Medya
  • 8.8.2002 14:27

EMİN ÇÖLAŞAN NELERİ YAZAMIYOR?

KAYNAK : Haber Vitrini Emin Çölaşan olmak!.. Ne demek kontenjan? Hele hele milletvekili kontenjanı ne demek? Ankara’nın en güzel yerlerinden Oran’da, orman manzaralı, dayalı döşeli lojmanlar yetmiyor... Bakanlık koltuğu, kırmızı plakalı mercedes makam otosu, danışmanlar, sekreterler, özel kalem müdürleri, korumalar da yetmiyor... Asgari ücretin 184 milyon lira olduğu bu ülkede 5,5 milyar maaş da yetmiyor... Bir de kontenjandan kıyak geziler icat ediliyor... Dünkü star’da okumuşsunuzdur... ANAP’lı Devlet Bakanı Edip Safter Gaydalı, eşi Gülper Gaydalı ve kızı Dünya Kupası için gittikleri Güney Kore ve Japonya’da tam 24 gün kalmışlar... Gezmek, görmek iyi bir şeydir. Futboldan da keyif alıyor olabilirler... Ama kendi keselerinden olmak kaydıyla... Kontenjandan deyip, kaldıkları otelin, yedikleri yemeğin, uçtukları uçağın parasını, kriz içinde inim inim inleyen bu fakir millete yükleyerek olmaz... HEPSİ DE ANAP’LI Ya Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu’ya ne demeli? ANAP’lı bakan, 15 kişilik bir kadroyla ABD’ye uçtu... Bu kez kontenjandan değil. Ama masrafları devlete, yani size bize yıkmak için biricik yöntem değil ki kontenjan? TRT’nin New York bürosunu açacaklarmış!.. Bakan Bey ve Özel Kalem Müdürü başta olmak üzere 15 kişilik dev kadro gitmeyince zaten açılamazdı o büro!.. İnsaf, insaf... Sadece uçak biletlerine ödenen para 40 bin doların üzerinde... ANAP’lı bakanların marifetleri bu isimlerle sınırlı değil... Saygı Öztürk günlerdir İçişleri Bakanlığı’ndaki ‘katliamı’ yazıyor... Polis teşkilatının nasıl dinamitlendiğini, nasıl bir partinin yan kuruluşu haline getirilmek istendiğini hayretle ve ibretle okuyoruz... Lideri Mesut Yılmaz’ın talimatıyla ‘hafiyeliğe’ soyunan Rüştü Kazım Yücelen, İçişleri Bakanlığı’nın son günlerinde koca polis teşkilatını darmadağın etti. ANAP’ın siyasi rakipleri olan DYP lideri Tansu Çiller, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan ve Genç Parti lideri Cem Uzan hakkında, ‘asılsız’ belge ve bilgi toplamayan, rapor hazırlamayan, birbirinden önemli operasyonlara imza atan polis şeflerini görevlerinden aldı. Kimilerini, hakaret edercesine köpek eğitim merkezine sürdü. KARTEL MEDYASI KÖR OLDU!.. Bu örnekleri sıralamamın nedeni dikkatinizi bir başka noktaya çekmek... Her biri manşetlik bu haberlerle ilgili, Hürriyet, Milliyet, Radikal, Posta, Kanal D ve CNN Türk’te tek cümleye rastlayamazsınız... Çünkü, patronları izin vermez... Haydi gerçeklerin yazılmasına izin vermiyorsunuz... Fakat, ANAP’ı devraldığı 1991’den beri, girdiği her seçimde partisinin oylarını düşüren, son kamuoyu yoklamalarına göre partisi yüzde 10’luk Türkiye barajının bir hayli altında bulunan Mesut Yılmaz’ı kurtarmak için Aydın Doğan medyasının bu üstün çabası niye? Benim içimi acıtan ise oralarda çalışan, gerçekten dürüst, namuslu kalemlerin içine düştükleri açmaz... Mesela, bu meslekte hep kendime örnek aldığım Emin Abi (Çölaşan)... Melih Gökçek, irtica, kürt meselesi konularında sıkışıp kaldı. İşlediği konularda önemli mutlaka... TANIDIĞIMIZ ÇÖLAŞAN Ama bizim tanıdığımız Emin Çölaşan, 24 gün boyunca devlet kesesinden Japonya ve Güney Kore’yi gezip dolaşan ANAP’lı bakan Gaydalı’yı yerden yere vururdu... TRT bürosunu bahane edip, yanına 15 kişiyi katarak devlet kesesinden ABD’ye uçan ANAP’lı bakan Karakoyunlu’nun anasından emdiği sütü burnundan getirirdi... Giderayak polis teşkilatını darmadağın eden, devletin temeline adeta dinamit koyan ANAP’lı Yücelen’i usta kalemiyle yerden yere vurur, yaptığına yapacağına pişman ederdi... Emin Çölaşan böyle Emin Çölaşan olmuştu... Gazeteciliğe başlayanların onu örnek alması boşuna değildi... Ama şimdi; Ertuğrul Özkök’ün yönetiminde bulunan Aydın Doğan’ın Hürriyet’inde bu can yakıcı konulara değinmiyor veya değinemiyor... KOLAY DEĞİL!.. Bazen hak vermiyor da değilim... Kamu bankalarındaki rezaletleri ısrarla, günlerce yazarken, bana gönderilen bazı dosyaların aynı kaynaklar tarafından Emin Abi’ye de gittiğini biliyorum. Ama Hürriyet’te bu konularda tek satırlık eleştiri dahi çıkmadı... Çünkü kamu bankalarının başına getirilen kişi Hürriyet’in sahibi Aydın Doğan’ın bankası Dışbank’ta yöneticiydi... Ahmet Vural Akışık, kamu bankalarının yönetiminden ayrıldıktan sonra, yasaya aykırı olmasına rağmen soluğu yine Dışbank’ta aldı... Bu resmi görüp de o alana dalmak kolay mı? Patronunun İş Bankası ile ortaklığını bilip de Paşabahçe işçisinin dramına değinmek kolay mı? Patrona rağmen yazı yazmak kolay değil elbette... Ama Emin Çölaşan olmak, zirvede kalmak da... (Star) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:38

İLGİLİ HABERLER