Gündem
  • 1.8.2004 15:27

KIZILAY BAŞKANI TALAT: NE ZAMAN BİRİLERİ BİZE 'GİT' DERSE GİDERİZ

ATA GÜNDÜZ KURŞUN AFYON -Afyon Thermal Resort Oruçoğlu Otel'de düzenlenen Kızılay Yeniden Yapılanma ve Proje Değerlendirme Bölge Toplantısı'nda konuşan Yılmaz, 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara depreminde, Kızılay'ın da yapısal bir deprem geçirdiğini ve kurumun böyle büyük afetlere hazırlıksız olduğunun ortaya çıktını kaydetti. Acımasız bazı grupların Kızılay'ı gerektiğinden fazla yıprattığını ifade eden Yılmaz, ''Bu kadar ağır bir eleştiri yapılmamalıydı. Afetlerle mücadele etmek aslen devletin görevidir. Kızılay buna yardımcı olur. Ama öyle bir hal oldu ki; Türkiye, 'Afetlerden sonra bütün görevler Kızılay tarafından yapılır' anlayışı ile karşılaştı. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kuruluş, bu kadar büyük bir afete hazırlıklı olamaz'' diye konuştu. Kızılay'ın eski yönetimini de eleştiren Genel Başkan Talat Yılmaz, ''Ankara'da basit emelleri olan bir takım insanlar var. Şoförlü arabası bunları evden alıyor, Kızılay Genel Merkezi'ne getiriyor. Misafirlerini kabul ediyorlar, sekreterler bunlara çalışıyor. Evinin bahçesi sulanıyor, köpeğine Kızılay'ın mutfağından çıkan etleri götürüyor. Böyle bir dümen tutturmuşlar. Ama Kızılay'ın çadırları çürümüş, umurunda değil. İdare binasının bodrum katı bir buçuk metre su içinde kalmış. Ama 3 yıldır umurunda değil. Afetzedeye verilen kokuşmuş şeyler bundan sonra ne bağış olarak kabul edilecek ne de alınacak. Devreye birinci sınıf mallar girecek. Atılacakları attık, dağıtılacakları dağıttık. Depoları temizledik. İstanbul'da 44 bin metrekare bir yer aldık. 2 ayda 10 bin metrekare yer düzenledik. Her tarafı 'bal dök yala' haline getirdik'' dedi. ''Bizim işimiz ızdırabı ve acıyı önlemek'' diyen Kızılay Genel Başkanı Talat Yılmaz, kan bankacılığının önemine dikkat çekerek, şöyle devam etti: ''Bölgesel kan bankacılığı projesini hayata geçireceğiz. Bu konuda Kızılay, daha önceden masaya dahi oturtulmazken, bugün Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirildi. Kan bankalarına bağış için gelen insanlar, buna yeteri kadar imkan bulamıyor. Bunu önlemek için çeşitli noktalara konteynırlar koyuyoruz. Buna şu anda İstanbul'dan başladık. Amacımız Kızılay'ı 15 milyon dolar sabit kira geliri olan bir kurum haline getirmek. Dağ başındaki işe yaramaz yerleri satacağız, şehir içindeki yerleri de düzenleyeceğiz.'' Bugüne kadar Kızılay'da hiçbir proje üretilmediğini kaydeden Yılmaz, Kızılay'ın, vizyon, akıl ve gönüllülük işi olduğunu belirterek, ''Ne zaman birileri bize 'git' derse o zaman gideriz. Kızılay sisteme girdi ve kontrol altında. Bütçemizi 82 trilyon liradan 103 trilyon liraya çıkarttık. Kartal'daki depoyu 2 ayda yaptık. Eğer zihniyeti bozuk insanlar yapsalardı, oradaki yapım işleri 2 trilyon lirayı bulurdu. Biz buraya 296 milyar harcadık, 200 milyar lira da bağış topladık. Hükümet, belediyeler ve kurumlarla iyi ilişkilerimiz oluyor. Kızılay'ın, gelişen dünyada millete layık hizmet üretmesi gerekir. Kızılay artık kapalı kutu değil, açıldı'' ifadelerini kullandı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:40

İLGİLİ HABERLER