
İsrailli işadamı ile Baykal mı Erdoğan mı görüştü?
TBMM Genel Kurulu'nda Davutoğlu hakkındaki gensoru görüşmelerinde söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''Ermenistan ve İsrail'i savunmadık. Bursa'da Azerbaycan bayraklarını kim yasakladı- Ermenistan Cumhurbaşkanı ile maça kim gitti- Mayınlı arazileri İsrail'e veriyorsunuz dediğimizde Başbakan, 'sermaye ırkçılığı yapmayın' dedi. İsrailli işadamı Ofer ile gizli gizli Baykal mı Erdoğan mı görüştü-'' diye konuştu.
Türkiye'nin NATO Genel Sekreterinin seçiminde 3 şart öne sürdüğünü, ancak bunlardan birinin yerine getirildiğini ileri süren İnce, ''Ama tıpış tıpış gittiniz NATO Genel Sekreteri seçiminde oy kullandınız. Dış Türklerle sürekli ilgilendiğinizi, elinizi uzattığınızı söylediniz. Rabia Kadir'i belki hatırlarsınız. Somali'ye yardım yaptınız ama Güney Sudan'da açlık kol geziyor, orayla niye ilgilenmiyorsunuz- Yoksa El Beşir ile dostluğunuzda sıkıntı mı doğurur-'' sorusunu yöneltti.
İnce, Davutoğlu'nun konuşmasında kendisiyle ilgili olarak ''aydın'' tanımını kullandığını ifade ederek, ''Kendine aydın diyen bir aydını ilk kez duyduk. Hiçbir aydın kendine aydın demez'' dedi.
-''Olgulara bakın''-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İnce'nin eleştirilerine yanıt verirken, NATO Genel Sekreteri seçiminde 3 değil 5 şart öne sürdüklerini ve bunların hepsinin yerine getirildiğini, bunlar arasında olan ROJ-TV'nin kapatılma sürecinin de işlediğini söyledi. Davutoğlu, ''Bize verilen sözleri takip eder ve sonucunu alırız'' dedi.
Güney Sudan'da ilk büyükelçilik açan ülkenin Türkiye olduğunu, Kuzey Sudan konusundaki titizliği burada da gösterdiklerini belirten Davutoğlu, Kuzey ve Güney Sudan arasındaki ihtilafın giderilmesi için de kendilerinin devreye girdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve kendisinin Uygur bölgesine son üç yılda 4 seyahat yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, Çin ile yakın ilişkileri sürdürmekle birlikte Sincan Uygur bölgesi ile de ilişkileri geliştirmeye devam edeceklerini söyledi. Davutoğlu, ''Bizi eleştirebilirsiniz ama ne olur olgulara bakın ve onun üzerine eleştiri yapın, yoksa yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkar'' açıklamasında bulundu.
-Kaplan'ın sözleri-
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan'ın sataşma gerekçesiyle söz alarak, ''Suriye Ulusal Konseyi Türkiye'den gider gitmez Kürtlerin Anayasa'da tanınması ve bugüne kadarki muğduriyetlerinin giderilmesi için tazminat ödenmesi kararı aldı. Niye baskı kuruyorsunuz Kürt muhalefeti üzerinde- Niye Kürtleri, örgütlerini, partilerini tanımıyorsunuz-'' dedi.
-''Kadim kardeşliği savunduk''-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, tekrar söz alarak, BDP'lilerin itirazlarına cevap verdi. Davutoğlu, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerin geliştirildiğini, Kürtlerin yönetimde daha çok söz sahibi olması ve sisteme daha fazla girmesi için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Suriye Ulusal Konseyi'ne Kürtlerin de katıldığını ve konseyin başkanlığına bir Kürdün seçilme ihtimalinin bulunduğunu belirten Davutoğlu, ''Biz kadim bir kardeşliği savuna geldik. Ebediyete kadar da bu kardeşliği savunacağız'' diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, sataşma gerekçesiyle söz alarak, BDP sıralarına doğru, ''Bir defa Kürtlerin tek temsilcisi sizler değilsiniz. Ben Adıyaman milletvekiliyim, AK Parti'nin Grup Başkanvekiliyim, Kürdüm, Müslümanım, Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaşıyım. Biz tüm Türkiye'yi temsil ediyoruz; Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle... Etnik, bölgesel siyaset yapmayız. Etnik siyasetle siz burada ayrımlığa yol açmayın'' şeklinde konuştu.
Aydın, bazı CHP milletvekillerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrailli işadamı Ofer ile görüşme yaptığına ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, ''İsrailli işadamıyla Sayın Başbakan'ın görüştüğünü iddia ettiniz. Eğer ispat etmezseniz müfterisiniz'' dedi.
Aydın, mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili İsrail veya başka bir ülkeye verilmiş bir sözün ya da toprağın olmadığını da ifade etti. Aydın, Mavi Marmara olayıyla ilgili kendilerinin bütün dünyayı ayağa kaldırdığını belirtirken, ''Siz ne yaptınız-'' diye sordu.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise sataşma gerekçesiyle yeniden söz alarak, ''Sayın Başbakan önce 'ben Ofer ile görüşmedim' dedi, sonra Fatih Altaylı'nın programına çıktı, 'ben Ofer ile görüştüm' dedi. Bunu Türkiye'de herkes yazdı'' diye konuştu.
Bir süre daha devam eden karşılıklı sataşmaların ardından yapılan oylamada, gensoru önergesi gündeme alınmadı.