KASTELLİ’DEN MİLLETİN PARASINI KURTARMA FORMÜLÜ: DONLARINA KADAR ALIN !
KAYNAK : Haber Vitrini
Yıllar önce yaşanan Bankerler Faciası’nın en önemli ismi Cevher Özden (Banker Kastelli), bugünün batakçı banka patronlarının millete, devlete yol açtığı zararı ödettirmek için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini belirterek, “Donlarını bile alacaksın, benimkini almışlardı” dedi.
Banker Kastelli, halen yürürlükte olan 35 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin, devlete, batakçıların çoluk çocuğunun malına el koyma yetkisini verdiğini, ama yetkililerin bunu uygulamadığını söyledi.
AL KARISININ, ANASININ MALINI, İŞİ ÇÖZ
Vakit’e konuşan Cevher Özden, gerek batık bankalar, gerekse tarihe malolmuş Banker Faciası ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Milletin parasının mutlaka batakçıların elinden kurtarılması gerektiğini söyleyen Kasteli, şöyle konuştu: “Gidersin batakçının yanına; olayın olduğu tarihten iki yıl geriye giderek, anasının, karısının, abisinin, yengesinin, çocuklarının edindiği ne malı varsa, toplar gelirsin, devletin parası da böylece kurtulur. 35 Sayılı KHK buna amirdir Benim; afedersin kıçımdaki donu bile aldılar, çocuğumun bisikletini, eşimin arabasını, evimi, her şeyimizi aldılar. Üstelik benim borcum yokken yaptılar bunu. Şimdi ise, adam emanet aldığı bütün paraları batırmış, ama bunlara uygulamıyorlar 35 Sayılı kararnameyi.”
PİŞKİN ADAMA 7 AY HAPİS NE EDER?
Banka batıranlara baktığında “müthiş rahat adamlar” gördüğünü söyleyen Cevher Özden, “Yav, bunlar devlet tarafından rahata kavuşturulmuş insanlar diye düşünüyorum. Üzerlerinden 100 bin ton yük kalktı. Hepsi, refah, servet içinde, yaşantı o biçim adamlarda. Operasyonlar, hapisler filan da kayıkçı kavgası. Pişkin bir insan için nedir ki, aldığı paraya karşılık böyle bir hapis yatmak? Gururlu insanlar için bir şey ifade eder bu. Beni 8.5 ay hapse tıktı p......., dört defa beraat ettim. Cumhuriyet tarihinde Adalet Bakanı’nın bir kararı temyiz etmesi görülmemiştir, benim beraatimde ettiler” dedi. .
HÜRRİYET AYDINLATMIYOR, KAVGA EDİYOR
Cevher Özden, batık bankalarla ilgili dizi başlatan Hürriyet’in yayınını da eleştirerek, “Batan bankaların dosyasını açıyoruz’ diyor. Bakıyorum, hep kavga ettiği adamların fotoğrafını koymuş; işte Halis Toprak, Mehmet Emin Karamehmet, Dinç Bilgin. Nerde Ali Balkaner denen herif, nerde Yahya Demirel? Kiminle kavga ediyorsa onlar var” diye konuştu.
KOÇ’U, SABANCI’YI FİNANSE ETTİM, BÖYLE OLDU
Kendi batış öyküsüne ilişkin olarak da ilginç bilgiler veren Cevher Özden, şöyle konuştu:
“Ben; Koç’u, Sabancı’yı finanse ettim, böyle oldu, Türkiye’nin en önemli kurumlarını finans ettim. Onların satamadıkları sertifikaları aldım, halka sattım. Düşünün, 3.5 milyar dolar portföyüm var. Koç, Sabancı, Oyak Reno, Tekfen, Çukurova Holding, bir yandan da Yapı Kredi, Akbank, Vakıflar Bankası ile birlikte 11 tane de milli bankanın sertifikalarını sattım. Kağıtları satarken iyiydi. Dara düştük, kimse yok tabii ortada. Birinin menfaati varsa, sen de güçlüysen, sana yalakalık yaparlar, senin gücün bittiği anda ise suratına bile bakmazlar. “
UĞUR DÜNDAR: “ABİ, NE DERLERSE ONU YAZIYORDUK”
Devletin üzerine gelmesi sırasında basının da çok büyük ahlaksızlıklar yaptığını belirten Cevher Özden, “Basın mı? Allah muhafaza be. Ne senaryolar yazdılar 82’de, ne senaryolar? Arjantin’de çiftliği var, İsviçre’ye bir ton altın götürdü. Bir ton altını kaçırmana gerek yok ki, ben kamyonetim arkasına koyup mu götürmüşüm? Yapacaksan borsa var, verirsin talimatını bir borsadan diğerine geçer varlığın. Atilla Karsan, Uğur Dündar denilen ... vardı, Ertuğrul Akbay vardı, Rahmi Turan denilen ... vardı, Kemal Kınacı denilen ... vardı. Bugün konuştuğumda ne diyecekler? Uğur Dündar, ‘Abi, o günkü heyecan, o günkü çıraklık. Bize ne diyorlarsa onu yazıyordum’ diyor. Ama yıkamadılar işte, hâlâ ayaktayım” diye konuştu.
EVREN BENDEN ÖZÜR DİLEDİ
Batmasında “cunta” yöntemleri kullanıldığını, cuntacı lider Evren’in büyük dahli olduğunu anlatan Cevher Özden, ancak kısa bir süre içinde Evren’in hatasını anlayarak, kendisinden özür dilediğini de söyledi. Özden, şöyle konuştu:
“Evren beni Ankara’ya davet etti, 1983’ün Temmuz ayında ve özür diledi. Evren bana şunları anlatmıştı: ‘Kusura bakma, arkadaşlar seni bana yanlış brife ettiler, sonra çok üzüldüm, ama mani olamadım. 1982’nin Ağustosu’nda senin yurda dönebilmen için bir kanun çıkartıyorduk. Bunu Devlet Bakanı İlhan Öztrak hazırladı, kendisiyle konuştum. Ama ertesi gün bir baktım, Günaydın’da sürmanşet: ‘Kastelli için özel yasa çıkıyor’ Öztrak’ı çağırdım, ‘Nedir bu? Sadece ikimiz konuşmuştuk’ dedim. Meğer o gün yanında Yıldırım Aktürk de varmış. İşte, bir şekilde sızmış. Öztrak, ‘Paşam, bu haber çıktı ya, artık bu işi yapamayız’ dedi. Öylece kaldı.”
DEVLET 10 MİLYON DOLARIMI YEDİ
Cevher Özden, o günlerde devletin adeta bütün kurumlarıyla üzerine geldiğini de ifade ederek, şunları söyledi: “Neyse, olaylar ilerledi, tasfiye bitti 10 milyon dolar param arttı. Bana Maliye’dekiler dediler ki, ‘Cevher Bey, sen şunu bize bağışla da Ankara’daki bankerlerin yol açtığı zararı ödeyelim, biz de senden vergi almayalım,’ Ben de, ‘Olur’ dedim. Bir yıl sonra ne yaptılar? Döndüler, 2 milyon vergi borcu çıkardılar. 108 dava açıldı, 2001 yılına kadar bu davalarla boğuştum. 1997 yılında köşkümü sattım, 3 milyon dolarımı bloke ettim vergi borcum var diye. Beraat edince paramı almaya gittim. TL’nin değer kaybından dolayı 3 milyon dolarım 300 bin dolar olmuştu.”
(Vakit)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:25