Gündem
  • 6.1.2003 09:42

İŞTE, KÜRT EL KAİDE’Sİ...

Karargahına bugüne kadar hiçbir gazetecinin giremediği Ensar El İslam’ın bilinmeyenlerine ışık tuttuk. Erbil ve Süleymaniye’de örgütle ilgili bilgi aldıktan sonra Halepçe’ye doğru yola çıktık. Yol üstündeki mevzilere konuşlanan KYB peşmergeleri, El Ensar’dan gelebilecek saldırılara yanıt vermek için tetikte bekliyordu. Akşam saatlerinde yanımızdaki mihmandarla örgüt karargahına doğru yola çıktık. FARLAR KAPALIYDI Düşman mevzilerin arasından geçip, başka bir İslamcı grup olan Komala İslami’nin denetimindeki Hurmal kasabasını aştık. Ensar El İslam’ın denetimindeki bölgeye girdiğimiz sırada, karşı mevzideki KYB peşmergelerine hedef olmamak için şoförümüz, farları kapattı. Bu şekilde beş dakika ilerledikten sonra, yol üstünde karşı mevziyi gözleyen sakallı islamcı grupla karşılaştık. Mihmandarımız bizi tanıttıktan sonra, örgütün yönetim merkezi Biyara’ya devam ettik. Biyara’daki militanlara gazeteci olduğumuzu belirttik. Bizi boş bir eve aldılar. ÇANTAMI ARADILAR Yarım saat sonra odaya gelen islamcı bir militan, amacımızı sorduktan sonra, çantalarımızı didik didik aradı. Kamera, fotoğraf makinası, teyp ve telefonlarımızı götürdü. Ardından pasif sorguya tabi tutulduk. 3 saat sonra alınan malzemelerimiz geri verildi. Militanlar arasında Arap asıllıların da bulunması dikkat çekiciydi. Konuşmalarında aşırıya kaçmayan militanların hareket ve giyim tarzı, PKK militanlarıyla paralellik sergiliyordu. Militanların bir bölümünün bölge dışından ve değişik ülkelerden aileleriyle Biyara’ya geldiğini öğrendik. SİGARA İÇMİYORLAR Bir başka özellikleri sigara içmemeleri. Sigaranın siyonizm ve masonizmin bir oyunu olduğunu düşünen militanlar "Sigara insanın nefsinin katilidir" görüşünde... Bu arada yaralıları tedavi etmesi için militanlar tarafından kaçırılan bir doktorun anlattıkları, örgütün yapısını kafamızda netleştirdi: "Bir yaralıya müdahale yapmama rağmen geç kalınmıştı. Öleceğini belirttim. Bunun üzerine sıraya girip, yaralının ağzını kokladılar, ‘Cennet kokusu geliyor’ dediler. Çok şaşırdım." Mihmandarımızı MİT’çi olup olmadığımız konusunda sorgulayıp gazeteci olduğumuza kanaat getiren örgüt, bize randevu verdi. Sabah 10.00’da Molla Muhammet Hasan ile görüşmemiz gerçekleşti. Çoğu cihad için Biyare’ye geldi Şimdiye kadar hiçbir gazetecinin giremediği Ensar El İslam’ın karargâhında Molla Muhammet Hüseyin’le buluşmak için Biyare’ye girdiğimizde ilginç manzaralarla karşılaştık. Militanların çoğu cihada katılmak için ailesini toplayıp buraya yerleşmişti. Kendileri genellikle uzun sakallı, eşleri ise kara çarşaflıydı. Sırtlarında silahları varken çocuklarının elini tutacak kadar cesurlardı üstelik!!! Süleymaniye bölgesinde faaliyet gösteren ve kontrol altında tuttuğu bölgelerde şeriat kanunları uygulayan Ensar El İslam’ın karargâhına girip, örgütün şûra üyesi Molla Muhammed Hasan’la görüştüm. İslami Hareket Partisi’nden kopan Molla Fatih Kraker tarafından 1.5 yıl önce kurulan Ensar El İslam, ABD’nin uluslararası terör listesinde yer alıyor. ABD’nin "El Kaide bağlantılı örgüt" diye tanımladığı Ensar El İslam, KYB ile girdiği çatışmayla adını duyurdu. Örgüt, İran sınırı yakınlarındaki Halepçe’de şeriat kanunları uyguluyor. Çoğu sakallı militanlar, kasabanın içinden geçip İran’a giden araçları kontrol ederken, çevre tepelere mevzilenmiş militanlar da KYB’den gelecek saldırıları karşılamak için tetikte bekliyor. Talabani önderliğindeki IKYB güçlerine ağır kayıplar verdiren örgüt, Biyare, Tavila, Bağıkon, Sergel, Zardahal, Glop, Yalanpe ve Dereimal kasabalarıyla Halepçe’nin İran sınırındaki birçok yeri denetim altında tutuyor. AKP’YE HAYIR DİLİYORUZ Kadınların kara çarşaf giydiği bölgeye, cihad yapmak için eş ve çocuklarıyla gelenler var. Biyare, örgütün Halepçe ve Süleymaniye’ye açılan kapısı olmasının yanı sıra, küçük bir orduyu da barındırıyor. Örgütün ortaya çıkışı, bölgedeki faaliyetleri, KYB ile çatışma ve El Kaide ile bağlantılarını, şûra üyesi Molla Muhammed Hasan’a sordum: Ensar El İslam’ın amacı ne? Ensar El İslam, peygamberimizin yolunda. Allah’ın dediğine uyuyoruz. Kim Allah ve peygamberin karşısındaysa düşmanımızdır. Bölgedeki diğer örgütlerle ve komşu ülkelerle ilişkiniz nasıl? Dünyadaki diğer İslami partiler ne kadar İslam’a bağlı olursa, ilişkimiz o kadar güçlü olur. Ensar El İslam peygamberimizin sünnetiyle kuruldu. Onun yolunda yürüyoruz. Hiçbir devletle ilgimiz yok. ABD’nin, Irak’a operasyon düzenlemesi durumunda tepkiniz ne olacak? Irak - ABD savaşı lafta. Ne zaman gerçekleşirse, o zaman düşüncemizi açıklarız. Tavrımız, karşımızdaki gücün tavrına göre şekillenecek. Türkiye’nin Kuzey Irak’a yerleşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kimseye düşmanlık beslemiyoruz. Ancak karşımızdaki düşmanlık beslerse, o zaman düşünürüz. Türkiye’de tek başına iktidara gelen AKP’ye bakışınız nasıl? Partilerle ilişkimiz, İslam’a bakışlarıyla orantılıdır. AKP de İslam partisi olarak biliniyor. Onların programı ne kadar İslam’la güçlü olursa, onlarla ilişkimiz de o kadar güçlü olur. Hayır diliyoruz. KYB YENİLİYOR ÇÜNKÜ... ABD örgütünüzün El Kaide ile ilgisi olduğunu söylüyor. El Kaide ile ilişkimizin olduğunu yeni duyduk. Bu iddiayı reddediyoruz. Hiçbir örgütle ilişkimiz yok. KYB ile savaşınızı anlatır mısınız? KYB güçlü ama tüm savaşlarda yeniliyor. Bize de yenildi. Yenilginin birkaç nedeni var. Birinci neden, zalimler. Bizde bir atasözü var. Zulüm ne kadar kaba olursa, kaba yerinden kesilir. İkinci neden, KYB peşmergelerinin niçin savaştıklarını bilmemeleri. Önlerinde kutsal hedef yok. KYB peşmergelerini zorlayarak savaşa sokuyor ya da parayla aldatıyor olabilir. Ancak biz İslam’ı, namusumuzu savunuyoruz. Tarihte de kim bu değerleri savunduysa başarılı oldu. Üçüncü neden; savaş çok nüfusla olmaz. Kuran’da anlatıldığı gibi, Allah’ın emriyle yapılan savaşlarda çok kez, küçük kuvvet, büyük kuvveti yenmiştir. Dördüncü neden, gerçekten yenmek kimsenin elinde değil. Allah zaferi kime verirse şükrederiz. KYB - Ensar savaşı nasıl başladı? Eylül 2001’de KYB ve diğer örgütler İslami Hareket Partisi’ni bölüp dağıttı. O zaman KYB bölgeye saldırdı. Talabani bir açıklamasında "Onların başlarını Havraman kayalarına (Süleymaniye’de İslamcılar’ın faaliyet gösterdiği bölge) vuracağım" dedi. Bize saldırmak için güçlerini topladı. Biz de kendimizi savunmak, el uzatanın elini kesmek için savaşa başladık. Bunlar 50 yıldır bölgede değişik örgüt altında savaşıyorlar. Amaçları diktatörlük. Allah da zaferi müslümanlara veriyor. Faaliyet gösterdiğiniz bölge için "Halepçe’nin Tora Borası" deniliyor. (Gülerek) Her konuda bir bahane bulup bizi suçluyorlar. Bu da yalanlardan biri. Onların amacı, düşmanlarımızı çoğaltmak. CESETLERİ YOLA BIRAKTIK ABD Irak’ta kalırsa? Irak müdahalesi gerçekleşirse cevabını veririz. Hizbullah ile ilişkiniz var mı? Hizbullah’ın sadece adını duyuyoruz. Tanımıyoruz. Bölgenizde El Kaide militanı var mı? El Kaide yoruldu, bir yerde oturma ihtiyacı hissediyor. Ancak onların yeri, bizim yerimiz değil. İran’ın size destek verdiği iddia ediliyor. Belge ortaya koysunlar. Bu bölgede önceden İslam partileri vardı. İslami hareket vardı. Bir de Cund El İslam var. Sonra Molla Kraker Fatih’in liderliğinde Ensar El İslam kuruldu. Ensar önceden de vardı. KYB ile çatışmada, çok ağır silahlar ve araçları ganimet olarak ele geçirdik. KYB, birilerinden silah alıp bize saldırıyor. Daha önce ellerinde bu kadar güçlü silahlar yoktu. Ancak biz de gördüğünüz silahları savaş ganimeti olarak almışız ya da bir yerlerden bulduk. İran - Irak savaşından kalan silahları bulup kullanıyoruz. Bugüne kadar KYB’den 1000 kişi öldürdük. En son Girdedroza (Yalancıtepe) ve Tepekura’da savaştık. Kimse görmesin diye kayıplarını gömüyor-lardı. Bu yüzden son çatışmada ölüleri yola bıraktık. HEDEF TEK ÇATI IKYB ve IKDP’den sonra bölgede üçüncü güç olmayı hedefleyen ve İslami partileri tek çatı altında toplamayı amaçlayan Ensar El İslam, 2001’de kuruldu. Kuzey Irak’ın Halepçe bölgesinde güçlü şekilde varlığını sürdüren Ensar’ın kontrolünde olan bölgelerde, siyasetten sosyal yaşama, eğitimden sağlığa her türlü faaliyet örgüt tarafından karşılanıyor. Molla Fatih Kraker, Kuzey Irak’taki İslami Hareket lideri Şeyh Osman’ın vefatından sonra dağılan İslami örgütü yeniden toplayıp, güçlü bir yapı ortaya çıkardı. Süleymaniye doğumlu Kraker’in, uzun süre İran’da yaşadıktan sonra Kuzey Irak’a geçtiği ve örgütsel faaliyetleri organize ettiği belirtiliyor. PEK ÇOK SUÇLAMA VAR Kraker’in, El Kaide ile bağlantısı olduğu, Pakistan ve Afganistan’dayken Usame bin Ladin’le görüştüğü ileri sürülüyor. Diğer suçlamalar da, K. Irak’ta kontrolü altındaki bölgelerde El Kaide üyelerini eğittiği ve Talabani güçlerine karşı birlikte savaştığı, Taliban usulü bir rejim kurduğu, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı, Haylihama adlı bölgede katliam gerçekleştirdiği olarak sıralanıyor. Kraker kimdir? Molla Fatih Kraker, Eylül 2002’de Hollanda’da tutuklandı. El Kaide ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle Veought hapishanesine konulan Kraker’in K. Irak’taki grubuyla kitlesel katliama giriştiği ve uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığı da iddia ediliyor. FBI, Kraker’i sorgularken, özellikle El Kaide bağlantısı ve kimyasal saldırılar üzerinde durdu. Norveç mülteci statüsünde bulunan Kraker’in, yeniden bu ülkeye dönme isteği reddedildi. Kimyasal silahın izleri hâlâ taze... İran - Irak savaşı sırasında Irak uçaklarının 15 yıl önce attığı kimyasal silahlara maruz kalan Halepçe’de geçmişin izleri hâlâ hissedilirken, Halepçeliler, ABD’nin olası müdahalesi nedeniyle yine tedirginlik yaşıyor. 1988’deki saldırıda 5 bin kişinin zehirli gazlarla yaşamını yitirmesinin üzerinden 15 yıl geçti. Bombalama sonucu tahribata uğrayan ilçeye yakın yeni bir yerleşim birimi oluşturuldu. Bölgede şimdi, biri "Şehit Halepçe" olarak adlandırılan iki Halepçe var. Kimyasal silah saldırısından kurtulmayı başaran çok az kişi, halen burada yaşamını sürdürüyor. ‘CEHENNEM GİBİYDİ’ Muhammed Aziz, yaşanan trajediyi "Uçaklar çok alçaktan uçuyordu. Saldırı olmasını beklemiyorduk. İran - Irak savaşında bu tür görüntülere alıştığımız için Irak’ın kimyasal silah kullanacağını aklımızdan geçirmiyorduk. Ancak bombalamada adeta cehennemi yaşadık. Nefes alamaz duruma gelmiştik" sözleriyle anlatıyor. Halepçe katliamı, gazeteci Ramazan Öztürk’ün çektiği ölen baba - oğulun görüntüsüyle dünyaya yansıdı. Öztürk’ün fotoğrafı, Halepçe girişinde anıta dönüştürüldü. Fotoğraftaki baba Ömer Havur’un hikayesiyse şöyle anlatılıyor: OĞLUYLA CAN VERDİ Erkek çocuk sahibi olmak için yıllarca çaba gösteren Havur’un altı kızı oldu. Ancak yedincide erkek çocuk özlemini giderdi. Ancak erkek çocuk babası olma zevkine varalı daha bir yıl olmadan, kimyasal silah dehşeti kara bir bulut gibi üzerlerine çöktü. Havur, saldırıda oğlunu kaptığı gibi dışarı fırladı. Ancak birkaç adımdan sonra oğluyla birlikte yere yığılıp yaşamını yitirdi. Türkler Irak’ı keşfetti Kuzey Irak’ta son yıllarda yaşanan ekonomik canlılık, Türk işadamlarını bölgeye yöneltti. Yollar, köprüler ve binalar Türk işadamlarının girişimleriyle yapılıyor. Yalnızca Süleymaniye’de, dördü inşaat olmak üzere 37 Türk firması faaliyet gösteriyor. Firmalar yol inşaatı, pimapen, gıda ve giyim ağırlıklı çalışma yapıyor. Irak’tan gelen mülteciler için yapılan 10 bin konut için Türk işadamlarına teklifler var. Selahattin ile Erbil arasında geçen yıl yapımına başlanan Resort Khanzad Oteli tamamlandı. Ankara Sanayici ve İşadamları Derneği (ASiAD) de Süleymaniye’de bir şube açtı. EKONOMİ CANLANDI Kuzey Irak halkı, 1991’deki korkuyu üzerinden atmış. ABD müdahalesinin kendilerine zarar vermeyeceğini belirten Kürtler bunu, yaşanan canlılığa bağlıyor. Barzani’nin kontrolündeki Dohuk ve Erbil’de tam bir sivil yaşam göze çarparken, ekonomik canlanma üst seviyelerde. Talabani’nin kontrolündeki Süleymaniye’deyse, İslamcı güçlerle yaşanan çatışmalar nedeniyle tedirginlik var. CEM’DEN, ENSAR EL İSLAM UYARISI Eski Dışişleri Bakanı ve YTP Genel Başkanı İsmail Cem de, Kuzey Irak’ta, 11 Eylül terör olaylarının sorumlusu olarak görülen El Kaide’nin uzantısı Ensar El İslam örgütüne dikkat çekiyor. Bu örgütün gözden kaçtığını vurgulayan Cem, "Aşırı dinci örgüt küçük ama etkili bir grup. Türk askeri için tehlike yaratabilir" diyor. (Milliyet) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:04

İLGİLİ HABERLER