Ekonomi
  • 3.3.2010 15:32

EKONOMİNİN DÜMENİNDEKİ BAKANLAR ENFLASYON RAKAMLARINA NE DEDİ?

ŞİMŞEK: ENFLASYON RAKAMLARI SÜRPRİZ DEĞİL

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun uzun bir aradan sonra tekrar çift haneye çıkmış olmasının üzücü ama çok da sürpriz olmadığını belirterek, ''Enflasyonda kalıcı bir yükseliş trendi öngörmüyoruz. Henüz talep kaynaklı bir enflasyonist baskı söz konusu değildir'' dedi.
Şimşek, ''Elektronik Fatura Projesi''nin kamuoyuna tanıtımı için düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Şimşek, TÜİK'in bugün açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin bir soru üzerine, enflasyonun uzun bir aradan sonra tekrar çift haneye çıkmış olmasının üzücü ama çok da sürpriz olmadığını belirterek, ''Biz 2010 yılının ilk yarısında mevsimsel faktörlerden, tabii bir de bizim idare olarak aldığımız bazı kararlardan dolayı fiyatların geçici olarak yükselebileceğini zaten öngörmüştük'' dedi.
Bir önceki aya bakıldığında çekirdek enflasyonun hala yüzde 4 civarında olduğuna dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:
''Dolayısıyla aslolan budur. Yani geçici birtakım fiyat artışlarının etkisi zamanla sistemden çıkacak, mevsimsel etkiler zamanla sistemden çıkacak. Yani olanı dikkate aldığımızda enflasyonda kalıcı bir yükseliş trendi öngörmüyoruz. Henüz talep kaynaklı bir enflasyonist baskı söz konusu değildir.
Özellikle yılın başında dediğim gibi mevsimsel faktörlerin etkisi bir de tabii bizim yaptığımız bazı fiyat ayarlamalarının etkisi çok bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bunlar geçici etkilerdir. Öyle inanıyorum ki orta vadede enflasyon tekrar Merkez Bankasının hedefleriyle uyumlu bir şekilde bir trende girecektir.''
Şimşek, makro ekonomik dengeler açısından bir risk görmediğini, çünkü temel enflasyon göstergelerinde, orta vadeye ilişkin ve kısa vadeye ilişkin enflasyon beklentilerinde bir bozulmanın söz konusu olmadığını ifade etti.

ÇAĞLAYAN: ENFLASYON RAKAMLARI ARIZİ
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ''Böyle bir ortamda enflasyonla mücadele birinci öncelik olmamalı, olamaz. Şu andaki rakamlar, endişe edilecek rakamlar değil, arızi rakamlar'' dedi.
Çağlayan, Pakistan Yatırım Bakanı Saleem Manuiwalla ile görüşmesinin ardından gazetecilerin, ihracat, enflasyon ve işsizlik rakamlarına ilişkin sorularını yanıtladı.
İhracat rakamlarını değerlendiren Çağalyan, gerek ocak ayı gerek şubat ayı ihracatının, Türkiye'nin artık ihracat uçağının kalkışı yaptığını, take off'u gerçekleştirdiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Çağlayan, krizden teğet temasla etkilenen ve ihracatı 100 milyar doların altına düşmemiş olan bir Türkiye'nin, bu yıl için, Orta Vadeli Program'da 107,5 milyar dolar ihracat rakamı belirlendiğini kaydetti.
''Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler. Dolayısıyla ocak ve şubat ihracatı bu sene ihracatın artacağını gösteriyor'' diyen Bakan Çağlayan, hedefin 110 milyar doların üzerine çıkmak olduğunu, hatta ihracatçılarla 111 milyar dolarlık hedef noktasında fikir ve söz birliği yapıldığını bildirdi.

-ENFLASYON-

Enflasyon rakamlarına ilişkin sorular üzerine Çağlayan, enflasyonun son derece önemli olmakla beraber, kendi adına önceliğin ekonominin büyümesi, ihracatın artması ve istihdamın artırılması olduğunu söyledi.
Merkez Bankası'nın birinci önceliğinin her zaman fiyat istikrarı olduğunu belirten Bakan Çağlayan, şöyle konuştu:
''Ancak neyi, neye feda ettiğimizin hesabının iyi yapılması gerekiyor.
Sadece fiyat istikrarı yetmez. Ekonomik istikrar için büyüme gereklidir, ticaretin canlı olması önemli, istihdam kayıplarının olmaması ve istihdama girişim çok daha fazla olması önemlidir.
Enflasyonun yükselmesi arızidir. Küresel krizden sonra bütün ülkelerinin başının iki tane belası olacaktır. Bir tanesi borçlar olacaktır, bir tanesi de yeniden enflasyonla mücadeleye başlayacaktır. Böyle bir ortamda enflasyonla mücadele birinci öncelik olmamalı, olamaz. Bu benim tamamen kendi şahsi görüşlerim. Şu andaki rakamlarda çok fazla endişe edilecek rakamlar değil, arızi rakamlardır.''

-İŞSİZLİK RAKAMLARI-

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, işsizlik rakamlarına değerlendirirken, dün açıklanan işsizlik rakamlarına göre işsizlikte bir artış olduğunu ve bunun da son derece doğal olduğunu söyledi.
Küresel krizlerde olanın istihdama olduğunu ve küresel krizin dünyaya bıraktığı kötü mirasın işsizlik olduğunu ifade eden Çağlayan, Türkiye'ye diğer ülkelerden ayrı bakmak gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti:
''Geçen sene Türkiye'nin nüfusu 818 bin kişi artmıştır. Türkiye'de iş gücüne katılım çok artıyor. 2009 küresel kriz ortamında 450 bin iş bulunurken, nüfus 818 bin arttı. İş gücü piyasasına 800 bin katılımın olması işsizlik göstergemizin temel eksenimizdir. İkinci nedeni de mesleki eğitim ve nitelikli eleman problemidir. Bir de küresel kriz ortamında sanayi ve ihracatta yaşanan küçülmeler tabii ki böyle bir sonucu ortaya çıkardı.
2010 inşallah istihdam, işsizlik konusundaki gelişmelerin yeniden pozitif noktaya geleceği bir tarih olacak. İhracat son derece önemli. Türkiye'nin büyüme motoru ihracattır, istihdam sağlayan ihracattır. İstihdam artışını sağlayacak yegane motor ihracattır. Ekonomik parametrelerin düzelmesiyle işsizlik rakamlarının gerileyeceği kanaatindeyim.''

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:00

İLGİLİ HABERLER