DANIŞMANA ODA AÇMAK İÇİN MEMURLARA 'DIŞ KAPI' GÖREVİ VERİLDİ
Milli Eğitim Bakanlığı, memurunu sokağa bırakabilir mi? Bir sabah işe gelen görevlilere, 'Bundan sonra burada Bakan Danışmanı Mustafa Özbey oturacak. Siz de başınızın çaresine bakın' denilir mi? Böyle bir duruma Milli Eğitim Bakanı seyirci kalabilir mi? Kalabiliyormuş... Hatta bu uygulama Bakan'ın emriyle başlatılmış.
Görev yaptıkları Halkla İlişkiler birimine, Bakan Danışmanı Mustafa Özbey el koyunca, onlara oturacakları bir oda gösterilmeyince ne olur? Onlar da eskiden olduğu gibi sabahları mesailerine tam zamanında başlarlar. Nerede mi? Odaları olmadığı için bakanlığın ziyaretçi giriş kapısının önünde.
Halkla İlişkiler Başkanı Hanifi Terzi, şube müdürleri Ahmet Taşbaş, Mahmut Akyol, Bayram Gün, diğer görevliler İsmail Hakkı Doğan, Harun Çavuş, Yalçın Açıkalın, Sultan Kahyaoğlu, Emine Kartal mesailerine geliyor, kapı önünde bulunan banklarda oturuyor. Mesailerini bakanlığın ana kapısında dolduruyor. Onlar 10 gündür bu durumda. Böylesi bugüne kadar duyulmadı. Devlet memurunu sokağa atmış.
Günümüzde halkla ilişkilerin ne denli önemli olduğunu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in bilmemesi mümkün değil. Van'dan gelenlere ya da AKP'lilerden gelecek kişileri oturtmak, çay ikram etmek, onların işlerini takip etmek için görevlendirilen danışmana koca bakanlıkta bir oda bulunamadı da, her gün ortalama 2 bin kişinin başvurduğu Halkla İlişkiler birimine mi göz dikildi?
Halkla İlişkiler birimi 17 yıl önce açılmıştı. Çeşitli illerden gelen öğretmen, öğrenci ve diğer iş takipçilerinden gelenlerin önemli bir bölümü, burada kendilerine verilen bilgilerle yetiniyor ve katlara çıkmaya gerek kalmıyordu.
Personelini kapı dışına atan Milli Eğitim Bakanlığı'nda şimdi 'parti' kanalıyla gelenler Bakan Danışmanı Mustafa Özbey'in yanına gidiyor. 'Hamili kart yakınımdır' kartı getirmeyenler ise güvenlik bölümünden kart alıp katlara çıkmaya başladı. Milli Eğitim'in koridorları yeniden kalabalıklaştı. Birimlerin yetkilileri bu durumdan rahatsız. Onlar da şimdi güvenlik görevlilerine 'kardeşim göndermeyin' diyor.
Halkla İlişkiler idari bir kararla kurulmuş. Yani bakan isterse kaldırabilir. Ama hani şeffaf olunacaktı, hani halka yardımcı olunacaktı? Korkarım bakan danışmanının oturduğu yer, partinin bir birimi gibi çalışacak. Hani eğitime politika sokulmayacaktı? Hep laf... Halkla İlişkiler biriminin çalışmalarından memnun değilse, bu birimi kapatmak, çalışanlarını kapı önüne atmak yerine daha da güçlendirilmesi gerekiyordu.
Skandal önlendi
8 Haziran'da yapılacak Anadolu liseleri giriş sınavı öncesi bize ulaşanlar bilgiler arasında, bazı okullarda öğrencilerin kendi okullarında sınava gireceği yolundaydı. Bunların bir kısmı isim isim elimizdeydi. Dahası, bazılarının yakınları da o okulda öğretmen olarak bulunuyordu.
Konuyu sınavı yapacak olan Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Ruhi Esirgen'e ilettim. Böyle bir şey olamayacağını söyledi. Ancak, içi rahat etmemiş olacak ki yardımcısı Orhan Ekinci'den bu iddiamın incelenmesini istedi. Araştırma yapıldı ve dün bu köşede dile getirdiğim iddiaların gerçek olduğu anlaşıldı.
Bunun üzerine Esirgen, 81 il milli eğitim müdürlüğüne genelge gönderdi ve şu önlemlerin alınmasını istedi:
1- Sınav yapılan okul müdürlükleri, salon yoklama listelerini kontrol edecekler, listelerde kendi okulunun öğrencisi olması, ayrıca, okulda görev yapan yönetici, öğretmen ve diğer personelin çocuklarının bu okulda girip girmediklerini kontrol edecek, bu durumda olan adaylar milli eğitim müdürlüklerine bildirilecektir.
2- Bu durumdaki adaylar sınav yapılan başka bir okulun yedek salonunda, yedek sınav evrakı kullandırılarak sınava alınacaklar.
3- Sınav yapılan okulların salonlarında aynı okulda öğrenim gören öğrencilerin peşpeşe geldiğinin tespit edilmesi durumunda, salon görevlileri salon içerisinde bu öğrencilerin yerlerini değiştirecekler.
Sınavlara gölge düşmemesi için uyarımızı dikkate alan Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ederiz. Adayların hangi soru için hangi şıkkı işaretlediklerini kağıda yazmalarına da izin verilmeli. Bunun için gerekirse küçük bir kağıt öğrencilere sınıfta da dağıtılabilir.
Öğretmenlik başvuruları
Öğretmenlik başvuruları da bugün başlayacak ve 11 Haziran'a kadar devam edecek, 13 Temmuz'da adaylar Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir, Malatya, Samsun, Trabzon ve Van'da sınava girecek. Bu yıl 20 bin öğretmen alınacak. Rehber öğretmenlik için felsefe mezunları da başvurabilecek.
2002-KPSS'ye girmiş öğretmen adayları, bu sınavın sonuçları iki yıl süreyle geçerli olduğundan 13 Temmuz'da yapılacak sınava girmek zorunda değil. Ancak adaylar puanını yükseltmek istiyorsa sınava katılabilecek. Sınavda genel yetenek, genel kültür ve eğitim bilimleri testleri uygulanacak.
5000 sınıf öğretmeni, 2000 İngilizce, 1700 beden eğitimi, 1000 matematik, 800 fen bilgisi, 750 bilgisayar, 700 din kültürü ve ahlak öğretmeni alınacak. Bazı alanlarda ise 1-2 öğretmen alınacak.
(Saygı Öztürk/ Star)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:06