ERGENEKON DAVASINDA HAKİMLE AVUKATLAR ARASINDA İLGİNÇ DİYALOGLAR
YUSUF MELİKOĞLU
İSTANBUL - Ergenekon davasının ikinci duruşmasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Mahkeme başkanı, bağırarak konuşan Kemal Kerinçsiz'in avukatının mikrofonunu kapattı. Kerinçsiz'in avukatı, Ergenekon sözcüğünün örgüt ile bağdaştırılmasının ortadan kaldırılarak kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasını talep ederken, telefonlarının dinlenmesinden şikayet eden avukatlar, "Hakimin dinlenmediğini kim iddia ediyor" diyen mahkeme başkanını bir süre alkışladı.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in avukatı Kadir Kartal, Tuncay Güney'in isminin iddianamenin her yerinde geçtiğini ancak sanık olarak yer almadığını belirtti. Yüksek sesle konuşan Kartal, Ergenekon'un kelime anlamına ilişkin konuştuğu sırada ses tonunu daha da yükseltince mahkeme başkanı Köksal Şengün müdahale ederek Kartal'ın mikrofonunun kapatılmasını istedi. Başkan Şengün, "Ortamın ahengini bozmayın, usule ilişkin söz aldınız. Bu şekilde konuşursanız sizi ne konuştururum, ne de
burada tutarım" dedi. Kartal'ın ısrarla konuşmak istemesi üzerine mahkeme başkanı Şengün, "Bu mahkeme en az sizin kadar savunmaya saygı duyuyor. Bunu bilin" dedi. Kartal, ses tonunu alçaltarak, Ergenekon'un kelime anlamına değindi. Ergenekon'un, tarihte çok önemli bir yeri olduğunu belirten avukat Kadir Kartal, Ergenekon sözcüğünün örgüt ile bağdaştırılmasının ortadan kaldırılmasını, bu konuda mahkemenin bir karar alarak resmi gazete de yayınlatmasını istedi.
Söz alan bazı avukatlar ise, tutuksuz sanıkların salonda olmayışından şikayetçi oldu. Avukatlar; davanın açılmadan, kimlik tespit yapılmadan, iddianamenin okunmasına geçilmeden tutuksuz sanık ve avukatlarının salondan çıkarılışının hukuka aykırı olduğunu iddia etti.
Öte yandan dosyadaki tüm belgelerin 4 milyon sayfayı bulduğunu belirten avukatlar, avukat sayısının 3'le sınırlandırıldığını ve bunun altından çıkılamayacağını belirtti. Davanın kamuoyuna mal olduğunu belirten avukatlar mahkeme başkanına seslenerek, "Duruşmanın Silivri'de yapılıyor olması, kamuoyunun gözünün önünden kaçırılıyor anlamına geliyor. Hala konuşulan bir Adnan Menderes davası var. O dava da bir adada yapılmıştı. Davanın televizyonlarda naklen yayınlanmasını istiyoruz. Sizin verdiğiniz tüm
kararlar uygulanmak zorunda. Adalet Bakanı da zaten bu konuda mahkemenin vereceği tüm kararları, tüm istekleri yerine getiririz açıklamasında bulunmuştu. Bu konularda karar almanızı istiyoruz " dedi.
Bu sırada tutuklu sanıklardan Hüseyin Gürüm, ayağa kalkıp ellerini havaya doğru açarak, "Konuşmak istiyorum. Her şeyi anlatacağım. Danıştay saldırısını bırakın anlatayım, dinleyin. Beni konuşturmadılar. Dediklerim dinlenmiyor" diye bağırdı. Başkan Şengün ise, kendisine söz verileceğini belirterek, söz almadan konuştuğu takdirde salondan atılacağını söyledi. Bunun üzerine Gürüm yerine oturarak sırasını beklemeye başladı.
Söz alan tutuklu sanıklardan emekli astsubay Oktay Yıldırım, "17 aydır tutukluyum. Davanın başladığı pazartesi gününde bir çok hakkım mahkeme tarafından kısıtlandı. Dava basının büyük kısmına kapatıldı. Avukatlarımın sayısı kısıtlandı. Önümde bir masa yok. Not alamıyorum. Dosyalara bakamıyorum. Terörist başı Öcalan'ın yargılandığı gibi bu davanın da yayınlanmasını istiyorum. Kimlik kartımda gazi yazan benim için bu şekilde yargılanmak onur kırıcıdır. Duruşmaya onlarca kişi müdahil adı altında girerken,
yakınlarımın içeriye giremiyor. İddianamede hakkımdaki suçlar öğrenildi, bildirildi, iddia edildi diye yer alıyor. Biz buraya bunları hak etmeden geldik" dedi.
Bir ayağı sakat olan Yıldırım, mahkeme heyetinden savunmasını oturarak yapmak istediği yönünde izin aldı. Savunmasını oturarak sürdüren Yıldırım, "Tutuksuz sanıklar salondan çıkarıldı. Tutuksuz sanıklara soru sorma hakkım bu şekilde elimden alınmıştır. Bebek katiline bile bir sürü avukat için izin verilirken, bana da aynı şartlarda izin verilmesini istiyorum" diye konuştu.
İlhan Selçuk'un avukatı Nuri Alıcakaptan da, mahkemenin duruşmayı usulüne ilişkin açmadığını söyledi. Alıcakaptan, "Duruşmayı açmadan bazı kararlar almıştır. Bu, mahkeme için bir eksikliktir. Duruşmanın usulüne uygun olarak açılıp, taleplerin yeniden alınmasını ve bu konuda yeni kararlar verilmesini talep ediyorum" dedi.
Tutuklu sanıklardan emekli yüzbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk'ün avukatı Yaşar Ağsu ise, duruşmanın TRT'de yayınlanabileceğini belirterek, bu imkanların sağlanmasını istedi. Duruşmanın ilk günü 'burada adil yargılama istiyoruz' diyen avukat Ertaç Giray'ın gözaltına alındığını belirten Ağsu, "Dosyada bulunan tüm klasörleri okudum. Burada Ertaç Giray'ın, Mehmet Zekeriya Öztürk, Muzaffer Tekin ve Kemal Kerinçsiz ile hukuki görüşmeleri olmuştur. Eğer bu ilişkilerinden ötürü alınacak olsaydı daha önce de
alınabilirdi. Biz buradaki sanık avukatları olarak hepimiz telefonlarımızın dinlendiğine inanıyoruz. E-maillerimizin takip edildiğine inanıyoruz. Bu konuda mahkemenin telefon ve e-maillerimizin takip edilmemesi konusunda karar almasını istiyorum" dedi. Bunun üzerine Şengün, "Hakimin dinlenmediğini kim iddia ediyor" deyince mahkeme salonundaki tüm avukatlar arasında gülüşme yaşandı. Bir süre gülen avukatlar, daha sonra mahkeme başkanını alkışladı.
