Takım içinde arkadaşı yok, yalnız, futbolcular ondan neredeyse nefret ediyor. Lucescu, kampa götürmek istemedi. Yönetim ise, ‘‘Satarsak kurtuluruz’’ diye düşünüyor.
Beşiktaş, ‘‘İlhan Mansız şoku’’yla sarsıldı. Siyah beyazlı takımın yıldız futbolcusu, önceki gün apar topar kampı terketti. İlhan'ın bu tavrı herkesi şaşkına çevirirken, aslında bu olaya hiç şaşırmayanlar vardı.
Kimler mi?
Yöneticiler, futbolcu arkadaşları ve teknik heyet.
Peki ama niye?
Bu sorunun yanıtını vermek için biraz gerilere, dönmek gerekiyor. İlhan, ‘‘gurbetçi’’ bir ailenin çocuğu. Başka bir deyişle, iki kültür arasında sıkışmış kalmış, ‘‘Farklı’’ bir kişilik. Ne İsa'ya yaranabiliyor, ne de Musa'ya..
Masadan, Laila’ya
Giyimiyle, kuşamıyla, tarzıyla, kısacası herşeyiyle farklı...
2002 Dünya Kupası'nda yarattığı, ‘‘İlhan Mansız’’ fırtınası ile Japonları, Fulya'dan, Ümraniye'ye kadar koşturan, ‘‘Marka’’ olma yolunda hızla ilerleyen, ama geçirdiği bir ameliyatın hemen sonrası, aynı akşam koltuk değnekleriyle ‘‘Laila’’ya eğlenmeye gidebilecek kadar rahat ve farklı bir futbolcu.
Bu madalyonun bir yüzü... Ama bir de diğer yüzü var. İlhan Mansız kimilerine göre, ‘‘Uyumsuz’’
Hem de öyle uyumsuz ki, ne doğru dürüst takımın toplantılarına katılıyor, ne düğünlere geliyor, ne yemeklere, ne de kutlama gecelerinde boy gösteriyor.
Yalnız kaldı
Bütün takım bir yerde, İlhan öte yanda.
Takım içinde yalnız. Arkadaşı yok. Ama bu onun tercihi. Doğrusunu söylemek gerekirse, arkadaşları onu sevmiyorlar.
Hatta dilim söylemeye varmıyor ama, ‘‘Nefret ediyorlar’’
‘‘Bize katılmıyor, Onu kazanmak istiyoruz ama bütün çabalarımızı geri çeviriyor’’ diyorlar.
İlhan'ın tek arkadaşı, genç forvet Eser..
Başka?
Başka kimse yok.
O babacan, Nouma'ya elini öptürmeyi başaran, futbolcusunun sırtına pardesüsünü örtecek kadar şefkatli Lucescu bile çileden çıkmış durumda. Rumen hoca, İsviçre kampı öncesi, bas bas bağırdı, ‘‘Gönderin bunu!.. Gelmesin kampa’’ diye.
Canlarına yetti
Ve kampta olanlar oldu. İlhan, ‘‘Sakatım, dizim su topladı, doktora gideceğim’’ dedi.
Lucescu izin verdi ama bir tek şartla, ‘‘Kulüp doktoruyla git’’
İlhan, ‘‘tamam’’ dedi. Ama kimseye haber vermeden apar topar çekti gitti.
Ya yönetim. Onlar İlhan'ı kazanmak için çok çaba sarfettiler. Ama artık onların canına da ‘‘tak’’ dedi. ‘‘Satarsak, kurtuluruz’’ diyen yöneticilerin sayısı iki elin parmaklarını çoktan geçti.
Ve bir dedikodu, onların zihinlerinden hiç silinmiyor.
‘‘İlhan'ın sakatlığı çok ciddi. Belki de futbol hayatı bitti. Bir an önce elden çıkaralım.’
TARİHİN EN AĞIR CEZASI GELİYOR
İlhan Mansız'ın kampı habersiz terk etmesi, yöneticileri ve teknik heyeti çılgına çevirdi. Siyah beyazlı kulüp, İlhan'a tarihin en ağır cezasını vermeye hazırlanırken, yıldız futbolcunun da savunmasını istedi. Yöneticiler bu konuda Teknik Direktör Lucescu'dan gelecek raporu bekliyorlar. Konu ile ilgili olarak, İkinci Başkan Hüsnü Güreli ve Futbol Şubesi Sorumlusu Yıldırım Demirören dün bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, İlhan'ın satışı da dahil alınabilecek önlemler konuşuldu.
SAKATLIK YÜZÜNDEN PSİKOLOJİSİ BOZULDU
Menajer Sinan Engin, İlhan Mansız'ın sakatlık yüzünden psikolojisinin bozulduğunu belirterek, ‘‘Kendisine ceza vermek kolay. Ama cezayı gerektirecek bir durum yok’’ dedi. Teknik Direktör Mircea Lucescu ise İlhan'a izini kendisinin verdiğini söyledi. Rumen hoca, gazetecilerin, ‘‘Sinan Engin (bizim haberimiz yok) diyor’’ şeklindeki hatırlatması üzerine, ‘‘Sinan, o anki sinirle böyle birşey söylemiş olabilir. İlhan bizim için vazgeçilmez bir oyuncu. Şu anki haliyle bile ona ihtiyacım var’’ ifadesini kullandı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:16