
Davutoğlu: Yeni bir stratejiye ihtiyacımız var
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, güvenlik sorununun ekonomik ve insani cepheleriyle ele alınmasında parlamentoların rolüne dikkati çekerek, "Bu bir yumuşak güç meselesi. Parlamentoların yumuşak güç meselelerindeki rolü bakanlar kurullarına göre çok daha fazla. Parlamentolar toplumun bütün kesimlerini temsil eder" dedi.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapılan AGİTPA 22. Genel Kurulu'na hitap eden Davutoğlu, AGİT'in yeni dönemde belli başlı 3 hedefi olması gerektiğine inandığını söyledi. Davutoğlu bunları, 1990'lardan kalan donmuş ihtilafların çözülmesi, yeni bir güvenlik tanımı yapılması ve komşu bölgelerde yaşanan siyasi dönüşümlere model olma olarak sıraladı.
Davutoğlu, farklı bölgelerdeki çeşitli ülkeler arasında bugün de istikrarsızlığa neden olan "donmuş ihtilaflar" bulunduğuna dikkati çekerek, "Burada bir başarı hikayesine ihtiyacımız var. Bu krizlerden bir tanesini çözersek, diğerleri için güzel bir gösterge ve model olacaktır. Minsk Grubu'nun kuruluşunun üzerinde 20 yıl geçti, artık bu krizlere çözüm bulma zamanı geldi" diye konuştu.
AGİT'in üç 3 boyutlu bir yeni güvenlik anlayışına ihtiyacı olduğunu belirten Davutoğlu, bu boyutları "siyasi-askeri", "ekonomik" ve "insani" olarak sıraladı. Davutoğlu, "Bugün karşımızdaki sorunlar sadece askeri veya konvansiyonel değil, insani ve ekonomik cepheleri de var. Avrupa'da yaşanan ekonomik krizlerden sonra yükselen aşırı akımlar, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı sadece ülkeler arasındakini değil, topluluklar arasındaki istikrarı da tehdit ediyor. Yeni bir stratejiye ihtiyacımız var" dedi.
Türkiye'nin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine başkanlık ettiği dönemde farklı kültürlerin birlikte ve uyum içinde yaşaması üzerine rapor yazılması için girişim başlattığını anımsatan Davutoğlu, "Bu bir yumuşak güç meselesi. Güvenliğin yumuşak güç boyutu da AGİT ve bütün kurumları tarafından ele alınmalı" diye konuştu.
"Parlamentoların yumuşak güç meselelerindeki rolü bakanlar kurullarına göre çok daha fazla" diyen Davutoğlu, "Parlamentolar toplumun bütün kesimlerini temsil eder. Yürütme ve operasyonla ilgili cephelerde hükümetler önemlidir ama yumuşak güç unsurları ile yumuşak gücün ekonomik ve kültürel cepheleri söz konusu olduğunda parlamentolar daha önemlidir. AGİTPA'dan, toplumlarımızın tüm kesimlerini bir araya getirmesini ve Avrasya'da barış ve refah için bir temel oluşturmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
AGİT'in Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki ülkelerde yaşanan siyasi dönüşümler için model sağlayabileceğini belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"AGİT, barışçıl dönüşümün en iyi örneğidir. Eski düşmanların bir araya gelip yeni bir barış çerçevesi kurmasının en iyi örneğidir. Helsinki Süreci, 20. asırda kürsel barış için en çarpıcı başarı hikayelerinden biridir. Bugün de Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da ve sorun yaşanan başka coğrafyalarda bir Helsinki girişimine ihtyacımız var. Fas'tan Yemen'e, Somali'den Afganistan'a büyük bir coğrafyada dev bir dönüşüm yaşanıyor. Türkiye, bu konuların birçoğunda aktif rol alıyor. AGİT'in deneyimleri ve Helsinki girişimi bütün bu ihtilaflar için iyi bir model olabilir."
"Bütün bu toplumlarda güvenlik, istikrar, hukukun hakimiyeti ve demokrasi anlayışının gelişmesine yardım etmek, AGİTPA'nın gündeminin en üst sırlarında olmalı" ifadesini kullanan Davutoğlu, "AGİTPA'nın yeni demokrasilerin yeni parlamentolarıyla ilişki kurmaya dönük girişimleri Tunus, Libya, Mısır, Fas, Yemen gibi ülkeler için hayati önem taşıyor. Suriye de bir gün seçilmiş bir meclise kavuşacak" dedi.
Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 13:58