İran siber savaş komutanı CIA ajanı çıktı, Türkiye'ye kaçarken öldürüldü

Atlantic dergisinin yaptığı araştırmaya göre, İranlı siber savaş subayı çifte hayat yaşıyordu ve CIA için casusluk yapıyordu.

Muhammed Hüseyin Tacik, CIA ile sırları paylaşarak üst düzey teröristlerin öldürülmesine yol açan bilgiler verdi; ta ki Türkiye'ye kaçmaya çalışırken öldürülene kadar.

The Atlantic dergisinde yayınlanan kapsamlı bir araştırmaya göre , İran İstihbarat ve Güvenlik Bakanlığı'nda üst düzey bir subay, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) için muhbirlik yaparak çifte hayat sürdürmüş ve muhtemelen küresel terör örgütlerinin kilit isimlerine yönelik saldırılara yol açan bilgiler sağlamış, ardından Türkiye'ye kaçmaya çalışırken öldürülmüştür .

İran'ın seçkin bir siber savaş birliğinin komutanı olan Muhammed Hüseyin Tacik, 2016 yılında gazeteci Shane Harris ile iletişime geçti ve İran güvenliğinin en hassas noktalarından bazılarında derinlemesine yer aldığını içeren hikayesini anlattı.

Rapora göre Tajik, İran istihbaratındaki görevi sırasında Lübnan'a birkaç seyahat yaptığını ve burada üst düzey Hizbullah liderleriyle yakınlaştığını iddia etti . Tajik, Harris'e, 1983'te Beyrut'taki ABD büyükelçiliği ve deniz piyadeleri kışlasına düzenlenen bombalı saldırıların beyni olan İmad Muğniyeh ile yakın bir ilişki geliştirdiğini söyledi.

Tacik, CIA'ye Hizbullah'ın örgütlenme yapısı ve birimlerinin İran istihbaratıyla nasıl koordinasyon sağladığı hakkında ayrıntılı bilgi verdiğini söyledi . Soruşturmada, CIA'nin İsrail güçleriyle işbirliği içinde, Tacik'in Amerikan istihbarat teşkilatında çalışmaya başladığı yıl olan Şubat 2008'de Muğniye'yi öldürdüğü belirtildi.

Kasım 2025'te İran'ın Tahran kentinde bir sokakta yürüyen insanlar. (Fotoğraf: Batı Asya Haber Ajansı/Reuters)Bu geçmişine rağmen Tajik, rejime karşı çıktı ve onu yozlaşmış ve ikiyüzlü olarak nitelendirdi. 2013 yılında "kontrol edilemez" olarak değerlendirildikten sonra CIA ile bağlantısı kesildi ve babası kefaletle serbest bırakılmasını sağlayana kadar kötü şöhretli Evin hapishanesinde tutuklanıp işkence gördü.

Tacik'in aile geçmişi rejimin derinliklerine uzanıyordu; "Hacı Vali" olarak bilinen babası, İran İslam Devrimi'ne katılan ve 1979'da Şah'ın gizli polis karargahına baskın düzenleyen devrimcilerden biriydi ve İslam Cumhuriyeti'nin istihbarat servislerinin kurulmasına yardımcı olmuştu.

Tacik'in Türkiye'ye kaçma girişimi

Tajik'in trajik sonu Temmuz 2016'da geldi.

Rapora göre, İran rejimine ait sırları ifşa etmeyi amaçlayan çalıntı belgelerle Türkiye'ye kaçmayı planlamıştı.

İddiaya göre, küçük kardeşi Amir, dolu bavulu fark etmiş ve babasına Tajik'in kaçmayı planladığını bildirmişti.

Tacik'in Harris ile görüşmesinin planlandığı 5 Temmuz'da, babası Hacı Vali, İran İstihbarat Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili eşliğinde evine geldi.

O akşam, küçük kardeş Tajik'in cesedini buldu. Otopsi yapılmadı ve hızla Tahran'daki bir mezarlığa defnedildi.

İran tarafından idam edilen ve Tacik ile de temas halinde olan sürgündeki İranlı gazeteci Ruhollah Zam, Tacik'in babasının oğlunun cinayetine karışmış olabileceğine dair bilgiler verdi.

Zam bunu, Tacik'in rejime ihaneti nedeniyle istihbarat teşkilatının ve ailenin utanmasını önlemek amacıyla işlenmiş bir "ideolojik cinayet" olarak nitelendirdi.