Sağlık
  • 22.5.2013 13:23

Kanser ilacında "patent" müjdesi

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mücahit Fındıklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, buluşların özendirilmesi, artması ve bunlardan oluşan markaların korunması amacıyla, patent haklarına ilişkin yeni düzenlemeler içeren yasa tasarının görüşmelerinin devam ettiği belirtti. Türkiye'nin 2023 hedeflerine fasonculuk ve taklitçilikle ulaşamayacağını kaydeden Fındıklı, bu nedenle tasarının önemli olduğunu dile getirdi.

Tasarının görüşmelerinde, özelikle tohumculuğun da patent altına alınmasına ilişkin düzenleme ile ilgili bazı iddiaların söz konusu olduğunu anlatan Fındıklı, "Tasarı bu şekilde geçerse, Türk çiftçisinin uluslararası tohum firmalarına mahkum olacağı öne sürülüyor. Ancak bu iddia gerçeği yansıtmıyor" dedi.

Tasarıdaki söz konusu düzenlemeye göre, tohumun patent altına alınacağının doğru olduğunu, ancak bunun, çiftçinin artık ürününden yeni tohum üretemeyeceği anlamını taşımadığını belirten Fındıklı, şunları söyledi:

"Örneğin çiftçimiz patent hakkı bulunan tohum satın aldı ve bundan domates üretti. Bu çiftçi, ürünün bir kısmından yeniden tohum elde edip yine ekebilecek. Bundan elde edeceği üründen de aynı şekilde yararlanabilecek. Bunun önünde hiçbir engel olmayacak. Çünkü artık aldığı tohumu kullanım hakkına sahip.

"Hayvanlar üzerinde deneme safhasına gelindi"

Tasarının diğer tartışılan düzenlemelerinden birinin de ilaçların patentlenmesi olduğunu kaydeden Fındıklı, bu alandaki yeniliklerin, özelikle Ar-Ge'yi geliştireceğini söyledi.

Buna en iyi örneğin, Türkiye'de kanser tedavisi için ilaç geliştirme çalışmaları olduğunu anlatan Fındıklı, "Ar-Ge çalışmalarını ciddi oranda desteklediğimiz bu çalışma son aşamalarına geldi. Ümit ediyorum ki 1, 1,5 içinde, Türkiye, dünyadaki en ağır kanserlerin tedavisinden kullanılabilecek ilaç konusunda sürpriz yaparak dünyaya bir müjde verecek. Ümitle bekliyoruz. Çalışmalar son aşamaya geldi. Laboratuvar çalışmaları da tamamlandı. Şimdi hayvanlar üzerinde deneme safhasına gelindi. Bu çalışmaya ciddi destek aktarılıyor. Eğer bu tür çalışmaların patentinin, marka değerinin korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler yetersiz olursa; yabancı bir ülke gelir, bu ilacı bulan hocaya markayı koruma ve patent hakkı konusunda daha cazip teklifler sunar ve ilacın patentini alır. Bu tür durumları önlemek için ilaçtaki patent düzenlemesi çok önemli" diye konuştu.

En çok kansere çare aranıyor

Türkiye'de yeni ilaç geliştirmeye yönelik araştırmalar, Sağlık Bakanlığının verilerine göre daha çok onkoloji ve hematoloji alanlarında yapılıyor.
Ankara Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Akan, AA muhabirine, yeni ilaç keşfine yönelik araştırmalar hakkında bilgi verdi.

Gelişmesi 10-12 yıl süren kayda değer bir ilacın piyasaya çıkması için yaklaşık 1 milyar dolar harcandığını anlatan Akan, bazı ilaçların yan etkileri nedeniyle piyasadan çekilmesi sonucu harcanan paraların çöpe atıldığını belirtti. Akan, şunları kaydetti:

"İlaçlar kullanılmadan önce insanlarda denenir. İlaçlar gönüllüler tarafından kullanılır, olumlu sonuçlar alınırsa piyasaya çıkarılır. Bu insanlara garip geliyor, 'kobaylık' olarak değerlendiriliyor. Biz 'kobay' lafını kesinlikle kullanmıyoruz, 'gönüllü' diyoruz. Çünkü bir insanın bir ilacı deneyebilmesi için bilgi sahibi olması lazım. İlacın neden ve nasıl kullanılacağını, istenirse vazgeçilebilineceğini yazılı onaylar alarak anlatıyoruz"

Kobayın laboratuvar hayvanlarına verilen ad olduğunu dile getiren Akan, "Günümüzde laboratuvar hayvanları üzerinde ilaç kullanmak bile etik kurallara bağlıdır. Bunun için etik kurullardan izin almanız gerekir. İnsanlar için ise çok daha katı kurallar var. Bu işler Türkiye'de de ciddi denetim altındadır" ifadesini kullandı.
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:07

İLGİLİ HABERLER