Gündem
  • 19.5.2025 21:59

İmamoğlu itirafçısına bir milletvekili ve 37 avukatla görülmedik abluka

İtirafçı Yıldız’a baskı soruşturmasında yeni gelişme: O listeye bir de CHP’li vekil dahil oldu!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) merkezli yolsuzluk ve kamu zararı soruşturmasının kilit ismi Ertan Yıldız, verdiği itiraflarla İstanbul'un milyonlarca liralık kaynaklarının nasıl belirli firmalara aktarıldığını açığa çıkarmıştı. Ancak soruşturmayı sarsacak yeni bir gelişme yaşandı. Yıldız'a cezaevinde 3 gün içinde 37 ayrı avukat ve siyasi bir ismin ziyaret gerçekleştirdiği ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla cezaevi kayıtları, görüşme saatleri, kamera görüntüleri ve vekâlet zincirleri tek tek incelendi. Hassas kaynaklara göre, bu olağanüstü yoğunlukta gerçekleşen ziyaretlerin arkasında, Ekrem İmamoğlu'nun avukatları Kemal Polat ve Mehmet Pehlivan bulunuyor. Ziyaretlerin amacının, tanık Yıldız'a savcılığa verdiği ciddi itirafların yer aldığı ifadeyi geri çektirmek olduğu iddia edildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) iştirakler üzerinden yürütülen yolsuzluk soruşturmasının en kritik tanığı olan tutuklu itirafçı Ertan Yıldız'a cezaevinde sistematik baskı yapıldığına ilişkin iddialar, artık resmi belgelere dayalı olarak soruşturma konusu oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ertan Yıldız'ın itirafçı olarak verdiği ifadeleri geri çektirmek amacıyla cezaevinde 3 gün içinde gerçekleştirilen tam 37 avukat ve milletvekili görüşmesini yakından mercek altına aldı.

KRİTİK İSİMLER DEFALARCA CEZAEVİNDE GÖRÜŞTÜ! BELGELERLE SABİT

SABAH'ın ulaştığı bigilere göre; Kemal Polat en az 2 kez doğrudan görüştü, ve organizasyonu yönetti. Mehmet Pehlivan farklı avukatların koordinasyonunu sağladı. Muammer Efe Öz, Talat Mert Arslan, Ali Ertan Özkan, Ayşe Nuhoğlu Aykut, Ömercan Aytatlı, Fatma Selen Kocaoğlu, Ahmet Çoban, Levent Zekeriya Serdar, Özkan Arısüt, Ali Özgündüz,Jale Bakistanlı, Ertan Akbaba, Ülkü Sakalar, Taner Sevim, Bedriye Çıtlak, Uğur Dündar, Şevket Çelik, ve Azer Sönmez gibi avukatlar da birden fazla doğrudan Silivri Cezaevinde ziyaret gerçekleştirdi. Adnan Beker Cumhuriyet Halk Partisi Ankara milletvekili de listede yer aldı. Görüşmelerde en uzun süreli olanlar 60–77 dakika aralığında değişti. Toplamda sadece 3 gün içinde 37 ayrı görüşme yapılmış, ve bunların tamamına yakını avukat sıfatıyla gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Ayrıca normal ziyaretçi listesi dışında siyasi ve çok sayıda sivil girişlerin de olduğu kaydedildi.

Cezaevi belgeleri ve görüşme trafiği ise bu itirafların ardından gelişen baskı sistemini açığa çıkarıyor. 3 gün içinde yapılan 37 görüşmenin, sıradan bir savunma faaliyeti olamayacak kadar organize, planlı ve yoğun olduğu hem içerik hem süre hem de yönlendirme biçimi açısından savcılık tarafından teyit edildi. Kemal Polat ve Mehmet Pehlivan'ın yalnızca savunma değil, tanık üzerinde etkide bulunmak üzere farklı avukatları da devreye soktukları, avukatlık yetkilerini bu amaçla kullandıkları şüphesi üzerinde duruluyor.

SAVCILIK ADIM ATTI! KAMERA KAYITLARI VE ZİYARET SAATLERİ İNCELENİYOR

Soruşturma kapsamında tüm cezaevi kamera kayıtları, ziyaret saatleri, giriş-çıkış logları ve avukat vekâlet zincirleri dijital olarak arşivlendi. Kemal Polat ve Mehmet Pehlivan başta olmak üzere tüm görüşmeler birebir inceleniyor. Başsavcılık ayrıca, normal ziyaretçi listesinde yer alan bazı şahısların da bu sürece dahil olup olmadığını araştırıyor.

İFADE BASKISI BELGE İMZALATILMAK İSTENDİ! ANCAK YILDIZ REDDETTİ

SABAH'ın edindiği bilgilere göre, ziyaretler sırasında Yıldız'a önceden hazırlanmış taslak bir metin sunuldu. Bu metinde, savcılıkta verdiği itirafçı ifadesinin "baskı altında" alındığına dair beyan yer alıyordu. Yıldız, bu belgeyi imzalamayı reddetti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, görüşme detaylarını TCK 277. madde kapsamında değerlendirmeye aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında, söz konusu isimler hakkında "tanığı etkilemeye teşebbüs", "yargı görevini yapanı yönlendirme", "adaletin seyrini değiştirme girişimi" gibi başlıklarla inceleme başlatıldı. Cezaevi içindeki normal ziyaretçi trafiği de bu süreçte ayrı ayrı ele alınıyor. Görüşmelere katılan bazı ziyaretçilerin avukat sıfatı taşımadığı halde tanıkla temas kurduğu, kayıt altına alınan bazı görüşmelerde siyasi mesajlar ve telkinler verildiği yönünde şüpheler bulunuyor.

 

İtirafçı Yıldız’a baskı soruşturmasında yeni gelişme: O listeye bir de CHP’li vekil dahil oldu!

TCK 277. MADDE DEVREDE: TANIĞI ETKİLEMEYE TEŞEBBÜS

TCK 277 - Yargı Görevini Yapanı Etkileme: "Bir davada görev yapan tanığı etkilemek amacıyla hukuka aykırı olarak baskı kurulması, tehdit edilmesi veya yönlendirilmesi suç teşkil eder. Ceza: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis."

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kemal Polat ve Mehmet Pehlivan hakkında resmen "tanığı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla soruşturma başlattı. Cezaevi kamera kayıtları ve giriş-çıkış saatleriyle belgelenmiş tüm görüşme trafiği dijital olarak arşivlendi.

ERTAN YILDIZ NEYİ İFŞA ETMİŞTİ?

Yıldız, daha önce verdiği ifadesinde: Özyurtlar İnşaat gibi firmaların doğrudan Fen İşleri üzerinden beslenmeye başladığını, İBB iştiraklerine iş verilmesinin engellenerek bazı özel firmaların önünün açıldığını, Ferhat Sayın ve İbrahim Hakkı Öztürk gibi isimlerin, naylon fatura ve vergi kaçırma mekanizmaları kurduğunu, Kuzey Cebeci Harfiyat sahasının yıllık 150–200 milyon dolar gelir yarattığını, bu paranın bir kısmının yurt dışına kaçırıldığını, ve bu sistemin Ekrem İmamoğlu tarafından doğrudan takip edildiğini açıklamıştı.

ORGANİZE YAPININ ADALET SÜRECİNE MÜDAHALESİ Mİ?

Hassas kaynaklar bu süreci sadece "savunma hakkının adilce kullanılması" olarak değil, tanığın iradesine dönük organize bir etki alanı kurma girişimi olarak değerlendiriyor. Görüşmelerin çeşitliliği, sayısı ve planlı yapısı, hukuki değil, stratejik ve siyasi bir amaç taşıdığı yorumlarına neden oldu.

SONUÇ

Bir yanda kamu kaynaklarının nasıl buharlaştırıldığını ifşa eden bir tanık… Diğer yanda bu tanığın ifadesini susturmak için yürütülen bir 3 günlük cezaevi baskı operasyonu… Ve şimdi, adaletin kendi içindeki refleksi: "Bu görüşmeler savunma hakkı mıydı, yoksa yargıya müdahale mi?" Tüm gözler şimdi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüteceği süreçte. Belgeler net. Kayıtlar sabit. Soruşturmanın yönü, bu baskı trafiğini hangi siyasi ve ticari uzantılara ulaştıracağıyla şekillenecek. Soruşturmanın seyrine etki etmesi muhtemel bu gelişmenin, ilerleyen günlerde daha çok detayla kamuoyunun gündemine oturması bekleniyor.

SABAH GAZETESİ

Güncellenme Tarihi : 19.5.2025 22:14

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa