FINANCIAL TIMES: "TÜRKİYE, ARAP ÜLKELERİ ARASINDA İMAJ TAZELİYOR"
LONDRA - Avrupa basını bugünkü sayılarında ağırlıklı olarak, İsrail'deki intihar saldırıları ve Başbakan Abdullah Gül'ün Ortadoğu temaslarına yer verdi.
İsrail'deki intihar saldırısı İngiliz gazetelerinde birinci sayfanın başlıca konusunu oluşturdu. Guardian saldırıya sahne olan yabancıların yoğunluklu yaşadığı bölgede restoranı bulunan Ahmet adında göçmen bir Türk'ün, "Bu ilk değil, üçtür yapıyorlar bunu, nedenini anlayamıyoruz" dediğini yazdı.
Daily Telegraph da ölenlerin birçoğunun yabancı işçiler olduğunu belirtti.
Daily Telegraph birinci sayfasındaki bir diğer haberde ise emekli bir İngiliz subayının Irak savaşına ilişkin kaygılarını aktardı. Bu subayın komutanı olduğu birimin, 1991 yılındaki Irak savaşı sırasında Amerikalıların "dost ateşine" hedef olduğunu belirten gazete Yarbay Andrew Larpent'ın Savunma Bakanlığı'nı aradan geçen zamanda bu tür olaylara karşı önlem almamakla eleştirdiğini bildirdi. Emekli subay, "Gerekli önlemler alınmadan İngiliz askerleri yine Irak'ta savaşmaya gönderilmemeli"dedi.
LORD JENKINS'İN ÖLÜMÜ
İngiliz gazetelerinin diğer bir ortak birinci sayfa konusu da ülkenin önde gelen eski siyasetçilerinden Lord Jenkins'in 82 yaşında ölümü oldu. Gazeteler ağız birliği içinde "Yeni İşçi Partisi'nin Büyükbabası" olarak adlandırdıkları Jenkins'in ülkenin başbakan olamayan en büyük siyasetçisi olduğunu yazdı. Siyaset hayatının büyük kesimini İşçi Partisi'nde geçiren Jenkins gerek iktidar gerekse muhalefette partinin, liderlik hariç, en üst düzeylerinde görev yapmıştı.
Gazeteler tam sayfalık hayat hikayeleri yanısıra makale ve yorum yazılarıyla da Lord Jenkins'i andı. İşçi Partisi'nin liberal kanadından olan Jenkins 1980'lerin başında İşçi Partisi'nden ayrıldı ve kendi deyimiyle "radikal merkez"in sözcüsü olma iddiasıyla Sosyal Demokrat Parti'yi kurdu. Ancak bu serüvenden beklediği sonucu alamadı ve partisi siyaset sahnesinden silindi. Gazeteler Jenkins'in siyasetçiliği kadar dikkat çeken bir yönünün de edebiyat ilgisi ve yazarlık yeteneği olduğunu belirtti ve güzel yemek, güzel şarap ile varlıklı hanımlarla dostluktan büyük keyif aldığını şaka yollu hatırlattı.
"TÜRKİYE, ARAP ÜLKELERİ ARASINDA İMAJ TAZELİYOR"
Financial Times'ın iç sayfalarında ise "Türkiye, Arap ülkeleri arasında imajını tazelemeye çalışıyor" dendi. Başbakan Abdullah Gül'ün Ortadoğu gezisini bu çerçevede değerlendiren gazete, bir Türk gazetecinin Gül'ün bölgenin nabzını tutmaya çalıştığı yorumunu aktardı. Gazete, Metehan Demir adlı gazeteciden aktardığı yorumda, Suriye ve Mısırlı yetkililerin Abdullah Gül'e, "Türkiye'nin niçin Amerika'nın savaş hazırlıklarına destek verdiğini" sorduklarını kaydetti.
Yine Financial Times'taki diğer bir haberde de Kıbrıs'ta yaklaşan seçimin Birleşmiş Milletler'in planlarına darbe vurabileceği yorumu yapıldı. Gazete, adanın güney kesiminde önümüzdeki ay yapılacak seçimde Kıbrıs Rum Adalet Bakanı Alekos Markides'in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Glafkos Klerides'e bağımsız rakip olacağını ilan etmesinin ortalığı karıştırdığını yazdı. Gazeteye göre Markides'in sürpriz açıklaması iktidar partisi oylarını bölüp, Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs'taki bölünmeye son vermeye yönelik planına zarar verme riski taşıyor.
IRAK KONUSUNDA AVRUPA'NIN TAVRI ÖNEMLİ
Alman Frankfurter Rundschau gazetesi, "Almanya'nın olası Irak savaşına ilişkin tutumu, nihayetinde, başlaması gereken yerde bitti: Avrupa'da" dedi. Gazete Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush ile İngiltere Başbakanı Blair'in henüz savaş kararı ilan etmediklerini belirterek, savaştan yana olmayan Avrupalıların tüm diplomatik cephelerde takınacakları tutumla savaşı önleyebilecekleri yorumunu yaptı. Gazeteye göre Schröder, Chirac ve hatta Blair uluslararası silah denetim heyeti başkanının raporlarına ortak tavır verebilirlerse, ikinci bir Birleşmiş Milletler kararı ve hatta veto için manevra alanı bulunabilir.
Diğer bir Alman gazetesi Der Tagesspiegel ise Başbakan Schröder'in ülkesinin Güvenlik Konseyi'ndeki konumunun ne olacağını tam olarak belirlememiş olmasını eleştirdi. Başbakanın, Almanya'nın oyunun geçen yaz yapılan seçim öncesi ve sonrasındaki tutumu yansıtacağı, açıklamasını değerlendiren gazete, "Sorun ortada sabit bir tutum olmaması, hele de hükümet düzeyinde" dedi.
Romanya gazetesi Ora Noua 2003 yılında dünyayı bekleyen sorunları değerlendirirken Irak'a odaklandı. "Daha hassas, daha sürprizlerle dolu bir dünya" başlığı altında gazete, Irak konusunun teröre karşı amansız bir "dünya savaşı"nın diplomatik açılışı olduğu yorumunu yaptı. Romanya gazetesine göre, "Amerika 'şer ekseninin' işini bitirmeye kararlı ve bu, sorunun Irak'tan ibaret olmadığı, İran ve Kuzey Kore'nin de sırada olduğu anlamına gelebilir."
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:04