
İŞTE HİPERTANSİYON KONUSUNDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR VE KRİTİK ÖNERİLER!..
Türkiye'de her 3 yetişkinden biri hipertansiyon hastası. Üstelik bunların büyük bölümü hastalığından habersiz.
Hipertansİyon, kan damarları içindeki kan basıncının normalden fazla yükselmesidir. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Zor konu hipertansiyon hakkında şu bilgileri veriyor ''Kalbimiz dokuların canlılığı için gerekli olan kanı vücuda kasılma ve gevşeme hareketleri yaparak gönderir. Kalp kasıldığı sırada kalp boşluğundaki kan, atardamar sistemine doğru atılır. Gevşeme hareketinde, kalp yeniden kanla dolar.
Bu işlem periyodik olarak devam eder. Belirli bir anda kanın atardamar duvarlarına yaptığı basınç, tansiyon olarak adlandırılır. Kasılma anındaki tansiyona büyük tansiyon, gevşeme anındaki tansiyona ise küçük tansiyon adı verilir. Bu basınç değerleri, gün içindeki hareketlerimize ve duygularımıza göre değişir; değerler bazen alçalır bazen yükselir. Basıncın sürekli yüksek olması yani hipertansiyon bir hastalıktır, tedavi edimelidir'
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Yanlış: 'Ben yaşlıyım bu yüzden tansiyonumun 14/90 mmHg'nın üzerinde olması normaldir' DOĞRU: Hayır, kronik böbrek yetersizliği ve diyabeti olanlar dışında herkesin tansiyon hedefleri 140/ 90 mmHg 'nın altı olmalıdır.
Yanlış: 'İlaçlar bağımlılık yapıyor ve bir süre sonra etkisi olmuyor' DOĞRU: Hipertansiyon ilaçları bağımlılık yapmaz, sürekli olarak kullanılmalıdır.
Yanlış: 'Ben ilacımı bıraktım ve tansiyonum normal gidiyor. Artık ilaç almama gerek yok' DOĞRU: Çünkü tansiyona bağlı birçok değişiklik uzun süreli ilaç kullanımı ile geriye dönüyor.
Ve damarsal değişiklikler meydana gelmeden ilaç başlanan hastalarda ilaç bırakılınca ilk başta bazı hastalarda gerçekten tansiyon yükselmiyor. Ama üç dört ay sonra yeniden yükselmeye başlıyor. Fakat bulgu vermediği için hasta yıllar sonra çok yüksek tansiyonla ve komplikasyonları çıkmış halde geliyor.
Bunlara dikkat etmelisiniz!
Hipertansiyon çoğunlukla ciddi yakınmalara yol açmayabileceğinden yıllarca bilinmeden kalabilir. Genellikle doktora başvurma şikayetleri; baş- ense ağrısı, kafada sıcaklık hissi, yüzde kızarma, ateş basması, göğüste basınç hissi, derin nefes alma ihtiyacı, çarpıntı hissi, göğüs ağrısı, kulakta uğultu ve konsantrasyon bozukluğudur. Tedavide şu noktalara dikkat etmek gerekiyor:
- Aşırı tuz alımı kısıtlanmalı (günde 6. gramın altında)
- Bol sıvı tüketilmeli
- Düzenli egzersiz yapılmalı (haftada en az üç gün ve en az 30 dakika tempolu)
- Meyve ve sebze ağırlıklı beslenme şekli benimsenmeli
- Sadece tuzlu yiyecekler tansiyonu yükseltmez. Soda, maden suyu gibi içecekler de dikkatli tüketilmeli.
- Ani tansiyon yükselmelerinde kullanılan dil altı hapları doktora danışılmadan kullanılmamalı. Bu haplar nedeniyle ani tansiyon düşüşleri de olumsuz sonuçlara yol açabilir.
- Sarımsak, limon gibi sebzeler ilacın yerine geçerek tansiyonu düşürmezler.
- Hipertansiyon tedavisi ömür boyu sürer. Bu nedenle ilaçların sürekli olarak kullanılması gerekir.