CÜNEYT ÜLSEVER, LİDERLER ZİRVESİNİ ÇOK FENE 'Tİ'YE ALDI...
KAYNAK : Haber Vitrini
Hürriyet yazarı Cüneyt Ülsever büyük fırtınalar kopartan dünkü liderler zirvesine farklı bir açıdan yaklaştı, zirveyi yorumlarken mizahın gücünü konuşturdu.
İŞTE ÜLSEVER'İN YAZISI
Çok yararlı bir zirve!
‘MAHLUKAT Birliği'ne (MB) katılsak da mı yan yatsak, katılmadan da mı yan yatsak’’ diyerek aramızda itişirken, hepimizin saygısını kazanmış Ahmet Amca tartışmaya el koydu. Eşit Haklar Komitesi'ni (EHK) Tepebaşı'ndaki evinde toplantıya çağırdı.
Kaynanam eline bir papatya aldı, ‘‘katılsam mı, katılmasam mı’’ diye fal açtı -sağlık konusunda en doğru neticeyi papatya falı veriyormuş!- ve hasta yatağından son anda tıknefes;
- Toplantıya katılmayı çok istiyordum ama falım müsaade etmiyor, diyerek özür beyan etti.
O anda anladım ki, kaynanamın EHK Başkanlığı bundan böyle cebren devam edebilir, ama fiilen bitmiştir.
Kaynanamın falı böyle çıkınca, gezgin kedimiz Kara da, ‘‘şimdi toplantıda kime saldıracağım’’ diye sual ederek yan çizdi.
Onun da niyeti kaynanamı boşluğa düşürmekti, başarılı da oldu!
* * *
EHK'nın tartışabileceği konuların alt, üst, sağ ve sol yan sınır çizgilerini çizen karım da; Mahlukat Birliği'ne (MB) katılma konusuna olumlu baktığına dair, karıma yakın duran köşe komşularının ortaya attığı iddialara, 7 gün sessiz kaldıktan sonra son anda, ‘‘daha evvel ne dedi isem o’’ diyerek açıklık getirdi.
Komitedeki tüm mahlukat, karımın MB'ye olumlu bakmadığını pekálá biliyoruz. Zira MB, karımın EHK'nın top koşturabileceği sahanın sınırını çizmesine engel olacak. Bizim için iyi de olacak. Ancak, karım eli maşalı olduğu için ses çıkaramıyoruz.
Toplantıda iki ana görüş belirdi.
Kangal köpeğimiz Kanga, MB'ye sonuna dek karşı. ‘‘Ben Anadolu'nun bağrından çıkmış has bir Türk mahlukatıyım, yabancı mahlukat ile beni karıştırmayın, tadım bozulur’’ diyor. Daha doğrusu tam diyemiyor ama bu anlama gelecek imalarda bulunuyor. Yekten karşı çıkarsa, EHK'dan atılmaktan korkuyor. Üstelik, Kanga'nın güdüsel refleksleri karımın düşünce sistematiği ile eş uyumludur. O mamanın nereden geldiğini iyi bilir.
Doberman köpeğimiz Dobi ise, daha evvel ‘‘Mahlukatlar Arasında Gıda Değiş Tokuşunu’’ serbest bırakan karara sonuna kadar karşı çıktığı halde şimdi ‘‘işine öyle geldiği için’’ MB'yi sahipleniyor.
* * *
Dobi, Kanga'yı sıkıştırmak için;
-Sen hem Kangal'daki dostlarına verdiğin sözü tutmak istiyorsun, hem de EHK'nın nimetlerinden kopmaktan korkuyorsun.
Hem aklım cennette, hem gözüm oynaşta olmaz ki, dedi.
Kanga hemen sinirlenir, kontrolü kolay kaybeder. Yine öyle oldu.
- Ben halis muhlis, öz be öz Türk mahlukatları bölünmesin diye uyarılarda bulunuyorum. Sen ise genleri dışarıda dizayn edilmiş bir mahlukat olarak bizzat bölücülük yapıyorsun, diye çıkış yaptı.
Yalaka kedimiz Beyaz ise sadece;
- Hanımefendi turp gibi sağlamdır, şimdi yatakta sadece sırtını dinlendiriyordur. O ne derse odur, dedi.
* * *
Ben mi nasıl tavır aldım?
Ben bu toplantıya katılan mahlukat arasında tek insan olarak insani güdülerime sığındım ve araziye uydum. Kendim de dahil olmak üzere, kimsenin anlamadığı upuzun bir konuşma yaptım. Konuşmam sırasında Ahmet Amca çay suyunu kaynattı, çayı demledi, herkes ikişer bardak içti.
‘‘Ne olur, ne olmaz! Yukarı tükürsen, bize cukka verecek Mahlukat Birliği, aşağı tükürsen eli maşalı karım!’’
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:07
