Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Zekai Özdil, adalet mekanizmasının çeşitli kademelerinde geçirdiği 44 yıl boyunca karşılaştığı çarpıcı olayları 77 yaşında kaleme aldığı kitabında anlattı.
Hakimlik, adliye baş müfettişliği, 12 Eylül döneminde Hakim ve Savcılar yüksek Kurulu asil üyeliği, Yargıtay üyeliği ve başkanlığı görevlerinde bulunan Özdil kitabında, yargı sistemi içinde dönen rüşvet çarkına, unutamadığı dava örneklerine yer veriyor.
'Meslek Anılarım' adı ile yayınladığı kitabında rüşvet çarkını çevirenleri örnekleriyle açık açık anlatmaktan çekinmeyen Özdil, "Bu olayların kahramanları bir çuval çevizin içinden çıkan birkaç adet çürük cevizdir. Ama içimizi rahatlatan bunların sayısının azlığı ve dürüst hakim ve savcılarımızın sayısının bu çürüklerden çok daha fazla olmasıdır" diye konuştu.
SİYASİ BASKI VAR
Zekai Özdil, asil üye olarak dört yıl görev aldığı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), yapılanması nedeniyle hakim güvencesini sağlayacak güç ve anlayışta olmadığını öne sürdü. Özdil, 12 Eylül'den sonra HSYK'ye siyasetin karıştığını savunurak, şunları söyledi: "Kurul, seçilen üç Yargıtay, iki Danıştay üyesi ile Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarı'ndan oluşuyor. Müsteşar'ın oyu Bakan'ın elinde. Kalan iki oyu toplamak da kolay. Siyasilerin istediklerini Yargıtay üyeliğine seçtirmeleri ve atamalarda, yükselmelerde istedikleri kararları çıkarmaları çok kolay."
Özdil, Kurul'da görev yaptığı sırada siyasilerin HSYK üzerinde baskı uygulamaya çalıştıklarına tanık olduğunu söyledi.
GECİKEN ADALET
Türkiye'de en büyük sorunlardan birinin de 'geciken adalet' olduğunu söyleyen Emekli Hakim Özdil, hukuk mahkemelerinde 1950'li yıllardan kalma dava dosyaları var dedi. Özdil, "Böyle bir dosyada verilen kararı adaletli saymaya, vatandaşın adalete güvenini sağladığına, mülkün temelini koruduğuna inanmaya olanak yoktur. Davasını 60 yaşında açan bir vatandaşa adalet ancak mezarında ulaşabilir" dedi.
sabah
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:02