Doğan Grubu, elinin altındaki medya kuruluşlarını her zamanki gibi, yine 'ölüm silahı' gibi kullanarak, tüm rakiplerini yok etmeye çalışıyor. Yayıncılığın ahlaki kurallarını çiğneyerek iftira atıyor, devleti bile işin içine katmaya çekinmeden gerçek dışı yayınlar yapıyor.
Bunun son örneği dün Hürriyet Gazetesi'nde yer alan düzmece bir manşetle kamuoyuna sunuldu. Manşete göre Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Çukurova Grubu'nun 20 milyar dolarlık mal varlığı olduğunu öne sürdüğünü ancak bunun belgelere dayanmadığını açıklamıştı. Şener, Çukurova Grubu'nun elindeki gazete ve televizyonları kullanarak gerçeği saptırdığını söylemişti. Oysa bunlar yalandı.
Söz konusu manşete konu olan, Başbakan Yardımcısı Şener'in, AK Parti İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in bir soru önergesine verdiği yanıttı.
Şener, yanıtında, Şirin'in sorularını BDDK'ya ilettiğini ve gelen yanıtı aktardığını bildiriyordu.
O kadar. O yanıtta Şener'in ne basınla ilgili bir sözü vardı ne de Çukurova Grubu'yla ilgili bir demeci. Bunların hiçbiri yoktu. Ama Hürriyet bunları Şener'in ağzından yazıveriyordu.
Hürriyet'in amacı ne?
Yanıt BDDK'dan gelen bilgiden oluşuyordu. BDDK'dan alınan bilgiler orasından burasından çekiştirilip, Şener'in Hürriyet'e özel açıklaması haline getirilmiş ve her zamanki gibi çarpıtılarak, Şener'e atfen, 'Çukurova Grubu, 20 milyar dolarla borcunu ödesin' ifadesi kullanılmıştı. BDDK'nın Pamukbank olayında yanlışlar yaptığını bilmeyen varmış gibi, bir de oradan gelen bilgilere eklemeler yapılmıştı.
Çukurova Grubu'nun 20 milyar dolarlık malvarlığı bulunduğunun kabul edildiği haberde, '5.2 milyar borcunu hemen ödesin' diye avaz avaz bağıran Hürriyet Gazetesi'nin amacı ne? Kendi patronunun POAŞ için bir seferde 50 milyon doları bile bulamadığını, borçlarını sürekli yapılandırarak ödemeden kaçtığını unutup, piyasanın koşullarını bilmiyormuş gibi davranıp ne yapmaya çalışıyor?
Hürriyet yeni bir kavga başlatmak istiyor. Çamur atarak, kirletmeye, kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Çünkü tekil ve tek sesli medya yapılanmasını yıktık. Artık çok sesli bir medya anlayışı var. Ballı kazanç, tek kutuplu güç merkezi anlayışı yok oldu. Akılları sıra çamurla, çirkefle gerçeği kapatabilecekler. Asla bunu yapamayacaklar. Çünkü halk gerçeği görüyor.
Rekabetten korkuyorlar
Türkiye'nin en köklü kuruluşlarından olan Çukurova Grubu, iç ve dış baskı gruplarının oyunuyla ekonomik bir sıkıntı yaşamıştır. Borçlarının, İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde yeniden yapılandırılmasını talep etmiş ve üç yıl içinde borcunu sıfırlayacak bir ödeme planı sunmuştu. Bu da kabul edildi. Ekonomik sıkıntı artık aşılıyor. Doğan Grubu'nu korkutan da bu zaten. Ne var ki, rakibinin hemen yok olmasını talep eden Aydın Doğan, bu anlaşmayı engellemek için tüm medya kuruluşlarıyla taarruza geçti.
İftirayı iş edindi
Amacı, 150 şirketi, 35 binden fazla çalışanıyla Türk ekonomisine yıllardır çok büyük katkıları olan, Türkiye'de tekstil sanayinin, teknolojinin, bankacılığın, iletişimin öncüsü bir grubu piyasadan silmek. Sonra her şeyi işbirlikçisi bürokratlar ve kuracağı baskıyla eline geçirip, her alanda tek olmak.
Bir tarafta Turkcell, Digiturk, Superonline gibi yeni sektörlerde dünya öncüsü markaları yaratan grup, öte yanda back to back işlemlerle kredi kullanmaya alışmış, bedavaya şirket kapatmayı iş edinmiş, o bankadan o bankaya kredi gezdirip çok parası varmış havası yaratan bir işadamı. İş-Doğan'ın zararını POAŞ'ın, dolayısıyla küçük yatırımcının sırtına yüklemekten çekinmeyen bir iş anlayışı var.
İş ahlakına, medya etiğine sırtını dönmüş, dört elle iftiraya tutunmuş, kendisini karşısında kim varsa yok etmeye programlamış bir terminatör mantığıyla karşı karşıya Türkiye...
Oysa ne Türkiye onların gördüğü gibi kör ve sağır ne de gerçek onların kapatabileceği kadar küçük.
İşte gerçek
Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu, Pamukbank'la ilgili olarak yürütmeyi durdurma kararı aldı. Çukurova Grubu da yasaların tanıdığı hak ölçüsünde İstanbul Yaklaşımı'ndan yararlanarak ödeme planı çıkardı. Borcunu ödemeyi taahhüt etti. Pamukbank'ta anlaşmazlık konusu olan para, Aydın Doğan'ın gazetelerinin iddia ettiği gibi 5 milyar dolar değil. Söz konusu olan para, faizleriyle birlikte 2.2 milyar dolar. Yani Çukurova'nın değerinin 10'da 1'i bile değil. Çukurova Grubu 20 milyar dolarlık bir değer. Bu borç, yasalar çerçevesinde ödenecek. Hem de ne küçük yatırımcı ne de devlet zarar görecek. Kuruşu kuruşuna borçların karşılığı grupta ve devletin ilgili birimlerinde bulunuyor zaten. Hortum yalanları tükenince şimdi bu kara kampanyayı başlattılar. Ama nafile.
Telaş içindekilerin, Hürriyet'in amacı, Pamukbank anlaşmasını engellemek. Onların umurunda olan ne 150 şirket, ne 35 bin çalışan, ne üretilen yeni değerler ne de Türkiye.
Onlar, kendilerinin hayal bile edemeyeceği alanlarda büyük başarılara imza atmış bir grubu, ne pahasına olursa olsun yok etmek istiyor. Medyanın çok sesliliği onları çileden çıkartıyor.
Çünkü piyasa koşulları içinde ne rekabet yaratabiliyorlar ne de üretim yapabiliyorlar. Doğruyu, bilgiyi halka ulaştıramıyorlar. Doğruya, iyiye, güzel olana küskün onlar. Kötü düşündükleri için hep kötü görünüyorlar. Saldırıp duruyorlar. Onlar sadece ellerindeki bütün güçlerini kullanarak yok etmek ve pay almak istiyorlar. Ama bunda asla başarılı olamayacaklar.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:08