Eğitim
  • 20.8.2002 10:27

ÇOCUĞU CİNSELLİKLE İLGİLİ BİR SORUSU NEDENİYLE AZARLAMAYIN

KAYNAK : Haber Vitrini SULTAN SANSARCI İSTANBUL - Aileden cinsellikle ilgili sorularına yanıt alamayan çocukların, ergenlikte ciddi sorunlar yaşadığı bildirildi. Kadıköy Acıbadem Hastanesi pedagoji uzmanı Ayşegül Salgın, çevresini ve dış dünyayı tanımaya çalışan çocukların özellikle 3 yaş civarında anne ve babalarına hemen her konuda soru sormaya başladıklarına dikkat çekti. Dr. Salgın, bu sorulardan cinsel içerikli olanlara verilecek yanıtların pek çok anne ve babayı zorladığını söyledi. "ANNE - BABA PANİKLEMEMELİ" Çocuğun cinsel içerikli sorularının temelinde cinsel duygular değil, onun üremeye yani bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerine dair meraklarının yattığını hatırlatan pedagog Ayşegül Salgın, "Bu çocuğun uzaya, gezegenlere ya da hayvanların yaşayışlarına olan merakından farklı bir şey değildir. Anne - babanın cinsel içerikli sorular karşısında yaşadıkları gerginlik, bu farkı bilmemekten ve çocuğun cinsellik anlayışını yetişkin anlayışıyla karıştırmaktan kaynaklanmaktadır" dedi. Pedagog Ayşegül Salgın, Türkiye'de çoğu ailede cinselliği çağrıştıran soruların ve bu konudaki konuşmaların yasak ve ayıp olarak yansıtıldığından şikayet ederek, "Çocuk herhangi bir soru sorduğunda ya azarlanır ya da anne-baba bu soruyu nasıl yanıtlayacaklarını bilemedikleri için konu bir şekilde kapatılır. Sonuçta merakı giderilmeyen çocuk sorusunun cevabını aramaya devam eder ve bu konuyu yeterince bilmeyen birilerinden yalan yanlış bir şeyler öğrenir" diye konuştu. "ÇOCUĞU AZARLAMAYIN" Salgın, anne ya da babanın çocuğu cinsellikle ilgili bir soru nedeniyle azarlamaması gerektiğinin altını çizerek, "Bu durum çocuğun suçluluk hissetmesine neden olduğu gibi cinselliğin, ayıp,günah veya pis bir şey olduğunu düşünmesine zemin hazırlar. Doğal olarak bu düşünceler çocuğun gelecekteki cinsel yaşamını olumsuz etkileyebilir" dedi. Pedagog Ayşegül Salgın, çocuklara cinsel eğitim verilirken öncelikle çocuğun bilişsel gelişim düzeyinin dikkate alınması gerektiğini hatırlatarak, "Çocuk soru sorduğunda doğru, açıklayıcı ve anlayabileceği şekilde cevap verilmelidir. Cevaplar çocuğun merakını gidermeli ve doyurucu olmalıdır. Fazla ayrıntılı bilgi vermek çocuğun kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Susmak, konuyu değiştirmek ya da azarlamak tercih edilmemelidir. Çocuğa cinsel bilgiler vermenin en uygun zamanı, onun bu konularda soru sormaya başladığı dönemlerdir. Bu tür sorular bireysel farklılıklar olmakla beraber, genellikle 3 yaş civarında sorulmaya başlanır. İlk sorular genellikle kendi bedeni, annenin bedeni ya da bir kardeşin dünyaya gelişi ile ilgilidir. 2-3 yaşlarında cinsiyet farkıyla ilgili sorular, 3-4 yaşlarında doğumla ilgili sorular başlar. Cinsel ilgiler bazen 7-8 yaşları ile buluğ arasında diner. Cinsel olgunlaşmayla fizik işaretlerin belirmesi ve genital bezlerin üretime başlamaları ile yeniden canlanır" açıklamasında bulundu. "ERGENLİK DÖNEMİNDE SORUNLAR YAŞARLAR" Ailesinden cinsellikle ilgili yeterli bilgi alamayan çocukların ergenlik döneminde ciddi zorluklar yaşadığını ifade eden Ayşegül Salgın, " Çocukluk dönemlerinde de gerekli desteği görmedikleri, sorularına yanıt bulamadıkları için de ailelerine başvurmuyorlar. Aileler genellikle bu durumdan rahatsız oluyor ve azarlama yöntemini seçiyorlar çocuğa karşı. Oysa bu davranış doğal, normal bir davranıştır, sağlıklıdır. Çocuğun bedenini tanımaya çalışmasının bir parçasıdır. Cinsel eğitimin amacı yalnızca çocuğun bazı sosyal kurallara uymasını sağlamak değil, insanın serbestçe gelişimini ve kendinde bulunan cinsel güçleri olabildiğince düzenlemesini, bunları bilinçli olarak elinde tutmasını, kendisinin ve başkalarının mutluluğu (özellikle eş ve çocuklar) için bunlardan yararlanmasını sağlamaktır" dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:49

İLGİLİ HABERLER