Gündem
  • 7.5.2007 09:21

KAYA'DAN YİNE ÇOCUK YAPARDIM

* İki yıl oldu Kaya Çilingiroğlu’ndan ayrılalı... Bu zaman içinde neredeyse sizden sıkılacağımız kadar göz önündeydiniz. Bütün çıplaklığınızla karşımızdaymışsınız gibi durmanıza rağmen ben, hakkınızda hiçbir şey bilmediğimizi düşünüyorum. Çünkü insanlar bu tip ayrılıkları sizin yaşadığınız gibi yaşamıyor. Bize nerelerde yalan söylediniz?
Her yerde... Seni tebrik ediyorum çünkü bana diyorlar ki ‘Sizinle ilgili bilmediğimiz hiçbir şey kalmadı.’ Onlara cevap verirken dudağımın kenarında hafif yana çeken bir gülümseme beliriyor çünkü gerçekten hakkımda hiçbir şey bilmiyorlar. Daha doğrusu o gördüğünüz de bendim ama gerçekten hissettiklerimi sizden sakladım. Onları kimseye göstermem. Acı çektim ama güçlüyüm numarası yapmadım. Bu konuda gerçekten güçlü bir kadın olduğumu düşünüyorum. Benim en sağlam yerim psikolojim. Hayatla dalga geçmeyi çok seviyorum, yaşadıklarımla dalga geçmekten keyif alıyorum. Durum komedisi beni çok ilgilendiriyor. O yüzden de insanlara bunu yansıttım ama yanlış algıladılar.

* Aslında acı çekerken, hayatla dalga geçmeyi severim tavrınızın sizi yapay yaptığı fikrine katılır mısınız?
Ailemle ilgili ketumum. Aile problemlerinin dışarı çıkmasından hoşlanmıyorum. Birçok şeyi içimde hallederim. Şakalaşarak, bastırarak hallediyorum. Ama zannediyorlar ki çok mutluyum ya da gerçekten çok gülüyorum. Şiirsel anlatımla özel hayatımı saklamak için gözyaşlarımı içime akıttım. Gerçekleri kimseye göstermem, göstermeyeceğim de... Bu böyle biline...

* Kiminle paylaşırsınız acılarınızı, içinizdekileri anlattığınız biri var herhalde...
Yakınlarım değil. Çünkü onlar unutmaz. Anne ‘Bunu benim kızım nasıl yaşadı?’ diye dertlenir. Annem hâlâ ‘O gün sen nasıl ağlamıştın?’diye başlar mesela... İnanamam. Yakın arkadaşım var, çok da kahrımı çekti o dönem. ’Yeter artık’ dediği çok olmuştur. Delirtmişimdir yani, ’Ne halin varsa gör’ deyip çekip gitmiştir. Ama o sıralar çok sıkıntılı günlerdi. Patlamasam kendime fiziksel ve ruhsal zarar verecektim. Şimdi yine sıkıntılarımı kimseye göstermem çünkü çok eğleniyorum hayatla... Tabii ki hayatı çözmedim ama tanıdım. Teniste de böyle. Beni yenebilirler ama asla zor top atamazlar. Hayat da artık zor toplarını atamaz çünkü yeterince gördüm onlardan. Bu topları iyi smaçlarla öldürüyorum arkasından ne geleceğini biliyorum. Acının arkasından mutluluk, mutluluğun arkasından sıkıntı var.. Hiçbiri o kadar uzun sürmüyor, doğa kanunu...

* Kendinize iyi davrandığınızı düşünüyor musunuz o dönemde?
Kendime kötü davrandım. Çünkü banlangıçta hayatıma bir daha erkek girmeyecek diye karar aldım. Biliyorum ki çocuklar bunu hiçbir zaman takdir etmeyecekler, madalya da takmayacaklar ama madem dünyaya getirdim mecburum fedakarlık yapmaya diye düşünüyordum. Bir seneye yakın yalnızdım. Kendimi mutluluktan alıkoydum. Anneme göre, kardeşlerime göre kötülüktü ‘Genç bir kadınsın olur mu böyle şey?’ diyorlardı. Gerçi hangisi mutluluktu bilemiyorum. Yazılıp çizilenler tam anlamda gerçekleşmemiş ister istemez gündeme gelmiş şeylerdi. Ve şimdi kendimi geri çektim. Uzak duruyorum. Bu kararı alana kadar da kendime kötü davrandım. Önce başaramadım. Seviyorum da çünkü... Ama bunların dışında her şeyin benden yana geliştiğini düşünüyorum.

* Peki, evliliğinizin bitmesi size sürpriz oldu mu? Her şeye rağmen, ne olursa olsun devam edeceğini düşünüyor muydunuz aslında? Çünkü evli kalmak için elinizden geleni yaptığınızı biliyorum...
Kaya’yı tanıyarak evlendim. Kiminle ve nasıl bir ruhla evlendiğimi biliyordum. Flört ederken de bu tip sorunlarımız oluyordu, buna benzer vukuatları vardı. Burada asıl sorun gözüme sokulmasıydı. Gözüme sokulmasından rahatsız oldum. Bana kızsalar da hâlâ üç maymundan yanayım ama artık göze sokmak için de çaba sarfetmemek lazım. Ben Kaya’yı yine affedecektim. Ama o kadar gözüme soktu ki bu sefer, görmemezlikten gelemedim. İstedim ama gelemedim. Diyeceksin ki ’Bütün bunlara niye katlanıyorsun, niye?’...

* Açıkcası aklım almıyor. Affetmeyi anlıyorum ama katlanmayı ve direnmeyi sevgiye dair bulmuyorum...
Daha sert ve sığ şeyler de söylendi. ’Kesin Hülya’nın da başka bir hayatı var, o yüzden kabul ediyor...’ diye... Bu benim tamamen babadan gördüğüm bir anlayış. Benim güzel, ünlü olmam değil mesele. Bir de başkası gelince ne olacak, çok mu değişik olacak her şey? Bir öncekinin problemleri yeni ilişkiye karışacak, o olacak bu olacak. Nasılsa bir gün durulur dedim hep, hedefim Zehra’yı aile içinde büyütmekti. Ama şimdi içim rahat, vicdanım sızlamıyor çünkü suçlusu ben değilim. Kendimi suçladığım noktalar da oluyor. Kaya benim taş attığım yerde çiçek verse böyle olmazdı.

* Aşksızlığa nasıl katlandınız? Kaya’ya nasılsa durulur diye Zehra için dayandınız. Monotonlaşan ilişkiye nasıl dayandınız? Bunu size uygun bulmuyorum.
Aşk yaşamak tabii ki istedim ve hakkım da var ama onlar da nasılsa bir süre sonra eski haline dönecek diye rahattım. Nasılsa aşk yaşadım, bir daha ne olabilir ki diye düşünüyordum. Ama ’dum’ bu çok önemli çünkü şu an daha önce hiç yaşamadığım bir aşk yaşıyorum. Böylesi hiç olmamıştı.

* Sadettin Saran’la yaşadığınız aşkın farklılığı nedir?
Çok sevdiğim biriyle beraberim. Sadece sevdiğim demek az kalıyor. Farklı bir şey yaşıyorum. Şimdiye kadar olan hiçbir tanesine benzemiyor, böyle de bir şey varmış. Çok eşmişiz. Çok mutluyum.

* Ebru Gündeş’in söylediği, Sezen Aksu’nun sözlerini yazdığı bir şarkıda anıra anıra ağladığınızı söylediniz.Neydi sizi o şarkıda böylesine ağlatan?
Orada bir söz var ’Bu yolları aynı hevesle yürür müyüm, kimbilir ölür müyüm kalır mıyım?’ diye... Şarkı, ilk duydumda o güne kadar biriktirdiğim her şeyi patlattı. Yani o iki söz, bana aslında ne kadar yorulduğumu farkettirdi. Geçmişimi gözden geçirmeme neden oldu. Ve ağlamaya başladım. Giderek arttı. O anda beni bir eşekle yanyana koysaydın hangimiz daha iyi anırıyoruz karar veremezdin.

* Bu röportajda hiç yalan söylediniz mi?
Söylemedim ama hiç söylemeyeceğim bir şeyi itiraf ettim. Bilin bakalım ne?

‘Sevgilim olmasa Kaya’dan yine çocuk yapardım’
* Peki, eski eşinizin ayrılırken size iyi davrandığını düşünüyor musunuz? Ben kötü davrandı gibi hissediyorum. Mesela bir çocuk meselesi var. Siz ısrarla Kaya’dan çocuk yapacağım derken sevgilisi hamileymiş...
Allah öyle bir irade vermiş ki ’Bu artık olmamalı’ dediğim noktadan sonra kaldırıp rafa koyabiliyorum o kişiyi ya da o sorunu... Allah’a şükrediyorum bunun için... Artık beni ilgilendirmiyor kimden çocuk yaptığı... Farketmez yani. Eğer ben hayatıma birini almış olmasaydım bu sene Kaya’dan yine çocuk doğurabilirdim, beni ilgilendirmiyor ki öbür taraf. Kardeş istiyorsam aynı anneden babadan olsun düşüncesi bu. VATAN
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 19:25

İLGİLİ HABERLER