ERDOĞAN: EMEĞİMİZE, EKMEĞİMİZE MUSALLAT OLAN ENFLASYON DİZE GETİRİLDİ
Başbakan Erdoğan, 4. Türkiye İktisat Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmaya, ''2004 Türkiye İktisat Kongresi'nin ülkemiz için yeni ufuklar açmasını, hepimize yol gösterici olmasını temenni ederek başlıyor, tüm katılımcıları samimi duygularımla selamlıyorum'' diyerek başladı.
Türkiye'de ilk İktisat Kongresi'nin 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir'de toplandığını, o tarihte henüz Cumhuriyetin ilan edilmediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Kongre, İzmir'in işgalden kurtuluşundan birkaç ay sonra ve Lozan görüşmelerine ara verildiği bir dönemde toplanmıştır. Devletin kuruluşu tamamlanmadan bir iktisat kongresinin yapılması, M. Kemal Atatürk'ün ve arkadaşlarının ekonomik kalkınma hedefi konusundaki ciddiyetlerinin en önemli göstergesidir. M. Kemal Atatürk, ilk kongrenin açılış konuşmasında ekonominin önemini şu özlü sözlerle ifade etmiştir, (Milli egemenlik, iktisadi egemenlikle pekiştirilmelidir. Bu kadar büyük amaçlara, bu kadar kutsal ve ulu hedeflere, kağıtlar üzerinde yazılı genel kurallarla, istek ve hırslara dayanan buyruklarla varılamaz. Bunların bütün olarak gerçekleşmesini sağlamak için tek kuvvet, en kuvvetli temel, ekonomik güçtür.) İlk İzmir İktisat Kongresi'nin ana gayesi, askeri zaferleri iktisadi bir zaferle tamamlamaktır. Bu tarihi konuşmada işaret edilen gerçekler, aradan geçen 80 yılı aşkın zamana rağmen bugün hala geçerliliğini korumaktadır.
Zaman zaman büyük sıkıntılar yaşanmış olsa da Türkiye çağdaş uygarlık seviyesini yakalama hedefinden hiçbir zaman vazgeçmemiştir.
Zor zamanların ardından Türk milleti ayağa kalkacak iradeyi her zaman göstermiş, kendisine önderlik edecek kadroları iş başına getirmeyi bilmiştir.'' Başbakan Erdoğan, bu kalkınma dönemlerinden birinin mimarının da merhum Turgut Özal olduğunu belirtti.
Özal'ın 3. Türkiye İktisat Kongresi'nin açış konuşmasında ifade ettiği sözlerin, ''21. yüzyılın eşiğinde gelecek için kılavuz olacak nitelikte'' olduğunu kaydeden Erdoğan şöyle dedi:
''Çağı doğru okumak demek, Türk ekonomisini dünyadaki mukadder gelişmeleri göğüsleyebilecek donatıma kavuşturmak, dünyanın gidişatına senkronize etmek demektir. Bizler bu sözlerden aldığımız ruhla bütün bu geçmiş birikimlerin üzerine yeni açılımlar sağlayarak ekonomi alanında vizyonumuzu ve temel stratejilerimizi daha ileri noktalara taşımak zorundayız.
Bugün açılışını yaptığımız 4. Türkiye İktisat Kongresi, 21. yüzyılın Türkiyesi'ni elbirliğiyle inşa etme hedefimiz açısından çok önemli bir misyon üstlenmektedir. Bu misyonun gereğini yerine getirebilmemiz için 21. yüzyılda dünyayı ve dünyadaki temel eğilimleri doğru okumamız gerekiyor. Belki kronolojik olarak değil ama, temel değişim veya kırılma noktaları açısından bakıldığında, 20. yüzyıl 1980'lerin sonlarında bitmiştir. İdeolojilerin ve çatışmaya dayalı siyasetin hakim olduğu 20. yüzyıl, iki kutuplu dünyanın sona ermesiyle birlikte tarihe mal olmuştur. Ardından değişimin hızlandığı ve çok boyutlu hale geldiği yeni bir döneme girilmiştir.
Bu yeni dönemin özelliği, bir yandan malların, sermayenin ve insanların serbest dolaşımı, diğer yandan artan rekabet şartları olmuştur. Yine aynı dönemde, dünyadaki baskıcı rejimler çökmüş, birey hak ve özgürlükleri öne çıkmış, demokrasi ideali yükselen değer haline gelmiştir.''
''BU KONGRE ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI...''
Başbakan Erdoğan, bu kavşak noktasının, insanlık tarihinin kaydettiği en büyük zihinsel değişimlerden birinin başladığı tarih olduğunu kaydetti. Erdoğan şöyle devam etti:
''Bu küresel gerçek karşısında, eski zihinsel kalıpları ve köhne kurumsal yapıları koruyarak ayakta kalma şansı kalmamıştır. Türkiye ekonomisinin geleceğini değerlendireceğimiz bu kongrede, öncelikli tartışma konularımızdan biri, yaşanan bu küresel değişimin ekonomiye yansımaları olacaktır. Geride bıraktığımız üç İktisat Kongresi, ülkemizin iktisadi ve sosyal gelişmesi açısından önemli dönüm noktalarında gerçekleştirilmiştir. Yine böyle bir dönüm noktasında ülkemizin 21. yüzyılda yöneleceği istikameti belirginleştirmek ve temel stratejileri tespit etmek amacıyla 4. Türkiye İktisat Kongresi'ni toplamış bulunuyoruz.
Biz bugün Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu yüklenmiş insanlar olarak bu kongrenin ülkemizin kalkınma mücadelesine katkıda bulunmasını istiyoruz. Bu nedenle kongreye katılan uzman ve delegelerimizin değerli görüş ve önerilerinin, hükümet olarak yürüttüğümüz çalışmalara ışık tutacağına inanıyoruz. Ve inanıyorum ki, bu kongre gelecek on yıllık dönemde önemli bir kilometre taşı olarak daima hatırlanacaktır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:09
