Dünya
  • 29.9.2003 16:36

IRAK'TAKİ SALDIRILARIN ARKASINDA EL KAİDE ŞÜPHESİ...

ŞEVKET ATALAY BAĞDAT- Irak'ta şiddet olayları tüm yoğunluğuyla sürüyor. Temelde işgal güçlerini hedef alan saldırıların arkasında kimlerin olduğu halen tartışılıyor. Perde arkasında El Kaide örgütü mü var, yoksa başkaları mı şimdilik bilinmiyor. ABD, Saddam Hüseyin rejimi ile El Kaide ya da 11 Eylül saldırıları arasında bağlantı olduğu iddiasını hala kanıtlayabilmiş değil. Siyasi uzmanlar da Saddam ve El Kaide arasında ideolojik bir yakınlık bulunmadığı için bu tür çapraz bağlantılara şüpheyle yaklaşıyor. Ancak Irak'ın geçmişte El Kaide örgütünün en azından bazı üyelerine barınma imkanı sunduğu yönünde işaretler son günlerde belirginleşiyor. Saddam Hüseyin'in devrilmesinin ardından Irak'ın kaçak El Kaide militanlarını çeken bir bölge haline geldiği de gözleniyor. Ve Irak'ta Amerikan hedeflerine neredeyse her gün gerçekleşen saldırıların arkasında da kısmen bu El Kaide üyelerinin bulunduğu düşünülüyor. Irak'taki sivil yönetimin Amerikalı başkanı Paul Bremer, Irak'taki operasyonlarda 19 El Kaide üyesinin yakalandığını duyurdu ve bunların saldırılara katılmakla suçlanan ve yabancılardan oluşan 248 kişilik gruba dahil olduğunu söyledi. Bremer, tutuklananların kimliklerini açıklamadı, ancak bu El Kaide üyesi olduklarından şüphelenilen kişilerin Ensar El İslam örgütüne üye olduklarına kesin gözüyle bakılıyor. Savaş öncesinde Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgelerinde konuşlanan ve Washington'un iddialarına göre İran'dan destek alan radikal İslamcı örgüt, savaşın başlamasıyla birlikte etkisiz hale getirilmişti. YASİN, 11 EYLÜL SALDIRILARINA KARIŞMAKLA SUÇLANIYOR ABD'ye göre, Irak'taki El Kaide üyeleri arasında en az iki önemli isim de yer alıyor. Bunlardan 10 yıldır Irak'ta yaşadığı belirtilen Abdül Rahman Yasin, New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen ilk saldırıya karışmakla suçlanıyor ve FBI'ın arananlar listesinin başlarında bulunuyor. Diğer ismin ise Ürdünlü Ebu Musab El Zarkavi'nin de Ensar El İslam ile bağlantılı olduğu düşünülüyor. Zarkavi, bir süre İran'da tutuklu kalmış, daha sonra serbest bırakılmıştı. Alman gizli servis çevreleri de Zarkavi'nin El Kaide ile bağlantısını doğruluyor, Zarkavi'nin Usame Bin Ladin ile birlikte militan Filistinlileri Afganistan'daki eğitim kamplarında eğittiği belirtiliyor. Irak'taki yabancı savaşçıların çoğu ise El Kaide ile bağlantısız. Örneğin, bu grupta yer alan 123 Suriyeli. Bunlar ya gönüllü ya da para karşılığı işgal gücüne karşı savaşmaya gelmiş kişiler. ABD, Suriye'yi defalarca uyarmış, bu savaşçıların Irak'a sızdığı yolları kapamasını istemişti. Amerikan tarafı, yabancı gönüllülerin devrik Saddam Hüseyin yönetimi üyeleri tarafından toplandığına emin ve şimdi işgal gücüne karşı kullanmak üzere El Kaide ile aradaki uçurumu kapatmaya çalışıldığını düşünüyorlar. Ancak bu yönde de kanıt sunulabilmiş değil. Bu yeni koalisyon, Amerikan askerlerine yönelik günlük saldırıların tek açıklaması değil. SALDIRILAR SÜNNİ ÜÇGENİNDEN Burada, Saddam dönemindeki Irak ordusu mensuplarını, özellikle de çeşitli özel birliklere mensup askerleri unutmamak gerekir. Bunlar ideolojik nedenlerden ya da Amerikalılara kızgınlıklarından dolayı aktifler. Amerikalı yönetici Paul Bremer'in ilk yaptığı iş eski Irak ordusunu dağıtmak olmuş, tüm bu kişiler birden işsiz kalmıştı. Ancak bu potansiyel saldırganların ülke çapında organize oldukları ve gruplar arasında koordinasyon sağladıkları da söylenemez. Amerikan hedeflerine yönelik saldırılar şimdiye kadar hep Bağdat'ın kuzeybatısındaki Sünni üçgeninden geldi. Bu bölge sadece Saddam Hüseyin'in değil, yönetim kadrosunun önemli bir bölümünün de memleketi. Bölge sakinleri de Irak'ta ilan edilen demokratikleşme süreci ve yeni siyasi düzende kaybedenler arasında yer alıyor. Sünniler şimdiye kadar yönetimde sahip oldukları öncü konumu Şiilere devretmek, geri kalanı da Kürtler ile paylaşmak zorunda bırakıldı. Bu değişiklik, oluşturulan Geçici Yönetim Konseyi'nin yapısında da açıkça görülüyor. Ülkenin Şii bölgelerinde, özellikle de güneyde durumun daha sakin olması da buna açıklama olarak gösterilebilir. Gerçi burada da rakip Şii gruplar arasında çatışmalar, liderlere yönelik faili meçhul cinayetler yaşanıyor. Ancak en azından şimdilik işgal gücüne yönelik saldırılara ender rastlanıyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:45

İLGİLİ HABERLER