"GELİNİM OLUR MUSUN?"DAKİ CEMİLE HANIM'I AGOP'UN KAZINA BENZETEN ÜNLÜ YAZAR KİM?

Bir sevgili arkadaşım oturmuş bir gün zeytin yiyormuş.
Şimdi bu zeytin, hain bir nanedir.
Ayçiçeği gibi: Yedikçe yiyesin gelebilir.
Onun da yedikçe yiyesi gelmiş işte. Ki, kompulsif bir arkadaşımızdır.
'Zoruntulu' diyor Psikanaliz Sözlüğü bu kelime için. Türkçede kullanıldığına şahit olmasam da, güzel bir kelime. 'Zorgaç'tan çok daha güzel, kesinlikle.
Ben nasıl son zamanlarda zoruntulu bir şekilde 'Gelinim Olur musun?' seyrediyor isem O kadar durmaksızın zeytin yiyormuş ki karşısında, ikinci sevgili arkadaşım: "Yeter be!" diye bağırmış, "senin yüzünden hayatımın sonuna kadar ne zeytin yemek ne de görmek istiyorum artık."
Hani birinin yediği hurmalar, gelip bizi tırmalayabilir hali. Psikoloji insanda, çok hassas.
Kaz Paltrow mesela, doğumdan sonra aldığı kiloları verebilmek için çırılçıplak soyunup aynanın karşısında yemek yiyormuş. Tabii kilolu halini aynada gördükçe lokmalar o incecik boğazında dizilmece.
Hanımlar beyler! (lafı nasıl oraya bağlayacak diye merak ediyorsanız: işte) benim size kilo vermeniz için önerim Kızlar Evi'ni izlemeniz. Özellikle de Bahadır'ın annesi Cemile hanımı.
Yemin ederim, kadının yemek yemeden kameralara yakalandığı bir anını dahi (ki yoğun bir mesai söz konusu burada) tespit edemedim. Cemile hanım Agop'un kazı gibi mütemadiyen bir şeyler yiyor, bir şeyler içiyor, parmağını sokup ağzını, tırnağını sokup dişlerini karıştırıyor -beni hayattan, yemeden içmeden, insanlığın geleceğine dair pembe düşlerimden soğutuyor.
Ben 'Biri Bizi Gözetliyor'dan itibaren bu kadar ev gözetledim, ama bu programın Kızlar/Kaynanalar Kısmı'nda yenildiği kadar çok ve düzensiz ve her nevi sofra adabından azade yenildiğini, içildiğini görmedim, göremedim. Allah da göstermesin yani.
Cemile hanım ve diğerleri kırıyorlar ekmeği; servis yok, tabak yok, peçete yok: öyle habire bir ekmek kırıp yemece. Zeytini ağızda döndüre döndüre çekirdekleştirip uzun uzun düşünerek ele geçirmece. İnsanın, hakikaten, insaniyet filan namına; Savaş Ay'ın ilan-ı aşk edip annesi Şükran Ay'ın uyarıları üstüne anında Ata Perkins'leşerek tornistan ettiği Arzu Kızımız'ın kurduğu sofraları, sağladığı düzeni, kola bardağının altına koyduğu peçeteleri haykırası, talep edesi, ağlayası filan geliyor. Şebekler Cehennemi'nden Kaçış.
Ben bu kadar pis ve düzensiz, tembel ve lagar bir grubun yaşadığı böylesine iç bulandırıcı bir eve Türk Gözetlemecilik Tarihi'nde ilk kez şahit oluyorum, bunu bir kayıt düşeyim burada. En çok seyredilen ev de bu olduğuna göre, artık bu tür yarışmacılar için yapılan elemelerde: en dağınık, en pis, en tembel ve her nevi sofra adabından en azadeler bulunup, tercih edilmeli diyorum.
Bugüne dek Sinem'in olsun, Pınar'ın, Hale'nin, Funda'nın olsun, bu evin kızlarının gelincik gelincik olalı tuttukları bir tavuğa, temizledikleri bir mekâna şahit olamadım.
Tavuk tutmak dediniz de aklıma geldi. (Öyle boş boş konuşuyorsunuz, biz de sohbet nerelere akıyorsa oralara sürükleniyoruz çaresiz.) Amerika Birleşik Devletleri Başkan adayı Kerry kaz avına çıkmış redneck'lerle (Amerikan kırosu) ki; Bush'un maço, sert, hıyarağası Teksaslı imajının altında ezilmesin.
Yoksa Amerika biliyorsunuz 'Terörizme karşı koymak için başka çaremiz yok,' diye ağlaya ağlaya oyunu Amerikan milli marşı eşliğinde Bush'a verecek zekâ özürlülerden geçilmiyor.
Kerry de terörizme karşı ne kadar kararlı, Irak'taki 'haklı davanın' sürmesinde ne kadar ısrarcı olduğunu belirtti kaç bin kez. Ama olmuyor. Bu Amerikan angutlarının kalbine damardan girmek lazım. Vietnam'da el âlemin topraklarında yapılan katliama nasıl katkıda bulunduğunu defalarca belirtmek de yetersiz kalabilir bir yerde.
Onun'çün n'apacaksın?.. Kekliği, coğrafi koşullar yüzünden düz ovada avlayamıyor isen; gidip kazları dağda, bayırda, sulak alanlarda filan avlayacaksın ki, Sitting Duck (oturan ördekkardeş) olarak gördüğün Amerikan seçmeninin kansever kalbine nüfuz edebilesin.
Bunca vaazın üstüne ve evde hayvan sevgisi yüzünden 18 yaşında yüzde 100 vejetaryen olacağını ilan etmiş bir (şimdilik) yarı vejetaryenle yaşarken ve Cemile hanım yüzünden hurmadan, zeytinden, ekmekten, yeme içme olayından soğumuş iken, et yemeyi toptan bırakabiliyor muyum peki?
Koruyucu patronumuzun dediği gibi: "Beni bir vejetaryen yap, ama henüz değil."

Perihan mağden

Radikal