Gündem
  • 6.2.2003 10:36

''IRAK TÜRKİYE'NİN ARKA BAHÇESİ, HİÇBİR DEVLET ARKA BAHÇESİNİ İHMAL EDEMEZ''

İSTANBUL - Irak Milli Türkmen Partisi Kurucu Genel Başkanı Dr. Muzaffer Arslan, Irak'ın yeniden yapılanmasında Türkiye'nin, bölgede söz sahibi olarak, karar veren ülkeler arasında yerini alması gerektiğini savundu. Dr. Arslan, Saddam sonrası Irak'ta, Arap ve Kürt'lerden sonra en büyük etnik çoğunluk olan Türkmenler'in de temsil edileceği özerk yönetim şekillerinin veya merkezi hükümete bağlı eyalet sisteminin çözüm olabileceğini bildirdi. Dr. Muzaffer Arslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bir milletin hayatında, Irak krizine benzer tarihi fırsatlar ve büyük şansların her zaman doğmadığını belirterek, ''Türkiye, bu badireyi yara almadan atlatmak, hatta bu sınavı başarı ile geçmek zorundadır. Cesur adımlar atılarak ve bazı riskler göze alınarak, büyük devlet olmanın gerektirdiği sorumluluklar yerine getirilmelidir'' dedi. Irak Devleti'nin, Türkiye'nin varisi olduğu Osmanlı Devleti'nin Musul, Bağdat ve Basra vilayetlerini teşkil eden topraklar üzerinde kurulduğunu hatırlatan Dr. Arslan, ''Irak, coğrafi konumu, sahip olduğu zengin petrol yatakları ve Türkiye'nin güvenliği bakımından önemi itibarı ile Türkiye'nin vazgeçilmez arka bahçesidir. Hiçbir devlet arka bahçesini ihmal edemez'' diye konuştu. ''BÜYÜK DEVLET OLMAKTAN KORKULMAMALI'' Büyük devlet olmaktan ve büyük devlet politikaları üretip uygulamaya koymaktan korkulmaması gerektiğini kaydeden Dr. Arslan, ''Aksi halde, başka devletlerin politikalarının taşeronluğundan kurtulmak mümkün olamaz. Böyle bir durum da sürekli kaybeden taraf olma sonucunu doğurur'' dedi. Yeni uluslararası düzende, Orta Asya ve Ortadoğu'daki toplumların kültürlerini ve hayat düzeylerini geliştirmek üzere uluslararası alanda kimlikleri tanınırken, Irak'ta yaşayan 2.5- 3 milyon Türkmen'in varlığının tanınmasının da kaçınılmaz olduğunu ifade eden Dr. Arslan, ''Amaç Irak devletini bölmek ve parçalamak olmayıp, Irak Türkmenlerinin kendi kültür ve hayat şartlarını, bölgedeki diğer gruplar düzeyine çıkarmaktır. Bu amaçla ve ileride sürprizlerle karşılaşmamak için, Irak'ın yeniden yapılanmasında Türkiye, bölgede söz sahibi ülke olarak, karar veren ülkeler arasında yerini almalıdır'' diye konuştu. FEDERASYON ÖNERİSİNE TEPKİ ABD, İngiltere ve bazı muhalefet grupları tarafından, Irak'ın Saddam sonrası yeniden yapılanmasında bir çok senaryo üretildiğini vurgulayan Dr. Muzaffer Arslan, ''Bu senaryolar bölge ülkelerine ve Irak halklarına sunulmaktadır. Adeta bir nabız yoklaması yapılmakta, konu ile ilgili taraflar test edilmektedir. Bu önerilerin en yaygın olanı, Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde kuzeyde Kürt, ortada Sünni ve güneyde Şii olmak üzere 3 federal bölgeye bölünmesidir. Diğer bir öneri ise kuzeyde Kürt, güneyde Araplardan oluşan ikili federasyon çözümüdür. Bizce her iki öneride de Irak'ta istikrar sağlanmayacağı için hem bölge ülkeleri, hem de Irak'taki bir çok kesim tarafından kabul görmesi mümkün değildir. Her iki çözüm önerisi de Türkiye'nin toprak bütünlüğü açısından tehlike arz ettiği gibi Türkmenleri de göz ardı etmektedir'' dedi. ÖZERK YÖNETİM VE EYALET TEKLİFİ Hem Türkiye'nin hem de Türkmenlerin yararına olan çözümün ise Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde, Arap ve Kürtler'den sonra en büyük etnik çoğunluk olan Türkmenler'in de paylaşacağı özerk yönetim şekilleri olduğunu belirten Dr. Arslan, ''Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde üçlü veya dörtlü özerk yönetim biçimi düşünülebilir'' diye konuştu. Arap, Kürt ve Türkmenler'in temsil edileceği üçlü özerk yönetim seçeneğinin Şii Araplar tarafından kabul görmeyebileceğine dikkat çeken Irak Milli Türkmen Partisi Kurucu Genel Başkanı Dr. Muzaffer Arslan, ''Bilindiği gibi Şii Araplar, nüfus olarak Sünni Araplar'dan daha çok sayıdadır. Irak'ın içinde geniş tabana sahip olan Şii kesimin desteğini almakta yarar vardır. Bu durumda hem Türkiye hem de Türkmenlerin yararına olan Sünni Arap, Şii Arap, Kürt ve Türkmenler'in temsil edilebileceği dörtlü özerk yönetim biçimidir. Irak'ın yeniden yapılanmasında akla gelebilecek diğer bir çözüm ise ülkenin toprak bütünlüğü içinde kantonlar veya Irak muhalefet partilerinin 1992 yılında, Erbil-Selahaddin'de yaptıkları toplantılarda karara bağladıkları eyaletler sistemidir. Merkezi hükümete bağlı sekiz veya on özerk eyaletten oluşan Irak'ta en az iki veya üç Türkmen eyalet merkezi oluşturmak aynı şekilde Türkiye ve Türkmenlerin yararına olabilir'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:17

İLGİLİ HABERLER