
IMF'DEN BİR TEK KURUŞ YOK
ANKARA - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Hazine'nin bu yılın başında yayınladığı finansman programında 2009 yılına ilişkin borcun nasıl çevrileceğine ilişkin kaynaklarını ortaya koyduğunu ve orada IMF'den ''bir tek kuruş olmadığını'' belirterek, ''IMF olsa da olmasa da, Türkiye'nin mutlaka bir programla birlikte önümüzdeki döneme ilişkin kendisini konumlandırması lazım. Bu sadece benim fikrim değil, aynı zamanda hükümetimizin de inandığı bir konu'' dedi.
Bakan Şimşek, Dünya Ekonomik Forumu için bulunduğu Davos'ta NTV'nin canlı yayınına katılarak, dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'de son yıllarda yapısal bir değişim yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini ifade eden Şimşek, ''Türkiye'nin ciddi bir şekilde eskiye oranla daha korunaklı bir hale geldiğini'' belirtti.
Para politikasının bundan sonraki sürecinin birçok faktöre bağlı olduğunu söyleyen Şimşek, liradaki değer kaybının enflasyonist etkisinin geçmişle karşılaştırılamayacak kadar sınırlı kaldığını, bundan dolayı, piyasayı daha düşük faize ikna etme noktasına gelebildiklerini anlattı.
''IMF olsa da olmasa da, Türkiye'nin mutlaka bir programla birlikte önümüzdeki döneme ilişkin kendisini konumlandırması lazım'' diyen Şimşek, bunun sadece kendi fikri olmadığını, bunun hükümetin de inandığı bir konu olduğunun altını çizdi.
Ekonomik faaliyetlerde bir küçülme olması durumunda gelirlerin de azaldığını, o zaman bütçenin daha gerçekçi bir konuma getirilmesi gerektiğine işaret eden Şimşek, ''Bunu IMF olsa da olmasa da yapmamız lazım, bu bir gerçek. Her halükarda bir programla devam edeceğiz. Gerekirse daha fazla önlem alacağız'' diye konuştu.
Batı basınında çıkan değerlendirmelerde IMF ile anlaşılmazsa Türkiye'nin borcunu çevirmede sıkıntı yaşayabileceğine ilişkin yorumlar yapıldığının anımsatılması üzerine Şimşek, Türkiye hakkında yapılan yorumların bir kısmının ''çok yüzeysel ve ordan-burdan alınan bir takım bilgilerle sınırlı'' olduğunu ifade etti.
''Kamu sektörü olarak tabii ki bu sene borç dinamiklerinde bir kötüleşme yaşanacak. Borç dinamiklerinde hafif bir artış, borcun milli gelire oranında bir artış olacak'' diyen Şimşek, şöyle devam etti:
''Neden? Çünkü ciddi bir küresel krizle karşı karşıyayız. Bunun büyümeye ve diğer faktörlere etkisi var. Şu bir gerçek; Türkiye kamu sektörü itibariyle geçmişle karşılaştırılamayacak, birçok benzer ülkeyle karşılaştırılamayacak kadar sağlam temellere sahip. Geçen sene eylül ayı itibariyle Türkiye, borcun milli gelire oranı net bazda yüzde 25'e, brüt bazda yüzde 37'lere düşmüş bir ülke.
Kötü bir senaryo çizelim ve IMF programının olmadığını varsayalım. Her şeyden önce Hazine bu yılın başında bir finansman programı yayınladı. 2009 yılına ilişkin borcun nasıl çevrileceğine dair ve bunun kaynaklarını ortaya koydu. Orada IMF'den bir tek kuruş yok. Geçen sene yapılan ve şu anda bitme sürecinde olan özelleştirmeler dışında bir özelleştirme varsayılmadı. Dışardan borçlanma imkanlarının da sınırlı olacağını varsayalım, bütün bunlara rağmen borç çevirme rasyosu oranı yaklaşık yüzde 78'lerde. Diyelim ki, program olmaması nedeniyle reel ekonomiye yansımaları biraz daha kötü oldu. Bunun Hazine'ye yansımaları oldu. Tabii ki bir miktar onlar değişir. Ama şunu kabul etmek lazım, bu kriz Türkiye'ye özgü kaygılardan kaynaklanmıyor.''