SAFURE CANTÜRK
ANKARA- Makro ekonomik dengelerdeki düzelmeye karşın Harb-İş Sendikası'nın 'Çalışma Hayatını Değerlendirme Anketi', çalışanların çoğunun umutsuz ve işverenlerine karşı çaresizlik içinde olduğunu ortaya koydu.
Düşük ücret ve iş ortamının olumsuzluğuna karşın Türkiye'de çalışanlar işlerini aksatmıyorlar ve bu koşullardaki en ufak bir düzelmeyi de işlerine aynen yansıtıyorlar. Türk-İş'e bağlı Harb-İş Sendikası Çalışma Hayatını Değerlendirme Anketi ile çalışma hayatını ve işçileri psikolojik durumunu değerlendirdi. Araştırmaya göre, iş güvencesine sahip olan memurlar bile işini kaybetme korkusu yaşıyor. Çalışanların tamamının yüzde 61'ini kamu kuruluşunda çalışan ve iş güvencesi olanlar oluştururken bunların yüzde 18'i işini kaybetme korkusu yaşıyor. Araştırmada, bireylerden işlerini kaybetmeye karşı nasıl tepki verecekleri de sorusuna ise katılımcıların yüzde 58'i çaresizlik içinde bu durumu kabulleneceğini söylerken, yüzde 6'sı ise intihar edebileceğini ifade etti. Çalışanların yüzde 39'u işten atılması durumunda depresyona girme korkusu yaşırken yüzde 10'u ise başka güvenceleri olduğu için işsizliğin kendilerini etkilemeyeceğini söylüyor. Ekonomik krizlerin etkisi ile çalışanların reel ücretlerindeki azalma ücretten tatmin olma düzeyini de düşürdüğü kaydedilen araştırmada, ankete katılanların sadece yüzde 9'unun aldıkları ücretten tatmin oldukları, yüzde 31'inin hiç tatmin olmadıkları, yüzde 60'ının ise kısmen tatmin oldukları belirlendi. Buna karşın bireylerin yüzde 52'si işini değiştirmeyi istemiyor. İş değiştirmeyi düşünenlerin oranı ise yüzde 37, 'En kısa zamanda iş değiştirmek istiyorum' diyenlerin oranı ise yüzde 10 düzeyinde bulunuyor. Araştırma sonuçlarında, bireylerin ücretlerinden yeterince tatmin olmamalarına karşın işlerini değiştirmekten kaçındıkları ortaya çıkıyor. Ailesine bakmak ve insan onuruna yaraşır bir hayat sürmek için başka çaresi olmayanlar ise işlerini kaybetmek istemiyor. Ücret ve çalışma koşulları açısından tatmin olmayan bireylerin yüzde 48'i tembellik göstermiyor. Kısmen tembellik gösterenlerin oranı yüzde 26 ve tembellik eğilimi gösterenlerin oranı ise yüzde 26 düzeyinde bulunuyor. Ankete katılanların yüzde 48'i 'Ne kadar ücret o kadar iş' görüşünü benimsemediğini, yüzde 33'ü ise benimsediğini, yüzde 19'u bununla ilgisi bulunmadığını kaydetti. Araştırma kapsamındaki çalışanlar, ücretleri yeterli olmamasına karşın verimliliklerini de düşürmüyor. Çalışanların yüzde 56'sı haklarını almak için grev ve boykotlara katılabileceğini belirtirken, 'katılmayı düşünürüm' cevabı verenlerin oranı ise yüzde 29 olarak hesaplandı. Tek yolu grev ve boykot olarak görmeyenlerin oranı ise yüzde 15 düzeyinde bulunuyor. Araştırmaya göre, çalışanlara daha iyi olanaklar sunulması verimliliği artırıcı bir unsur. Katılımcıların yüzde 80'i çalışanlara daha iyi olanaklar sunulması durumunda, üretimin daha kaliteli ve daha verimli olmasını ve bireylerin iş yaşamında her açıdan tatmin olmalarını sağlayacağı kanaatine sahip. Ankete katılanların yüzde 41'i geçmiş durumlarının bugünden çok iyi olduğunu, yüzde 31'i herhangi bir fark olmadığını, yüzde 26'sı ise geçmiş durumlarının bugünden daha kötü olduklarını söyledi. Refah seviyesini karşılaştırmada çoğunluğun geçmişi bugünden çok iyi görmesinin nedenleri olarak reel ücretlerde meydana gelen düşüş, ekonomik kriz ve işsizlik oranının yüksek olması gösteriliyor. Çalışanlar, kendilerine değer verilmesini paradan daha önemli buluyor. Ankete katılanlardan yüzde 63'ü statü, kendine değer verilmesi gibi manevi değerlerin daha önemli olduğunu belirtirken, yüzde 36'sı ise parasal değerlerin daha önemli olduğunu ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:13
