

İLGİLİ HABERLER