Ertuğrul ÖZKÖK-HÜRRİYET
Türban referandumunun kesin sonucu
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın çarşamba günü AKP Grubu’nda yaptığı konuşmada bir eksiklik herhalde sizin de dikkatinizi çekmiştir.
Başbakan, son dört günün en sıcak konusu olan türban meselesiyle ilgili tek kelime dahi etmedi.
Sizce bu tuhaf değil mi?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin’e ve onu destekleyen CHP’ye cevap vermek için en uygun platform, partinin grup toplantısıydı.
Ama Erdoğan bu konuda tek kelime dahi etmedi.
* * *
Bu konuyu biraz araştırdım.
Başbakan grup konuşmasını hazırlarken, sadece danışmanlarına değil, partide etkili birçok kişiye danışmış.
Sonunda türban meselesine hiç değinilmemesi görüşü ağır basmış.
Yani grupta yapılan konuşma, bir anlamda parti kararı olarak bile algılanabilir.
Bence Başbakan doğru olanı yaptı.
Üstelik de, kendini en rahatlıkla savunabileceği bir konuda ‘sessizlik hakkını’ kullandı.
Siyaset, sadece söylenenler ve yapılanlar sanatı değildir. Bazen söylenmeyen ve yapılmayanlar, siyasetin çok daha önemli enstrümanları haline gelirler.
Bugün için türban konusunda en etkili siyaset, ‘söylenmeyen’ ve ‘yapılmayanlardır’.
Bu konuda konuşmayan, eyleme geçmeyen, adım atmayan siyasetçi biliniz ki ülkesine en büyük hizmeti yapacaktır.
* * *
Kaçıncı defa yazdığımı unuttum.
Hepimiz şunu iyi bilelim:
Bugün Türkiye’nin türban diye bir sorunu yoktur.
Yani, toplumun çok büyük bölümünün, ne ‘türbanla üniversiteye girilsin’ diye, ne de ‘girilmesin’ diye bir sorunu vardır.
Ama şundan emin olabilirsiniz:
Yarın bir gün bir hükümet, türban konusunu referanduma götürmeye kalkarsa, yüzde 50’nin hayli üzerinde ‘türban yasağı kalksın’ sonucu çıkar.
* * *
Bunu nereden mi çıkarıyorum?
Çok basit.
Oylamada kimler ‘kalkmasın’ diye kampanya yapacak?
AKP mi?
DYP mi?
MHP mi?
ANAP mı?
Ya da şöyle sorayım:
CHP’den ve İP’den başka ‘yasak devam etsin’ diye açıkça kampanya yapacak bir parti var mı?
Sonucu merak ediyorsanız, kamuoyu anketlerinde partilere verilecek oyla ilgili çıkan tahmini sonuçları alt alta yazın, göreceksiniz.
Aynı insanlara ‘Laiklik devam etsin mi etmesin mi’ diye sorun, alacağınız sonuç yine bellidir.
Halkın büyük çoğunluğu ‘Laik rejim devam etsin’ diyecektir.
Zaten bu sonuçlar, halkın kafasında bir türban sorunu bulunmadığını gösteriyor.
Ama şunu açıkça görmemiz lazım:
Türkiye türban sorununu referandumla çözmeye kalkışmamalıdır.
Çünkü bu konuda yaratılacak kavga, referandumun sonuçlarından çok daha yıkıcı olacaktır.
* * *
İşte o nedenle konsensüsü oluşturacak en etkili çare, sessizlik ve zamandır.
Önce bir güven ortamının oluşturulması, sonra da bu konunun tartışılması...
Bu tartışmanın sonunda ulaşacağımız nokta da şu olmalıdır:
Türban ilk ve ortaöğretimde kesinlikle yasaklanmalıdır, üniversitede ise serbest olmalıdır.
Meclis’te ve devlet dairelerinde türbana izin verilmemelidir.
Aklın bulabileceği böyle bir çözüm için referanduma falan da ihtiyaç yok.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:59
