Gündem
  • 1.9.2009 12:50

DAVUTOĞLU: "DONMUŞ KRİZ PATLAMAYA HAZIR BOMBA"

ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, donmuş kriz ve sınırların "elde patlamaya hazır bombalar gibi" olduğunu söyleyerek, "asırlar boyu birlikte sorunsuz şekilde yaşanan Ermenistan ile ortak tarihin güzel yanlarını hatırlatan bir perspektifte buluşulması ve Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin, Türk-Ermeni normalleşmesine gitmesi" gerektiğini söyledi.
Davutoğlu, Türk diplomasisinin genel ilkelerini artık herkesin doğru anlaması gerektiğini söyleyerek, "Artık krizlere dayalı ve bu krizlerin getirdiği psikolojik eşiklere dayalı politikalar yerine, uzun dönemli vizyonlara istinat eden bir dış politika geliştirmek önemli. Yani krizlerden tıkanıklığa gitmek değil, vizyondan krizlere yaklaşarak krizleri etkin olarak çözmeye çalışmak" diye konuştu.
Davutoğlu, komşu ülkelerle izlenen sıfır sorun politikasının da buna dayandığını belirterek, Türkiye'nin hemen hemen bütün komşularından coğrafi, askeri ve ekonomik olarak çok daha büyük olduğuna dikkati çekti.
Bakan Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin önünün açılması gerektiğini belirterek, ancak buna paralel olarak Ermeni-Azeri ihtilafının çözülmesinin önemine de işaret etti ve uluslararası hukuka dayalı olarak bu ilişkilerin normalleşmesinin de bu vizyonun bir parçası olduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Çünkü bölgede kapsamlı bir normalleşme olmazsa tek bir normalleşmenin yaşayabilir, sürdürülebilir olması mümkün değildir" diye konuştu.
Türkiye'nin gerek Kafkaslar, gerekse Orta Doğu ve Balkanlar'a bakışının bu çerçevede olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Donmuş krizler, donmuş sınırlar elimizde patlamaya hazır bombalar gibi" dedi.

-AZERBAYCAN İLE İLİŞKİLER-

Azerbaycan'ın bu süreçten ne kadar haberdar olduğunun sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerinin "bir millet iki devlet" esasına dayandığını hatırlatarak, "her şeyin ortak olduğunu, dolayısıyla bütün bu süreçler konusunda bilginin de ortak olduğunu, hiçbir şeyin saklı olmadığını" kaydetti. "Gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır" diyen Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen cuma Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'i aradığını, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun da cumartesi günü Bakü'ye giderek gerekli bilgilendirmelerde bulunduğunu belirtti.
İki ülke ilişkilerinin köklü bir temele, "iki devlet bir millet" ilkesine dayandığını, ancak aynı zamanda da "egemen, eşit ve kardeşlik esasına" dayanan bir ilişki bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Biz hiçbir zaman Azerbaycan'ın Türkiye'nin menfaatlerini gözetmeden bir politika geliştireceğine, kim ne söylerse söylesin inanmayız. Aynı şekilde Azeri kardeşlerimizin de onların menfaatlerini gözetmeyecek bir politikanın Türkiye tarafından yürütülmeyeceğine mutlak olarak inanmasını bekliyoruz. Hiçbir süreç, bizim için Türkiye-Azerbaycan dostuluğundan daha önemli değildir."
Bakan Davutoğlu, bu sürecin Azerbaycan'ın milli menfaatlerine zarar vermeyeceğini, bu konudaki tutumlarının çok açık olduğunu söyleyerek, bu süreçle Yukarı Karabağ ve işgal altındaki topraklarla ilgili meselelerin çözümünün de ciddi bir ivme kazanacağına inandıklarını kaydetti.

-SARKİSYAN'IN BURSA'YA GELMESİ-

Paraf edilen protokollerin ardından Sarkisyan'ın maç için Bursa'ya gelip gelmeyeceğinin sorulmasına karşılık, Davutoğlu şunları kaydetti:
"Bunu ilkesel bir tutum olarak söylüyorum: Sayın (Cumhurbaşkanı Abdullah) Gül Ermenistan'a maça giderken medeni bir ülkenin son derece erdem sahibi bir lideri olarak, hiçbir ön şart koşmadan ve karşılığında bir şey beklemeden gitmiştir. Bunun da dünyaca çok iyi anlaşılması lazım. Sayın Sarkisyan'ın Bursa'ya gelip gelmemesi kendi iradesidir, biz ona karışamayız ve bu gelişme de ondan bağımsız bir gelişmedir. Ama biz Sayın Gül'ün sergilediği tutumun Sayın Sarkisyan tarafından benimsenmesinin, kendisi için iyi olacağını düşünüyoruz. Ama gelip gelmemesi sürecin doğasını o anlamda etkilemez, tamamıyla kendi kararıdır."

-SINIRLARIN AÇILMASI-

Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan sınırlarının açılıp açılmayacağının sorulmasına karşılık şöyle konuştu:
"İyi komşuluk ilişkilerinin en önemli unsuru, komşuların birbirlerinin sınırlarını tanıması ve bu konuda bir ortak meşru zeminde buluşmasıdır. Tabii ki bu protokollerde zaten büyükelçilik açtığınızda veya diplomatik ilişkiye girdiğinizde sınırların tanınması elzem hale gelir. Ayrıca aradaki bütün meselelerin iyi niyetle, tarih konuları da olmak üzere iyi niyetle ele alınması... Biz buna önem veriyoruz.
Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin, Türk-Ermeni normalleşmesine gitmesini istiyoruz. Bundan kastım, artık ortak tarihi paylaştığımız ve neredeyse on asra yakın sorunsuz bir şekilde yaşadığımız, ama son dönemde birtakım dış faktörlerin de körüklemesi sonucu bazı acılı olayları birlikte yaşadığımız Ermeni dostlarımızla, ortak tarihin güzel yanlarını hatırlatan bir perspektifte buluşmamız lazım. Bunun uzun bir süreç olacağını biliyoruz, ama her uzun süreç bir ilk adımla başlar."
Davutoğlu, bu ilk adımın sınırların tanınması mı olduğunun sorusuna da, "Evet, sınırların tanınması önemli bir unsur" yanıtını verdi.
"Kars anlaşmasıyla ortaya çıkan uluslararası normlar etrafında sınırların tanınmasının temel olduğunu" belirten Davutoğlu, "O olmadığı zaman komşuluk ilişkisinden bahsetmek mümkün olmaz" dedi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:25

İLGİLİ HABERLER