FRANSIZ BAKANA SEZER TEPKİSİ

   AB içinde Türkiye'nin üyeliğine en soğuk bakan ülkelerin başında gelen Fransa'nın Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy'nin, ilişkileri düzeltmek için yaptığı Ankara ziyareti gergin mesajlara sahne oldu. Fransız bakanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmelerinde sert ifadeler yer aldı.
      AB içinde Türkiye'nin üyeliğini referanduma götürme kararı alan iki ülkeden biri olan ve 3 Ekim öncesinde büyük zorluklar çıkaran Fransa, müzakerelerin başlamasının ardından buzları eritmek için Douste-Blazy'i Türkiye'ye gönderdi. Görüşmelerde Fransız bakana en sert tepkiyi Sezer gösterdi.
      Fransa hükümetinin, Türkiye ile AB arasındaki müzakereler tamamlansa bile Türkiye'nin üyeliğini halkoyuna götürme kararı aldığını anımsatan Sezer, "Bu referandum şartı Türk halkı tarafından hoş karşılanmamaktadır. Türk halkı, daha önce hiçbir ülkeye uygulanmayan bu şartın Türkiye için gündeme getirilmesini ayrımcı muamele olarak görmektedir" dedi.
      Fransız bakanın, geçmişte İngiltere'ye de benzer bir muamelede bulundukları ve bundan sonra AB'ye üye olacak tüm adaylar için referandumun şart haline getirildiği yönündeki savunmasını da geçerli bulmayan Sezer, "Niye daha önce yapmadınız da şimdi yapıyorsunuz? Referandum şartı, AB üyelerinin Türkiye'nin üyeliğine ilişkin samimiyeti konusunda Türk halkında şüphe uyandırmaktadır. Bunu bilmenizi isterim" diye konuştu.

     Dostlukla bağdaşmıyor

      Sezer, Fransız kamuoyunda Ermeni soykırım iddialarına ilişkin çıkarılan yasa ve yaşanan tartışmaların da, "geleneksel Türk - Fransız dostluğuyla bağdaşmadığını ve Türk halkını rencide ettiğini" söyledi.

     Kıbrıs atışması

      Douste-Blazy'nin Gül ile görüşmesinde de Kıbrıs konusunda gergin diyaloglar yaşandı. Türkiye'nin AB'nin bir üyesi olan Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanımamasının Fransa ve Avrupa kamuoyunca anlaşılamadığını ileri süren Douste-Blazy, "Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerinizi en hızlı biçimde normalleştirmenizi arzu ediyoruz" dedi. Fransız bakan, Türkiye'nin Rumlara karşı Gümrük Birliği'nden doğan taahhütlerini de 2006'da yerine getirmesini istedi.
      Rum Kesimi'nin ancak BM öncülüğünde kalıcı çözüm bulunmasından sonra tanınabileceğinin altını çizen Gül, Kıbrıs Türkleri üzerindeki izolasyonları kaldıracak AB tüzüklerinin hâlâ yürürlüğe sokulamadığını anımsattı. Gül, "Biz yükümlülüklerimizi yerine getirmek isteriz. Ama AB de yerine getirsin. Rumlar bir şey yapmadan ödüllendiriliyor. Demokratik bir ülkeyiz ve halk tüm bunları izliyor. Tek taraflı iş yapamayız" dedi.

     Eylem Planı'na zayıf destek

      Türkiye'nin adadaki tüm kısıtlamaların kaldırılmasını öngören Eylem Planı'na Fransa'dan destek isteyen Gül, ABD, AB, İngiltere ve Rusya'dan aldığı olumlu yanıtı Douste-Blazy'den alamadı. Fransız bakan, "Müzakerelerin olumlu sonuçlanmasına yarayacaksa destekleriz" demekle yetindi.

      Karikatürü tartıştı

      Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesinde Danimarka ve diğer Avrupa ülkelerinde yayımlanan Hz. Muhammed karikatürlerine gösterilen tepkiyi ele alan Douste - Blazy, "Fransa basın özgürlüğünü daima savunur. Bunu sorgulamıyoruz. Bunun, tolerans, hoşgörü, dinlere ve inançlara saygı çerçevesinde yaşanması gerekir. Bu Fransa'daki laikliğin de şartıdır" diye konuştu. (MİLLİYET)