Gündem
  • 25.3.2005 13:06

GÜNDEMDEKİ ÇOCUĞUN BABASI KONUŞTU!..

Vatan, Türk Bayrağı'nı çiğneyerek ülkeyi ayağa kaldıran çocuklardan C.S.'nin babasını Mersin'de buldu.

İlköğretim 7.sınıf öğrencisi 1993 Mersin doğumlu C.S'nin babası ile çok güç şartlar altında sohbet edebildik. Buluştuğumuz mekana girdiğinde son derece ürkek ve kuşkulu gözlerle bizi süzdü. Renkli gözleri uykusuzluktan çökmüştü. Fotoğraf çektirmeyi kesinlikle istemedi. Bu konuda o kadar kararlı ve tedbirliydi ki, küçük teybimizi fotoğraf makinası sanıp odayı terk etmeye bile kalktı. Türkiye'yi ayağa kaldıran bir çocuğun babası olarak üzerinde çok büyük bir yük vardı. İsminin de güvenlik gerekçesiyle yayınlanmamasını istedi. Soruları peş peşe sıraladığımızda Türkçesi elverdiğince, bazen şaşırtan derinlikte cevaplarını yavaş yavaş verdi. İşte C.S'nin babası A.S'nin, Siirt-Mersin hattındaki öyküsü....

* Nerelisiniz?
Siirt-Pervari-Erken köyündenim. 14-15 yıl önce köyden çıktık, buraya geldik. O zaman 3 çocuğum vardı.

* Neden köyünüzü terk ettiniz?
(Bir süre suskun kaldıktan sonra...) Sıkıntılıydı, mecburduk.

* Köyünüz mü boşaltıldı?
Evet.

* Gözaltındaki C, Mersin'de mi doğdu?
Evet, 7 çocuğumdan 4'ü Mersin'de doğdu.

* Burada geldiğinizde nasıl bir eve yerleştiniz, ne iş yapıyorsunuz?
Güneş Mahallesi'nde önce kiradaydım, sonra köydeki hayvanlarımı satıp parasıyla ev yapmaya çalıştım. 3 yılda bitirdim, bir ay penceresini, öbür ay kapısını tamamladım. Seyyar satıcılık yapıyorum, meyve sebze satıyorum.

* Ne kadar kazanıyorsunuz?
Günde 8-10 milyon lira kazanıyorum.

* Okuma yazmanız var mı?
Yok okula gidemedim, askerde biraz öğrendim.

* Çocuklarınızı okutuyor musunuz?
3'ü okuyor. C. 7'ye gidiyor, diğerleri 4'e gidiyor. C meslek öğrensin diye onu marangozun yanına vermiştim. Okuldan sonra çalışmaya giderdi. Haftada 15 milyon lira alırdı.

* Oğlunuz C, Nevruz kutlamasına gideceğini size söylemiş miydi?
Evde kimse kalmadı ki o gün. Çocuk da gitti.

* Siz neredeydiniz?
Ben de gittim herkes gibi.

* Akşam bayrak olayını size anlattı mı?
Hayır anlatmadı. Televizyonda gördüğümde onu tanımadım.

* Pazartesi günü C, okula gitti mi?
Hem pazartesi hem de salı günü gitti, hiç bir şey söylemedi. Çarşamba sabahı okula giderken yolda almışlar. Üzerinde okul elbisesi vardı.

* Olay bu kadar büyüyünce siz neler yaşadınız?
Ben Genelkurmay Başkanı gibi acı çektim. Türk bayrağı altında yaşıyoruz. Yani bu bayrak bizim. Ben kimliksiz sokağa çıkmam, 100 metre gitmem. Kimliğin üzerinde ne var? Bayrağımız var. Olayı televizyonda görünce çok canım yandı. Böyle bir şeyi ne Türkiye ne Avrupa ne de insanlık kabul eder.

* Oğlunuz Türk Bayrağını evden mi almıştı?
Hayır, televizyonda gördüm. 35-40 yaşlarında takım elbiseli birisi bayrağı veriyordu. Kimdir bu bilmiyorum. Çocuğum bir kötülük, bir cahillik yaptı ama kim bunu oyuna getirmiş? Biz bunu peşinde koşacağız. Devlet de bunu araştırsın.

* Bunu polise anlattınız mı?
İfademde söyledim. Bunun bulunması için herkes çalışsın. Kahverengi takım elbiseli biriydi, bakkalın yanından çocuklara doğru geldiğini gördüm.

* C daha önce bu tür olaylara katılmış mıydı?
Derslerinde başarılı, çalışkan bir çocuktu. 3-4
yıldır sınıf başkanıydı. Öğretmenleri de seviyor. Okula gittim, çok üzülmüşler. Çocuğun başarısını devlet büyüklerimize de anlatın.

* Serbest kaldığında tekrar okula gönderecek misiniz?
Eğer alırlarsa tabi göndereceğim. Bayrağa hürmet etmeyi öğrenemediyse o zaman öğrenir.

Bayrak kriziyle huzursuz bir mahalle: Kurtali
Bayrak krizi nedeniyle tüm gözlerin çevrili olduğu Mersin'in Kurtali Mahallesi'ndeyiz. C.S ile V.S,'nin yaşadığı mahalle. Doğu ve Güneydoğu'darı binlerce göçmen yaşıyor burada. Bayrak krizi en çok onları tedirgin etmiş. Doğdukları topraklarda panzeri, özel timi görmeye alışık insanlar 'nefes almak ve tutunmak' için geldikleri yerde benzer şeyleri yaşamak istemiyorlar. Herkes birlik ve beraberlik temasını öne çıkarıyor.

İki ayrı fotoğraf
Mersin 10-12 kilometrelik bir alan İçinde çok sık değişen iki farklı fotoğrafa sahip. Sahilde Akdeniz'i gören müthiş park manzaralı lüks daireler Miami kıyılarını andırıyor.

Direksiyon kıvırdığınızda Kurtali, Güneş, Şevket Sümer ve Yeni Pazar'daki barakalarda kendinizi buluyorsunuz.

Diyarbakır, Adıyaman, Muş, Bitlis ve Bingöl'den özellikle 80'li yıllardan sonra akın akın gelenler Mersin'i kendilerine yurt edinmişler. Kendi 'sığınaklarında' yaşarken, sosyal bir proje ile kente uyumları bugüne kadar sağlanamamış, Öyleki hayvanını satamayan keçisiyle, koyunuyla yerleşmiş bu toprağa. Kent yaşamına uyumda büyük güçlük çeken bu insanları belediye hayvan başına 110 milyon lira ceza keserek caydırmaya çalışıyor. Belediye, kaynaklarını seferber etmiş. Aylık 4-5 trilyonluk geliri, çarpık yapılaşmayı düzetmeye tabiki yetmiyor. 8-10 çocuklu ailelerin yaşadığı konutların yüzde 50'den fazlası ruhsatsız. Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Sığırcıkoğlu, "Yerleşik düzenleri sağlıklı değil. Sokaklardan araba geçemiyor ama bunları değiştirmeye kalksak tüm Mersin'i yıkmamız gerekiyor" diyor. Bölgede can alıcı sorun her yerde olduğu gibi işsizlik. Gecen yıl 70 bin kişi resmi kurumlara iş başvurusunda bulunmuş, sadece 455 kişi iş sahibi olmuş. Çoğu meyve toplama ve depolama işi ile seyyar satıcılık yapıyor. 300 bin kişi yeşilkart sahibi. DPT'nin (Devlet Planlama teşkilatı) ekonomik ve sosyal kriterlerine göre; 81 il arasında 17'inci sırada yer alan Mersin, işte bu görünümü veriyor.

Ne dediler?
* Mahmut Tat (MHP Mersin İl Başkanı): Olayın arkasında bölücü bir tezgah var ama bu şehrimizde çatışma yaratma tehlikesi taşımıyor. Kürt kökenliler ile yakın ilişkilerimiz var. Birarada yaşıyoruz. Münferit olaylar olabilir ancak biz çatışma ortamına girilmemesi için gereken özeni gösteriyoruz. Kürt kökenli arkadaşlar da bölücülerin oyununa alet olmamalı.

* Halis Değer (DEHAP Mersin İl Başkanı): Bu tür provokatif eylemler, Maraş ve Çorum'da denendi ama burada halkın sağduyusu buna izin vermedi. Bu ülkenin değeri olan bayrağa saygılıyız, sağduyu galip gelecektir.

 

 

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:21

İLGİLİ HABERLER