
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDE 'DELİ DANA' PANİĞİ!..
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi'nde son 10 gündür "deli dana" paniği yaşanıyor. Adı açıklanmayan 55 yaşındaki bir kadın hastanın, 10 gün önce İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Ana bilim Dalı Başkanlığı'na "deli dana" teşhisiyle sevk edildiği öğrenildi. İÜ Nöroloji Ana bilim Dalı Başkan Vekili Prof. Dr. Oğuzhan Çoban, hastalığın "deli dana" değil, benzeri ancak bulaşıcı olmayan bir tür beyin hastalığı olabileceğini söyledi.
Henüz kesin bir tanı konulmadığını belirten Prof. Çoban, şöyle konuştu: "Hastalığın 'deli dana' ile bir akrabalığı var. Nadir görülen 'Creutzfeld - Jakop (CJD)' hastalığı olduğundan şüpheleniyoruz. Kesinlikle bulaşıcı değil. Beyinde yıkımla hızla ilerleyen bir hastalık. Beyini süngerimsi eritici hastalık olarak da bilinir. Ancak, hastanın beynini alıp naklederseniz bulaşır. Başka türlü risk yok. Türkiye'deki etlerle de bir alakası yok."
Sağlık Bakanlığı Basın Müşavirliği tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada da şöyle denildi:
"İstanbul Tıp Fakültesi'nde tedavi altına alınan kişide 'deli dana' hastalığı değil, kesin tanısı konmamış bir beyin hastalığı görülmüştür. 55 yaşında olan bu hasta halen fakülte hastanesinde gözetim altında. Bugüne kadar Türkiye'de 'deli dana' vakası ne insanlarda ne de hayvanlarda görüldü."
Fakültenin doktorları ise hastanın durumunun ciddi olduğunu, ancak bulaşıcı bir özelliği olmadığı için normal hastaların bulunduğu servise alındığını belirtti.
Deli dana nedir?
İlk olarak 1985'te İngiltere'de görüldü. Sığır yemlerine hastalıklı hayvanın özellikle beyin ve omurilik gibi sakatat ve tüketilmeyen kısımlarının karışmasıyla, ağız ve kan yoluyla bulaşıyor. Hastalığın özelliği uzun zaman içinde oluşması (sığırlarda en az 22 ay, genellikle 3 - 6 yıl sonra; insanlarda yaklaşık 10 yıl sonra), beynin süngerimsi bir hal alması, tedavisinin olmaması ve hastalık belirtileri görüldükten sonra genellikle 1 - 2 ay içinde canlının ölmesidir.
Milliyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:58